Şehit ailesini böyle kışkırttılar
Abone olŞehit aileleri, Reşadiye'deki hain saldırının ardından harekete geçen provokatörlere fırsat vermedi.
Şehit Cengiz Sarıbaş'ın annesi Gülyaz Hanım, oğlunun cenaze
töreninde tanımadığı insanların pankart açıp slogan attığını
söyledi.
Yanlarına kadar sokulan bazı kişilerin ise ortalığı karıştırmak
için kendilerine provokatif telkinlerde bulunduğuna dikkat
çekti.
Zaman'a önemli açıklamalarda bulunan şehit Cengiz Sarıbaş'ın
yakınları, cenaze namazı öncesinde ailenin tahrik edilmek
istendiğini söyledi.
Abla Türkan Kayhan, cenaze töreninde kimliği belirsiz bir kadının
yanlarına gelerek, "Arkada DTP'li bir kadın 'Bizim
şehitlerimize neden bu kadar değer verilmiyor?' diyor."
dediğini anlattı. Yaşadığı üzüntüyle kendisini kışkırtmaya çalışan
kadının söylediklerini ciddiye aldığını dile getiren abla Kayhan,
eşinin desteğiyle kendini toparladığını kaydetti.
Birileri kardeşi kardeşe kırdırmak istiyor
Cenazede kışkırtıcı slogan atıp pankart açanların kendi
ailelerinden olmadığını belirten acılı anne Gülyaz Sarıbaş ise
sağduyu çağrısı yaptı: "Birileri kardeşi kardeşe kırdırmak istiyor,
gençler oyuna gelmesin. Demokratik açılım mutlaka olsun, Kürtler de
bizim kardeşimiz, onları bağrımıza basarız ama vatan hainlerini
asla."
Şehidin annesi: Cenazeyi provoke etmek istediler, izin
vermedik
Acılı anne Gülyaz Sarıbaş, "Oğlumun acısıyla yanmışım, bizim acımız
bize yetiyor. Cenazeyi provoke etmek istediler, izin vermedik.
Ailemiz içinde provokasyon gibi bir niyet asla olamaz. Gözyaşı bile
akıtmadım, hep vatan sağ olsun dedim." ifadelerini kullanıyor.
Cenazeyi provoke etmek isteyenleri kınayan Sarıbaş, sağduyu
çağrısında bulunuyor: "Sokağa çıkarak, slogan atarak,
pankart açarak bu sorunun üstesinden gelinmez, devletimiz
üstesinden gelir. Bu vatan bölünmez, bu bayrak göklerden inmez,
devleti bölmeye kimsenin gücü yetmez."
Kürt komşum, oğlum için Kur'an okudu
Kürtler üzerinden bir savaş çığırtkanlığı yapıldığını dile getiren
şehit annesi, aile olarak Kürtlerle hiçbir sorunları olmadığını
vurguluyor. Yengelerinin ve en yakın komşularının Kürt olduğunu
anlatan Sarıbaş'ın şu sözleri ise kardeşliğe en güzel örnek: "Kürt
komşum evime gelip taziye ziyaretinde bulundu. Oğlum için Kur'an-ı
Kerim okudu, ben Kürtler kötüdür nasıl diyeyim?" "Kürt
kardeşlerimizin verilecek hakları varsa Cumhurbaşkanı'mız,
Başbakanı'mız versin; biz bunlara karşı değiliz." diyen acılı
annenin tek isteği ise şu: "Devletin başta teröristlere,
Öcalan'ı muhatap alacaksınız diyenlere el uzatmasını istemiyoruz.
Onlar iyi niyetli uzatılan eli tutmak istemiyor. Kürtler bizim
kardeşimiz, onlarla bir sorunumuz olamaz. Benim oğlum vatan için
öldü. Ölenler arasında Muşlu olan da var. Birileri bizim vatanımızı
bölme çabası içinde. Ama vatanımız bölünemez."
Oğlunu PKK'ya kaptıranlara seslendi
Sarıbaş, oğullarını PKK'ya kaptıran ailelere şöyle sesleniyor: "Evlatlarına sahip çıksınlar. Çocuklar da anne-babalarını dinlesin, oyuna gelmesinler." Belediye otobüsüne molotofkokteyli atarak 17 yaşındaki Serap Eser'in ölümüne yol açan gençlerden M.D.'nin babasının "Oğlumun bu işi yaptığı ispat edilirse kendi ellerimle öldürürüm." açıklamasını da destekliyor: "O da bir baba, doğru söylemiş. Eğer benim oğlum da masum bir cana kastetseydi ben de kendi ellerimle öldürürdüm." Medyanın cenaze namazlarını çarpıttığını söyleyen şehit annesi, oğlunun mahalle arkadaşının, sevgilisi olarak öne çekilmesine sitem ediyor. Fotoğraflardaki kızın evladının çocukluk arkadaşı olduğunu vurgulayarak, bu yanlışlığın düzeltilmesini istiyor.
Hükümete mesaj
Sarıbaş, hükümete ise şu mesajı veriyor: "Ne yaparsa hükümetimiz,
devletimiz yapmalı, iyi kararlar vermeli. Emine Ayna ve Ahmet
Türk'ün devletin maaşını alıp o çirkin lafları söyleyip bizi üzmeye
hakları yok. Hükümetimiz onları sustursun. Bütün Kürtler
kardeşimiz, bir savaşa girilecekse hepimiz gireriz. Oğlum askere
gittiyse Kürt annenin oğlu da gitti. Şehitler arasında Kürtler de
var. Vatan hepimizin, kimse bölmeye kalkmasın, başaramaz."