Şehit ailelerinin yasaya tepkisi
Abone olNiğde Şehit Aileleri Derneği, hükümetin AB yolunda hazırladığı 6. ve 7. Uyum Yasası paketlerinin iptalini istedi.
Niğde Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen eylemin amacının
şehitleri anmak ve yaşatmak olduğunu ifade eden şehit aileleri,
Atatürk'ün, "Vatan ve millet için her şeyini feda eden harp
malulleri canlı birer abidedir, onlar için ne yapılsa azdır"
vecizesini kendilerine düstur edindiklerini söylediler. Niğde Şehit
Aileleri Derneği Başkanı İsmet Ünver, Anayasa'nın 61. maddesinin,
"Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve
gazilerini korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi
sağlar" ifadesini içerdiğini, bu düşünceyle şehitlere, dul ve
yetimlerine yakışır bir şekilde son zamanlarda gündemde olan 8.
maddenin makul bir ölçüyle karara bağlanmasını arzu ettiklerini
söyledi. Başkan Ünver, "Atatürk ve silah arkadaşları bu günleri
görseydi, bizlere ne derlerdi acaba? Bütün tepkilere rağmen ısrarla
'AB'ye girelim' mantığı yanlıştır. 8. maddenin sonuçlarını göz ardı
edemeyiz. Şehit Aileleri Derneği olarak bizler bu maddeyi çıkarmak
isteyenlere hangi dilden konuşacağımızı sormak istiyoruz" dedi.
"Yasa çıkarsa Allah da affetmez, kul da" Kendilerinin gereken
birlikteliği göstermekte sıkıntı çektiklerini ifade eden Ünver,
"Güneydoğu Anadolu'dan yüzlerce araç, konvoyla başkentin yolunu
tutarken neden bizler bu kadar rahatız. Bütün partiler kongre
yapıyor, salonlar almıyorken neden bizler bir araya gelemiyoruz.
Herkesi sağduyulu olmaya davet ediyorum. Eğer bu yasa çıkarsa sizi
Allah da affetmez kul da. Biz Şehit Aileleri Derneği olarak hiç
affetmeyeceğiz" diye konuştu. Başkan Yardımcısı Hamdi Doğan ise son
günlerde Türk milletinin varlığını sürdürebilmesi bakımından çok
önemli gelişmelerin yaşandığını vurgulayarak, bu asil milletin
evlatları ve şehit aileleri olarak Türk milletine kurulan tuzakları
ve tehlikeleri kamuoyuna açıklamayı görev bildiklerini ifade etti.
Doğan, şöyle devam etti: "Birincisi, AB'den başka çıkış yolu
olmadığını söyleyen işbirlikçiler, o kadar ileri gittiler ki,
'Başka yarın yok' diyerek kampanya bile düzenleyebildiler. Gümrük
Birliği, Kopenhag kriterleri katılım ortaklığı belgesi ve
Türkiye'nin bu şartları kabul ettiği sözde, 'ulusal program' gibi
dayatmalar, Türkiye'nin teslim edilmesi anlamını taşıyor. Avrupa
Birliği 'yarın' değil, köleliktir. Hal böyleyken 59. Hükümet ulusal
program ve buna bağlı olarak çıkartmaya çalıştıkları 6. ve 7. uyum
yasaları paketiyle bu konuda herkesten daha istekli olduğunu ortaya
koymaktadır. Hem de ülkeyi ayakta tutan bütün maddeleri bir çırpıda
ortadan kaldırarak, bütün bunlar bilmeyerek yapılıyorsa gaflettir,
ama bilinerek yapılıyorsa bu ihanetin ta kendisidir. İkincisi ise
PKK yandaşları çeşitli maskeler altında tüm Türkiye'de Abdullah
Öcalan ve dağdaki eli kanlı teröristlerin affedilmesi için
şehirleri basıyor, devleti tehdit edip Apo'nun delikten
çıkarılmasını istiyorlar. PKK ele başları Avrupa'dan ve Irak'tan
Türkiye'ye tehditler yağdırıyorlar. Üstelik Ankara'yı basan
binlerce PKK yandaşı kadın af isterlerken 'Pişman değiliz'
diyorlar."