Buğdaylarla 350 yıllık taş değirmeninde un yapan Arar, bundan da ekmek, erişte, kuskus ve tarhana gibi doğal ürünler hazırlayıp, Türkiye'nin dört bir yanına internet üzerinden satıyor.Balıkesir'de, değirmen işletmecisi olarak çalıştığı dönemde bir derneğin sosyal medyadan yaptığı paylaşıma yorum yazan Halil Arar, dernek yetkilileri ile kısa zaman sonra bir araya geldi. Arar'ın değirmenini inceleyen yetkililer, üretim yöntemlerinin doğal olduğunu; ancak buğdayların yapısının bozulduğunu söyledi.Bunun üzerine Arar, derneğin de desteğiyle ata tohumu aramaya başladı. Türkiye'nin dört bir yanında onlarca şehri gezen Arar, özellikle köylerde yaşlı çiftçilerle bir araya gelip, bilgi ve numune topladı. Toplanan 17 numuneden 5'inin, yapılan testlerde ata tohumu olduğu anlaşıldı. Arar, üretimi elverişli 4 tohum ile onlarca dönüm arazide ekim yapıp, hasadıyla da doğal un üretmeye başladı.Buğdayları bulma sürecini anlatan Halil Arar, "Türkiye'nin dört bir yanında onlarca şehre, köye gittik. Özellikle yaşlı köylülerle görüşüp, 'ata tohumu' denilen, yapısı bozulmamış tohumlardan numuneler aldık. Numuneler, TÜBİTAK'ın yetkilendirdiği laboratuvarlarda analiz edildi. Toplamda analiz edilen 17 buğdaydan 5 tanesi ata tohumu çıktı. 1 avuç, 1 teneke buğdayları ekerek, çoğalttık. Bu sene 10 dönüm tarlaya ekim yaptık. Bu buğdaylardan da 4 türden un yaparak, verim elde ettik. Karakılçık, sarıbaşak, akbaşak ve imam buğdayı dediğimiz buğdayları seri şekilde üretiyoruz" diye konuştu. Ata tohumlarının korunması ve sağlıklı gıdalar üretilebilmesi için destek beklediğini belirten Arar, "Bizim yaptığımız bu işler duyulunca geçtiğimiz sene Konya'dan bir amca arayıp, elinde 1 avuç ata tohumu buğday olduğunu söyledi. Benden bu tohumu koruyup, çoğaltıp, gelecek nesillere aktaracağıma dair söz alarak, tohumları gönderdi. Ben de ilk kez bu sezon bunları ektim. Küçük alana ektim ama önümüzdeki yıllarda genişleterek, o tohuma da sahip çıkacağım. Tıpkı o amca gibi duyarlı vatandaşlardan da bu konuda destek bekliyorum" dedi.Üretimi ve sattığı ürünler hakkında da bilgiler de veren Halil Arar, "Ürettiğimiz ata tohumlarını atıl durumdayken satın alıp, restore ettiğim 350 yıllık su değirmenimizde un yapıyoruz. Bunu direkt un olarak da satıyoruz; tarhana, kuskus, erişte, ekmek gibi unlu mamüller de üretiyoruz. Mardin'den tutun da Tekirdağ'a kadar Türkiye'nin dört bir yanına bunları internet üzerinden ve tesisimizden satıyoruz. İnsanlar yedikleri ürünler hakkında bilinçlendikçe de bu talep giderek artıyor" diye konuştu.