Şehir hayatı alerjik hastalıkları artırıyor

Memorial Kayseri Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanı Dr. Ş. Murat Apaydın, alerjik hastalıkların artışında şehir hayatının önemli bir etkisi olduğuna dikkat çekti.
Alerjik hastalıkların toplumda en çok görülen genetik geçişli hastalıklar olduğunu belirten Dr. Apaydın, “Alerjik rinit, alerjik astım gibi hastalıklara yola açan alerjenlerin tespit edilmesi çoğu zaman mümkün olmamaktadır. İnsanların kendi tespit ettikleri alerjenlere maruziyeti engellerlerse herhangi bir problem kalmamaktadır ama eğer tespit edemezlerse yapılacak küçük bir alerji testi hem tespit hem de tedavi açısından yararlı olacaktır” dedi.
’’Alerjide bu dönemde yaşadığımız en büyük problem, şehir hayatının, endüstriyel yaşamın getirdiği bazı problemlerdir” diyen Apaydın, “Bunların başında kırsal kesimde yoğun olarak bulunan alerjenlerin şehir hayatını tercih eden insanlarda azalması, buna bağlı olarak kuşaktan kuşağa aktarılan alerjenlere karşı desensitizasyon eksikliği söz konusudur. Kırsal kesimdeki doğal alerjenlere mevsiminde ve dozunda maruziyet söz konusu olursa, alerjik hastalıklarda çocuklar ilerleyen yaşlarda ergenlikle beraber korunurlar. Bir nevi aşılama, bağışıklama diyebiliriz ama şehir hayatındaki bu maruziyet dozundan az ve zamanından önce olursa, kuşaktan kuşağa aktarılan bağışıklama yetersizliğini ortaya çıkarır ki bu defa alerjene maruziyette insanlarda aşırı duyarlılık reaksiyonlarının, yani alerjik hastalıkların daha şiddetli ve tedaviye daha dirençli olarak karşımıza çıkmasına sebep olur. Solunumsal alerjik hastalıkların şehir hayatıyla ilgili bir sıkıntısı daha var, o da fabrikalara yakın yerlerde yaşamak zorunda kalan insanların, buralardan kaynaklanan endüstriyel atıklara bağlı alerjenler de oluyor. Bu bölgelerde yaşayan insanların büyük bir kısmı bazı mecburiyetlerden dolayı yaşadığı için bu durumu çok da sorgulamıyorlar” ifadelerini kullandı.
Aile hekimlerini bu konuda duyarlı olamaya çağıran Apaydın, “Aile hekimleri, bu bölgelerde yaşayan insanların tedbir almalarını sağlamalı ve bu durumu sorgulatmaları lazım” dedi. Apaydın, “Toplumda en yaygın olan sigaranın, buna bağlı olarak da sigara dumanının birçok alerjene ve solunum yolu hastalıklarına sebep olduğunu bilmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Apaydın, alerjenlerin engellenmesinde alınacak önlemleri ve görülme şeklini ise şöyle belirtti:
’’İlk olarak alerjenleri engellemek, daha sonra tedbir almak gerekir. Pratik çözümler açısından evde temizlik yapılırken tozlara karşı maske kullanmak ve evin sık sık havalandırılması olabilir. Alerjik hastalıklar birbirine dönüşmez. Form olarak bir arada çok sık görülür yani mevsimsel rinit ile mevsimsel bronşitin birlikte görülme riski çok yüksektir. Yüzde 80-85 birlikte görülür fakat tedavi edilmezse alerjik astıma dönüşür diye bir şey söz konusu değildir. Genelde gençlik ve çocukluk çağlarında görülür. Çocukluk çağında başlayan alerjik hastalıklar, ergenlikle birlikte kaybolur veya şiddeti azalır.”
(İHA)