Şehidin son nefesteki isteği
Abone olAktütün'de şehit düşen Ramazan Yeşil ile aynı mevzideki yaralı arkadaşı Tokmak o anı anlattı.
"Yanına düşen iki el bombasını teröristlere attı ve
ölene kadar savaştı".. Bu sözler şehit Ramazan
Yeşil'in yanında bulunan yaralı asker Mehmet Tokmak'a ait..
Çatışma anının anlatırken söyledikleri bölgedeki
güvenlik zaafiyetini ortaya çıkardı. Teröristler meğer Perşembe
gecesi saldırıya başlamış. Cuma öğlen saatlerinde yeniden saldırıya
geçen hainlere karşı direnen Bayraktepe mevzisine yardım askerler
şehit olduktan sonra gelmiş.
Antalyalı er Ramazan Yeşil'in kanının son damlasına kadar savaştığı
ortaya çıktı. Şehit er Ramazan ile aynı mevzide bulunan ve
çatışmadan yaralı olarak kurtulan arkadaşı Mehmet Tokmak'ın
kendisini aradığını söyleyen anne Havvana Yeşil, "Beni aradı,
'Ramazan'ı kurtaramadık, o şehit oldu, kabul edersen bende bir
oğlun olarak gelip elini öpeceğim' dedi. Kabul ettim. Onu oğlum
gibi bağrıma basarım, belki oğlumu onda görürüm" dedi.
PERŞEMBE GECESİ SALDIRMIŞLAR
Mehmet Tokmak'ın şunları söylediği öğrenildi: "İlk çatışma
perşembeyi cumaya bağlayan gece saat 24.00 sıralarında çıktı.
Jandarma harekât ekipleri termalle yaptıkları gece avında iki
kişinin görüntüsünü almış. Bizler de mevzilerimizdeydik. Bize ateş
emri verildi. Çatışma çıktı sabaha kadar sürdü. Sabah çatışma
durdu. Öğle saatlerinde teröristler yeniden saldırıya geçti.
AYAĞI PARÇALANDI
Bu kez daha kalabalıklardı ve her yerden ateş ediyorlardı. Kanas ve
roketatarlarla saldırıyorlardı. Biz de ateş ediyorduk." El
bombaları atmaya başladılar, biz aynı tepede 6 arkadaştık. Kardeşim
gibi sevdiğim Ramazan da yanımızdaydı. Ramazan'ın yakınına el
bombası düştü ve patlama oldu. O anda Ramazan'ın ayağı parçalandı.
Vücuduna şarapnel parçaları saplanmıştı. Mevzideki diğer 4 arkadaş
o anda şehit oldu.
SÜREKLİ SU İSTİYORDU
Ramazan'la konuşuyorduk yanına iki tane daha el bombası düştü.
Ramazan, onları patlamadan alıp teröristlerin üzerine attı.
Başımızı kaldıramıyorduk, destek de geç kalmıştı. Ramazan yaralıydı
ve çok kan kaybediyordu. Sürekli su vermem için yalvarıyordu. Fakat
su vermemek için ona, 'Tamam, sabret, yardım geliyor' diyordum.
Yanımda su vardı. Ancak daha önce bize 'su vermeyin' dendiği için
ona su vermedim. Daha sonra Ramazan'ın yalvarmalarına dayanamadım,
durumu da iyice kötüleşmişti. Ve birkaç yudum su verdim. Ramazan
orada şehit oldu. Yarası çok ağırdı. Ben de o arada yaralandım.
Kâbus gibiydi, gözümüzü açamıyorduk. Yardım geldiğinde yanımdaki
tüm arkadaşlarım ölmüştü."
Recep Aktepe/Sabah