Şehidin son istediği annesi her gün öpüyor
Abone olEl Bab'daki çatışmada şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Ali Sezai Yalçın'ın annesi oğlunun son isteğini boynunda taşıyor.
Fırat Kalkanı Harekatı'nda 14 silah arkadaşı ile
birlikte şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Ali Sezai Yalçın'ın annesi
oğlu ile son görüşmesini anlattı. Nişanlandıktan 24 gün sonra şehit
düşen Ali Sezai Yalçın'ın annesi oğlunun nişan yüzüğünü boynunda
taşıyor.
Suriye'de devam eden Fırat Kalkanı Harekatı'nda, DEAŞ’ın kontrolündeki El Bab'daki çatışmalarda şehit düşen 24 yaşındaki Piyade Uzman Çavuş Ali Sezai Yalçın'ın annesi Asuman Şerbetçi, oğlunun nişan yüzüğünü boynunda taşıyor.
NİŞANLANDIKTAN 24 GÜN SONRA ŞEHİT DÜŞTÜ
Fırat Kalkanı Harekatı'nda, DEAŞ'ın kontrolündeki El Bab'da geçen
21 Aralık'ta çıkan çatışmada, Tokatlı Piyade Uzman Çavuş Ali Sezai
Yalçın, 14 silah arkadaşı ile birlikte şehit düştü. İstanbul'da
Özge İslam ile nişanlandıktan 24 gün sonra şehit düşen ve geriye
görev yaptığı Suriye'de üç silah arkadaşı ile birlikte söylediği
türkünün videosu kalan şehit Yalçın'ın memleketi Tokat'ın Erbaa
İlçesinde yaşayan annesi Asuman Şerbetçi'nin gözyaşı dinmiyor.
Gündoğdu Mahallesi Atatürk Caddesi'nde oturan Asuman Şerbetçi, eve
gelen taziyeleri kabul ediyor.
En son Tokat Valisi Cevdet Can'ın eşi Naime Can, beraberde il
protokol eşleri ile birlikte Asuman Şerbetçi'yi ziyaret etti.
'EMANETİMİ ANNEME GÖTÜRÜN' DEMİŞ
Ziyarette anne Asuman Şerbetçi'nin, oğlunun nişan yüzüğünü boynunda
taşıdığı ortaya çıktı. Anne Şerbetçi, "Yaralanınca Ali
hastaneye götürmüşler. Ambulansa binerken arkadaşına 'Bu emanetim,
bunu al anneme götür' demiş. Ben de bu yüzüğü ömür boyu boynumda
taşıyacağım. Ben ölene kadar bu boynumda duracak. Çocuğumun
yüzüğünü her gün öpüyorum" dedi.
Oğluyla arasında geçen en son konuşmayı da anlatan anne Şerbetçi,
"Nişanlısının yanına gitmişti pazar günü. Çarşamba günü de
bir telefon geldi 'Anne beni çağırdılar ben hemen gideceğim. Benim
eşyalarımı hazırlayın' dedi. Ben o anda işteydim. İşten hemen izin
aldım, eve geldim, eşyalarını hazırladım. Oradan Amasya’ya gittim.
İstanbul’dan Samsun’a uçakla gelmiş. Samsun’dan da Antep arabasına
binmiş. Otobüsünün Amasya’dan geçececeğini ve Suriye'ye gideceğini
söyledi. Eşyalarını hazırlayıp Amasya'ya götürdük. Orada otobüsten
indi boynumuza sarılıp eşyalaranı aldı. Bize 'Anne iyi ki geldiniz.
Ben Suriye'ye gideceğim hakkınızı helal edin' dedi. 'Helal olsun
oğlum ne hakkımız var ki' dedim. 'Anne kendinize iyi bakın olur mu'
dedi.
"OTOBÜSÜ DURDURDUM"
Tam otobüs hareket ediyor içimden bir şey koptu böyle. Dedim ki otobüsün şoförüne 'Oğlum 5 dakika bekler misin?' Bekledi. Bindim tekrar aracın içine sarıldım sarıldım, öptüm. 'Anne hakkınızı helal edin tamam mı' dedi. Otobüs gitti. Bir çarşamba günü gitti, bir çarşamba günü de şehit haberini aldım. Ama çok zormuş. Allah kimseye böyle acılar yaşatmasın. Devletimizden de milletimizden de Allah bin kere razı olsun. Beni bir kez olsun daraltmadılar. Benim çocuğum geçti gitti ama beni hiçbir zaman ne maddi ne manevi hiç daraltmadılar. Bugün 27’nci gün yine de her zaman yanımdalar. Bu terör dursun. Benim ciğerim yandı. Sabahlara kadar uyuyamıyorum. Evladımın sürekli resimlerine bakıyorum" diye konuştu.