“Yolsuzlukla mücadelede
devir atlıyoruz, her şey şeffaf olacak, bundan
böyle her şeyi açık açık konuşacağım, AKP
iktidara geldiği günden itibaren yolsuzlukla mücadele etmiştir,
etmeye de devam edecektir. Biz tüyü bitmemiş
yetimin hakkını yemeyiz, yedirmeyiz, haaa
içimizden biri yiyorsa onunda çaresine bakarız, gerekirse siler
atarız” falan filan…
Tam altı yıldır
duyduğumuz, dua gibi ezberlediğimiz sözler…
Başbakan herkesi
kucaklamayı falan unutup, öfke sanatını
konuşturdu yine!
Ama artık
yeter!
Ben onu bunu
bilmem.
Bir ülkenin başbakanı,
birileri “başbakanın adını kullanarak” (üstelik
insanların dini duygularını sömürürken
kullanarak) milletin cebindeki son kuruşa, milletin çoluğunun-çocuğunun rızkına göz dikenlere konuşturur öfke
sanatını…
Bir ülkenin başbakanı,
partisinin içinden biri, köylünün arazisine göz dikip, araziyi
ucuza kapatıp, sonra değerini yükseltip zimmetine
milyon dolarlar geçirdiğinde konuşturur öfke sanatını…
Bir ülkenin başbakanı,
başka bir ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı, kralı vesairesi
ülkesine geldiğinde, misafirinin bulunduğu şehirdeki halkı,
günlük ihtiyaçlarını karşılamayacak duruma
sokanlara, trafiğe kapanan yollardan dolayı insanlar hastanelere bile gidemediklerinde bu durumdan sorumlu
olanlara karşı konuşturur öfke sanatını…
Bir ülkenin başbakanı,
daha iddianamesi hazırlanmamış, suçlulukları ispatlanmamış
iki emekli paşa tutuklandığında, “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diyen partisindeki
adama konuşturur öfke sanatını…
Bir ülkenin başbakanı,
içki satıyor diye çivili sopalarla insanlara
saldıranlara, oruç tutmuyor diye insanların
kafasını-gözünü parçalayanlara konuşturur öfke
sanatını…
Bir ülkenin başbakanı,
halka, temiz su diye arsenikli suyu
dayayanlara konuşturur öfke sanatını…
Basın
özgürlüğüne darbe vurmak için değil!
“Aydın
Doğan zamanında benden bunu-şunu istedi, ona
bir hafta süre veriyorum, o açıklamazsa ben açıklayacağım, onun
derdi başka” gibi yuvarlak cümleler yakışmaz bir
başbakana…
Net söyler, ne
söyleyecekse!
Hele ki bu başbakan,
iktidara geldiği günden beri “her şey şeffaf
olacak” dediyse!
Hala, “açıklarım bak” diye tehdit ediyor…
“Şeffafsan
hemen açıklarsın” demezler
mi?
“Deniz
Feneri” davasına kadar şeffaf değil miydiniz, neden hiçbir açıklama
yapmadınız?
Diye de…
Sormazlar mı
başbakana!