Sedat Bucak için gerekçeli karar
Abone olSedat Bucak'ın 1 yıl 15 günlük hapis cezasına ilişkin hazırlanan gerekçeli kararın ayrıntıları belli oldu.
Eski milletvekillerinden Sedat Edip Bucak'ın ''Susurluk Davası''
kapsamında çarptırıldığı 1 yıl 15 günlük hapis cezasına ilişkin
hazırlanan gerekçeli kararda, ''sanığın suç işlemek için kurulan
örgüte üye olarak katıldığı, hiyerarşik yapıya dahil olmadan örgüte
bilerek ve isteyerek yardım ettiği'' bildirildi.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin hazırladığı gerekçeli kararda,
toplanan deliller ve tanık Fatih Bucak'ın beyanıyla, Sedat Edip
Bucak'ın, ''Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılması ve Ömer Lütfi Topal'ın
öldürülmesinin azmettiricisi olduğu, Ankara'daki özel odasını
kalaşnikof silah deposu yaptığı'' şeklindeki Yargıtay 8. Ceza
Dairesi'nin bozmaya dayanak yaptığı olayların aksinin ortaya
çıktığı belirtildi.
Kararda, sanık Sedat Edip Bucak'ın, kaldırılan İstanbul 6 No'lu
DGM'nin kesinleşen kararına göre, ''örgüt üyesi oldukları anlaşılan
Korkut Eken, İbrahim Şahin, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Sami
Hoştan, Ali Fevzi Bir ve Haluk Kırcı ile örgüt içindeki hiyerarşik
yapıya katılmadan ilişki içinde bulunduğu'' ifade edildi.
Sedat Edip Bucak'ın Abdullah Çatlı ile arkadaş olduğu, Çatlı'nın
zaman zaman sanığı Ankara'da ziyaret ettiği, Çatlı'nın TBMM'ye
rahatlıkla girip çıktığının Meral Çatlı'nın beyanlarından ortaya
çıktığı anlatılan kararda, Bucak'ın, aranan Çatlı'yı Ankara ve
Siverek'te birçok kez örgüt üyesi olarak ağırladığı ve yardım
ettiğinin de yine Meral Çatlı ve Kemal Yazıcıoğlu'nun ifadelerinden
anlaşıldığı belirtildi. Kararda, Bucak'ın, Korkut Eken, İbrahim
Şahin, Sami Hoştan ve Haluk Kırcı'yı da Siverek'te ağırlayarak
yardım ettiği anlatıldı.
Tanık olarak dinlenen emekli Korgenaral Hasan Kundakçı, emekli
Albay Eşref Hatipoğlu ve emekli Albay Seral Saral'ın ifadelerine de
değinilen kararda, bu kişilerin, Bucak'ın, PKK ile mücadelede
kendilerine yardımcı olduğunu anlattıkları, ancak suç işlemek için
kurulan örgüt içindeki konumu hakkında bilgilerinin bulunmadığını
söyledikleri hatırlatıldı. Kazadan sonra 06 AC 600 plakalı araçta
bulunan ruhsatsız silahların sanığa ait olduğunun belirlenemediği
ifade edilen kararda, sanığın, ''suç işlemek için kurulmuş olan
örgüte üye olarak katıldığı, hiyerarşik yapıya dahil olmadan örgüte
bilerek ve isteyerek yardım ettiği'' bildirildi.
Kararda, ''sanığın örgüt kurduğu ve yönetici olduğuna dair''
dosyada somut bir delil olmadığı kaydedildi. Yeni TCK'nın 220.
maddesinin 2, 3 ve 7. fıkralarının sanığın lehine olduğu belirtilen
kararda, bu maddeler uyarınca sanığın 1 yıl 15 gün hapis cezasına
çarptırıldığı kaydedildi.
Sanığa verilen hapis cezasının ertelendiği belirtilen kararda,
Bucak'ın 2 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına hükmedildiği
anlatıldı. Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından Cumhuriyet
Savcısı Orhan Erbay, kararı temyiz etti. Savcı Erbay, mahkumiyete
yeterli delil bulunmadığını, sanığa ceza verilecekse bile, hükmün
lehe olan eski TCK'nın 314. maddesi uyarınca kurulması gerektiğini
bildirdi. Bucak'ın avukatlarının da kararı temyiz ettikleri
öğrenildi.