Seçimle gelmiş kişilerin seçimle gitmesi lazım
Abone olKalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İslam aleminde halkın iradesine dayalı yönetimlerin gelişmesinin birilerinin hoşuna gitmediğini belirterek, “...
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İslam aleminde halkın iradesine
dayalı yönetimlerin gelişmesinin birilerinin hoşuna gitmediğini
belirterek, “Nasıl bütün dünyada demokrasi varsa, nasıl bütün
dünyada halkın iradesine dayalı yönetimleri istiyorsak İslam
dünyasında da aynısını istemek durumundayız. Bunu istemeyenler
çifte standart uyguluyorlar. Seçimle gelmiş insanların seçimle
gitmesi lazım” dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere memleketi Bingöl’e gelen Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz, partisinin Bingöl Belediyesi Kültür
Merkezi’nde düzenlenen Merkez İlçe Başkanlığı toplantısına katıldı.
Toplantı öncesi gazetecilere bir açıklama yapan Bakan Yılmaz,
Suriye ve Mısır’da yaşanan gelişmelere değindi. Bakan Yılmaz,
“Suriye ve Mısır’da hepimizin yüreğini yakan, yüreğini dağlayan
hadiseler görüyoruz. Bu ülkeler ve bizim bakış açımız tabi ki çok
ayrı, bütün insanlık için biz aynı hisleri taşıyoruz. Dünyanın
neresinde olursa olsun, kime karşı yapılırsa yapılsın, Suriye’de
yapılan hepimizin vicdanlarını rahatsız eden, hepimizin büyük
üzüntüye düşmesine sebep olan hadiseler. İnşallah bunlar er veya
geç bitecek” dedi.
İslam dünyasında demokrasiyle İslamiyet’in aynı anda yaşanmasının
birilerinin hoşuna gitmediğini kaydeden Bakan Yılmaz, “Ama bu
kaçınılmaz bir durumdur. Nasıl bütün dünyada demokrasi varsa, nasıl
bütün dünyada halkın iradesine dayalı yönetimleri istiyorsak, İslam
dünyasında da aynısını istemek durumundayız. Bunu istemeyenler
çifte standart uyguluyorlar. Seçimle gelmiş insanların seçimle
gitmesi lazım. Seçimle gelmiş insanları başka yöntemlerle
gönderenler aslında halka saygısızlık yapmış oluyorlar. Halkın
iradesine saygısızlık yapmış oluyorlar. Eğer yöneticilerin bir
eksiği varsa, bir yanlışı varsa onu takdir edecek olan yine
halktır. Halk, seçim zamanı gelir o yönetimi değiştirir” şeklinde
konuştu.
Doların 2 liraya yükselmesiyle ilgili de açıklamalarda bulunan
Bakan Yılmaz, küresel krizden sonra gelişmiş ülkelerin birçoğunda
toparlanmanın sağlanmadığını söyledi. Avrupa’da Amerika başta olmak
üzere birçok ülkede finans piyasalarında kriz başladığını ifade
eden Bakan Yılmaz, “Sonra reel ekonomiyi etkiledi. Büyüme hızları
düştü işsizlik arttı. Oradaki devletler bu sorunlara çözüm
üretebilmek, geçiş sürecini yumuşatmak için bir taraftan maliye
politikalarını gevşettiler, devletler daha fazla harcama yapmaya
başladı. Gelirleri azaldı ve ciddi bir şekilde borç altına girdi
devletler. Şu anda Avrupa Birliği’nin ortalamasına baktığınız zaman
yüzde 90’lara varan borçların milli gelire oranı var. Amerika’da bu
yüzde 110’lara gelmiş durumda. Japonya’da zaten yüzde 200’lerin
üstünde, birçok ülkede ciddi problem haline geldi. Maliye
politikalarını gevşek tuttukları gibi para politikalarını gevşek
tuttular. AK Parti öncesi Türkiye’nin haline döndü gelişmiş
ülkeler. Oralarda karşılıksız para basmaya başladılar. Trilyonlarca
dolar para basıp dünyaya pompaladılar. Biraz bu ekonomik
aktiviteleri canlandırmak için, fakat güven ve istikrar olmayınca
bu kadar para bastıkları halde ekonomileri canlanmadı. Büyüme
istenilen ölçüde arttırılamadı. Son dönemlerde Amerika Birleşik
Devletleri’nde nispeten de olsa bir iyileşme süreci başladı. Büyüme
hızları eskisine göre biraz daha hızlandı. İstihdamda bir takım
olumlu gelişmeler oldu. Bu çerçevede artık sürdürülemez hale
gelmiş, bu mali açıdan politikalar ve parasal politikaları
değiştirme yolunda sinyaller gelmeye başladı. Yani artık bir
anlamda gelişmiş ülkeler bu kadar basıp dünyaya dağıttıkları
paranın bir kısmını kendilerine yeniden çevirecek şekilde yeni bir
döneme girdiler. Bu yeni dönem bir anlamda yeniden bir
fiyatlandırma dönemi. Dünyadaki varlıkların, piyasaların yeniden
fiyatlandırılacağı bir dönem. Finans piyasalarını bu anlamda
etkiliyor” ifadelerini kullandı.
Gelişmiş ülkelerin birçoğunda dolar kurunun değer kazandığını
kaydeden Bakan Yılmaz, “Sadece Türkiye’yi değil bütün dünyayı
etkileyen bir süreç, gelişmiş olan ülkelerin birçoğunda kura
baktığımız zaman doların değer kazandığını görüyorsunuz. Borsalarda
belli bir değer kaybı görüyorsunuz. Bunlar Türkiye’ye özgü değil,
birçok ülkede benzer süreçlerin yaşandığını görüyorsunuz. Bu bir
geçiş süreci, bunu zaten aylar öncesinden görmüştük. Buna dönük
olarak yaklaşımlarımızı zaten geliştirmiş durumdayız. Türkiye bu
süreçte şanslı ülkelerden bir tanesi. Çünkü siyasi istikrarı var.
Bu tür istikrarsızlığın ve belirsizliğin arttığı dönemlerde
istikrarlı olan ülkeler avantaj elde ederler. Türkiye’nin siyasi
istikrarı bu ortamda büyük bir avantaj” diye konuştu.
“PARA BASARAK BÜYÜMEDİK”
Türkiye’nin diğer ülkeler gibi para basarak büyümediğini belirten
Bakan Yılmaz, “Para basarak, bütçemizde açıklar vererek büyümedik.
Biz güvenle istikrarla büyüdük. Bizim borçlarımızın milli gelire
oranı geçen yıl yüzde 35,36’lara kadar geriledi ve gerileme
eğiliminde bütçemiz çok sağlam. Mali disipline çok önem veriyoruz.
Bankacılık sistemimiz çok sağlam, bir tek bankamız batmadı, zarar
ziyan görmedi bu süreçte. Dolayısıyla Türkiye hem siyasi hem de
makro ekonomi istikrarıyla mali disipliniyle bu süreçte yine
inşallah olumlu yönde gelişmiş ülkelerden biri olacak. Ama belli
oranda finans piyasalarımızı bu genel süreç etkileyecek” dedi.
Bakan Yılmaz, yaptığı açıklamanın ardından beraberindeki AK Parti
Bingöl Milletvekili Eşref Taş, AK Parti İl Başkanı Cevdet Çalbay,
Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay ve AK Parti ilçe
başkanlarıyla birlikte toplantı salonuna geçti.
(İHA)