Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte siyasi partiler
arasında ittifakların sadece yolu açılmamış, kazanmak için
ittifaklar bir zarurete de dönüşmüştür. Bundan sonra da partiler
girecekleri seçimlere ittifaklar içinde girdikleri takdirde
başarılı olma imkân ve ihtimalleri artacaktır.
Türkiye 2019 yerel seçimlerine Cumhur ve Millet ittifakı
ekseninde girmiş; Cumhur ittifakı %52, Millet ittifakı ise %38
civarında oy almıştır.
Oy oranları ve kazanılan, kaybedilen belediyeler açısından
farklı farklı değerlendirmeler yapılabilir. Nitekim, seçim
sonuçlarının belli olduğu anlardan itibaren tüm siyasi partilerin
temsilcileri ekranlar karşısında kısa kısa değerlendirmeler yaparak
“başarılı” olduklarını ifade etmişlerdir. Kaybedeni olmayan bir
seçim yaşamak elbette her ülkeye, topluma nasip olmaz. Hele bizim
siyasi tarihimizde belki ilk kez böylesine kazananın ve kaybedenin
tam olarak tespit edilemediği bir seçim yaşıyoruz ki, bu bakımdan
da önemli bir seçimi geride bıraktık.
İttifaklar kendi açılarından belli başarılara ulaştılar. Cumhur
ittifakının yola çıkarken ilk belirlediği çıta yüzde 51 üzeri idi
ki, bunu gerçekleştirdi. Alınan belediye sayısı itibariyle de hem
AK Parti ve hem de MHP’yi mutlu edecek bir manzara ortaya
çıktı.
Millet ittifakı kendisine somut hedef olarak AK Parti ve MHP’ye
kaybettirmeyi koymuştu ama bu kimin lehine bir kaybettirme olacak
pek dillendirilmiyordu, seçim sonuçları ile birlikte bu da ortaya
çıktı. 51 ilde yapılan ittifakta 22 ilin adayını gösteren İYİ Parti
tek bir belediye bile kazanamazken, İYİ Parti ve HDP’nin ve onlara
eklemlenen Saadet ve Demokrat Parti’nin katkılarıyla CHP, Ankara,
İstanbul, Antalya, Adana ve Mersin’de büyükşehir belediyelerini
almıştır. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi, Millet ittifakı’nın
tek kazananı olmuştur.
Dokuz seçimdir girdiği her seçimden başarısız çıktığı ithamları
ile karşılaşan Kemal Kılıçdaroğlu için artık hiç kimse “onuncu
seçimdir kaybediyorsun…” diyemeyecek.
Seçimin ertesinde İYİ Parti yönetiminde meydana gelen
istifaların analiz edilmesinde yarar bulunmaktadır. Özellikle
MHP’ye kaybettirmekten öte bir görev ifa etmeyen, MHP’ye
kaybettirebilmek için HDP ile örtülü işbirliğine itiraz edemeyen
bir İYİ Parti’nin siyasi varlığını Türk milliyetçileri ile birlikte
devam ettirip ettiremeyeceğini öncelikle bu parti içinde siyaset
yapanlar değerlendireceklerdir.
“MHP ve AK Parti kaybetsin de nasıl kaybederse
kaybetsin, Türkiye’ye ve milliyetçi camiaya neye mal olursa
olsun” anlayışı İYİ Parti’yi girdiği ikinci seçimde de
hüsrana uğratmıştır. Bu seçimde elde edilebilecek bir başarı belki
bu partinin siyasi varlığını sürdürmesi ve büyüme kabiliyeti
bakımından bir işaret verecekti ama görünen o ki, artık bundan
bahsedebilmek mümkün değil.
Çukur, barikat, hendek, Molotof, el yapımı patlayıcı,
kurtarılmış bölgeler yaratma hevesine barış sürecini kurban eden
HDP ise, terörizmle bağını, ilgisini kesmemiş olmanın cezasını
elindeki pek çok belediyeyi kaybederek ödemeye devam etmektedir.
Siyaset sivilleştikçe, terörizmle mücadele kararlılıkla
sürdürüldükçe görünen o ki, terörizmden beslenen bu partinin hiçbir
izi, emaresi kalmayacaktır.
Sonuç olarak baktığımızda her ne kadar pek çok seçim çevresinde
itirazlar olsa da, bazı belediyeler el değiştirme ihtimali içinde
bulunsa da seçimin kazananları ve kaybedenleri bellidir. AK Parti
kaybetmemiştir. MHP kaybetmemiştir. Cumhur ittifakı tutmuştur ve
kazançlı bir ortam oluşturmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemini ve hükümetin meşruiyetini, gücünü sorgulamaya açacak bir
tablo ortaya çıkmamış, tersine çok demokratik bir güç dağılımı
belirginleşmiştir. CHP Millet ittifakını tamamıyla lehine çevirmiş,
kendisinin dışındaki paydaşlarına kaybettirmek pahasına
kazanmıştır. Türkiye üzerinde terörist örgüt üzerinden operasyon
yapma düşüncesi içinde olanlar ise aradıklarını bulamamış, Türk
milletinin topyekün barış ve huzur içinde, kardeşlik duygularıyla
hareket arzusunda ve eyleminde olduğunu bir kez daha görmüşlerdir.
İYİ Parti ise kaybetmiştir. Amacı MHP ve AKP’ye belediye
kaybettirmek ise bunu başarmıştır, ama kendi bir şey
kazanamamıştır.