Seçimden sonra Davutoğlu balkon konuşması yapacak mı
Abone ol2015 genel seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından, Başbakan Ahmet Davutoğlu, gelenek haline gelen balkon konuşmasını yapıp yapmayacağına ilişkin olarak net bir açıklama yaptı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran akşamı seçim
sonuçları açıklandıktan sonra Tayyip Erdoğan'ın AK Parti genel
başkanlığı yaptığı dönemde gelenek haline gelen balkon konuşmasını
yapıp yapmayacağına ilişkin merak edilen soruya yanıt verdi; “İlk
açıklamayı yapmak boynumun borcudur. Türkiye’ye seçime girmiş
iktidar partisinin genel başkanı olarak sorumluluğu alır ve ilk
açıklamayı ben yaparım. Ben sorumluluktan hiç kaçmadım, kaçmam. Her
sonuçta yaparım konuşmayı" dedi.
Gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Davutoğlu gündeme ve seçime ilişkin kritik açıklamalar yaptı.
"BALKON KONUŞMASI YAPACAĞIM"
Davutoğlu, seçim akşamı balkon konuşması yapıp yapmayacağına ilişkin soruya, “İlk açıklamayı yapmak boynumun borcudur. Türkiye’ye seçime girmiş iktidar partisinin genel başkanı olarak sorumluluğu alır ve ilk açıklamayı ben yaparım. Ben sorumluluktan hiç kaçmadım, kaçmam. Her sonuçta yaparım konuşmayı. Diyarbakır’da mesajını verdiğim 10 madde içinde olmak üzere, temel mesajları veririm. Bu sağduyu mesajı olur. Seçim kampanyası bitti mi, o dönem bitti. Seçim sonrasında kazanırsak muhatabım siyasi partilerin genel başkanlarıdır. İletişimi kesmem” cevabını verdi.
İşte o açıklamalardan çarpıcı satırlar:
"TÜRKİYE'DEN AK PARTİ'Yİ ÇIKARIN..."
“AK Parti’yi siyasi denklemin dışına çıkarın, Türkiye Irak veya
Suriye veya Bosna siyasetine benzer bir hale dönüşür. Kimlik
siyasetine dayalı hareketler devlet idare edemezler. Ederler ama
parçalanır devlet” diyen Davutoğlu şöyle devam etti: “Irak’a
baktığınızda KDP’de bir Arap yok. Şii bir partide Sünni yok. Sünni
bir partide Şii yok. Bizde de beni ürküten korkutan, AK Parti
kimliği itibarı ile Türkiye’nin geleceği itibarı ile MHP, CHP ve
HDP’nin kimlik siyasetine doğru evrilmesi.”
"AK PARTİ'Yİ 2053'E KADAR DURDURMAK MÜMKÜN DEĞİL"
“Herkes birbiriyle işbirliği yapıyor. Dün faşist dediklerine onlar çiçek atıyor, dün bölücü dediklerine onlar çiçek atıyor. Duruş muruş kalmadı bunlarda. Bir gün bakıyorsunuz çocukça Cumhurbaşkanımızı tahrik etmeye çalışıyorlar. Diğer yandan hakkını vermedikleri parlamenter sistemi sözde savunuyorlar. Hepsinin, PKK, DHKP-C, CHP, MHP, HDP’nin aynı potada olduğu bir başka seçim görmedik. Küresel krizin etkilerinin bitip de içe daha fazla kaynak ayırdığımızda AK Partiyi 2053’e kadar durdurmak mümkün değil.”
‘HDP ve MHP BİRBİRİNE MUHTAÇ"
“HDP ile MHP birbirine muhtaç partiler, biri olmadığında diğeri
olmuyor. AK Parti kutuplaşmaları engelleyen parti, kutuplaşmayı
esneten parti. AK Parti’yi kaldırdığında gerçek kutuplaşma o zaman
başlar. Bana ‘’Oyunuz kaç diye’ sorulduğunda cevap vermiyorum,
yüzde 95 desem bile kalan yüzde 5’i dışlamış oluyorsunuz. CHP hayal
olarak yüzde 35 koyduğunda, kalan yüzde 65’i dışlamış oluyor.”
"EĞER HDP BARAJI GEÇERSE..."
“Türkiye’yi karıştırmaya çalışırlarsa izin vermeyiz. Türkiye’yi Ukrayna’ya çevirmelerine izin vermeyiz. Eğer HDP barajı geçerse, bu halkın tercihidir hiçbir tartışma konusu yapmayız. Kim meclise girerse onunla çalışırız. Ama barajı aşamazsa, HDP’nin de bunu tartışma konusu yapmaması lazım. Bunun üzerinden bir kriz bir kaos çıkarmaya kalkarsa demokrasiye vurulan en büyük darbe olur. Burada, HDP eğer barajı geçersek makbul, barajı geçmezsek, ‘kriz’ üzerinden AK Parti’yi sallarız derlerse kamu düzeninden taviz vermeyiz.”