Seçimden sonra 'cadı avı' geliyor!
Abone olABD yönetimi Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığına nasıl bakıyor?
Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşıyor... Cumhurbaşkanı adaylarının seçim yarışı sürüyor.
Peki Türkiye'nin en önemli müttefiklerinden ABD, Cumhurbaşkanlığı seçimine nasıl bir gözle bakıyor?
Bu sorunun yanıtı Washington'da Perşembe günü Çok Partili Politikalar Merkezi (Bipartisan Policy Center-BPC) düzenlediği özel bir toplantıda verildi.
Cumhuriyet si yazarı 'in bugünkü köşesinden paylaştığı görüşlere göre, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Erdoğan'a karşı zafer kazanma ihtimali düşük. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olması halinde ise ABD'li uzmanlara göre, "Türkiye daha muhafazakar" bir ülke olacak ve başta Gülen Cemaati olmak üzere muhaliflere karşı 'cadı avı' sürecek.
İşte ABD'li Türkiye uzmanlarının Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik analizleri:
OBAMA'NIN TOP 5'YDİ...
Emekli Temsilciler Meclisi Danışmanı Alan Makovsky : ABD, başta AKP yönetimindeki Türkiye’yi İslam dünyasına bir model olarak gördü ve Başbakan Erdoğan bundan Washington ile ilişkilerinde büyük yarar sağladı. Ancak bu bakış Gezi Parkı protestolarıyla sona erdi. Amerika ve Türkiye arasında olduğu söylenen “Model Ortaklık”tan artık bahsedilmiyor. Başkan Obama, Erdoğan’ı güven ve dostluk ilişkileri paylaştığı beş lider arasında görüyordu. Bunlar artık tamamen bitti.
ERDOĞANSIZ AK PARTİ ZORLANIR
Çankaya seçimlerinden sonra 2015 seçimleri var. Erdoğan başkanlık sistemi istiyor. Anayasa değiştirecek çoğunluğu bulmak isteyecek. Başında olmadığı AKP ne yapacak? Hele de Abdullah Gül sahnede değilse. Zor olabilir. Türkiye’de parlamenter sistem daha yerleşik hale geldi.
İHSANOĞLU'NUN SEÇİLMESİ UZAK İHTİMAL
Erdoğan’ın rakibi İhsanoğlu’nun seçilmesi uzak bir ihtimal. Ancak seçilirse de Beyaz Saray ve Washington’da kimse Erdoğan yönetimi için “yas tutmaz”. Erdoğan kazanırsa da, ikili ilişkilerin korunması yönünde bir yol bulmamız gerekiyor.
FARKLI OLMAYACAK
Freedom House'dan Suzan Corke: “Cumhurbaşkanı Erdoğan”, Başbakan Erdoğan’dan farklı olmayacaktır. Güçler ayrılığı ve demokratik kurumlar onun için önemli değil. Her türlü muhalefete alerjisi var. Kendisini, “Türk devleti ve toplumunun eski yapılarını tersine çevirmeye çalışan bir devrime öncülük eden” biri olarak görüyor.
İnternet Kanunu, MİT Kanunu, basın özgürlüğünü ve yargı bağımsızlığını engelleyen adımlar hükümetin hesap verebilirliğini azaltıyor. Halk tarafından seçilecek olması Cumhurbaşkanlığı makamına bir “meşruiyet” getirecek. Erdoğan’ın da istediği bu zaten. Seçimi, hakkındaki iddialara karşı meşruiyet için kullanacak. Muhalifleri susturarak, devletin gücünü göstererek Türkiye’yi yarı polis devletine döndürebilir.
GÜL VARLIK GÖSTEREMEDİ
Tüm bu yaşananlara rağmen AKP içinde Erdoğan’a muhalif ses çıkmaması dikkat çekici. Cumhurbaşkanı Gül’ün bunu yapma şansı birkaç kez doğdu. Ama o buna yanaşmadı. Gül bir anlamda, varlık gösteremeyen bir figür haline geldi.
CADI AVI SÜRECEK
Amerika İlerleme Merkezi Michael Werz: Türk toplumu kitlesel bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Erdoğan da dinci, sömürgeci karşıtı ve milliyetçi bir söylemle Türk toplumunun yarısını arkasına almış durumda. Kendi Cumhurbaşkanlığı ile, 200 yıllık bir ayrılığa son verileceği şeklindeki söylemi dikkat çekici.
2002’de, 2003’te “AB üyeliği”, “herkesin yaşamına saygı”, “bölge ülkeleriyle barışçıl ilişkiler” sözü veriyordu. Bundan sonra o eski günlere geri dönüş beklememek lazım. İçerideki muhaliflere ve Fethullah Gülen’e karşı “cadı avı” devam edecek gözüküyor.