Seçim sonucunu bilen Adil Gür'den bomba İstanbul açıklaması!
Abone olYSK kararı sonrası yaptıkları anketlerin verilerini paylaşan A&G Araştırma Şirketi'nin Genel Müdürü Adil Gür, anket sonuçlarını değerlendirdi.
Seçmenin yüzde 25’inin YSK’nın İstanbul kararını anlamadığını
dile getiren Gür, "YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal etmesinin
ardından sürecin Ekrem İmamoğlu lehine geliştiğini yaptığımız
araştırmalarda görüyoruz. İlk günlerdeki mağduriyet etkisinin çok
daha fazla olduğunu gördük. CHP ve Ekrem İmamoğlu’nun işi
daha kolay. Çünkü kullandıkları argüman şu "Neden 4 oydan 1’i
geçersiz de 3’ü geçersiz değil." Karşı aday için bunu anlatmak
hakikaten çok zor. YSK ateşten kızgın demiri AK Parti’nin kucağına
koydu" ifadelerini kullandı.
"Yüzde 25’lik kitle YSK’nın ne dediği anlamamış"
Habertürk’te Veyis Ateş’in sunduğu Gündem programına konuk olan Adil Gür, YSK kararı sonrası 3 anket yaptıklarını açıklayarak sözlerini şöyle sürdürdü: Mağdur kim oldu? soruları ışığında yaptığımız anketlerde hiçbir aday yüzde 50’nin üzerinde oran alamadı. Yüzde 25’lik kitle YSK’nın ne dediği anlamamış. Yani bu açıklanan gerekçeli kararla seçmen bir sonuç çıkarmış değil. Yaptığımız araştırmalarda Binali Yıldırım’a oy verdim ya da vereceğim diyenler 'beka' meselesini ve ekonominin gidişatı önde tutuyor. Ekrem İmamoğlu’na oy verenler ya da verecek olanlar için ise ilk sırada ekonominin gidişatı ve kutuplaşma var.
"Benim oyumla mı değişecek?" deyip gitmiyor
1 milyon 700 bin seçmen sandığı gitmemiş. Bunların 1 milyonundan
daha fazlası ne olursa olsun sandığa gitmiyor. Neden gitmiyor
dersek siyasete ilgisiz gitmiyor, o gün bir işi var gitmiyor ve ya
diyor ki "benim oyumla mı değişecek?" deyip gitmiyor. 24 Haziran
ile 31 Mart seçimlerinin karşılaştırdığımızda aradaki fark 300 bin.
Bu 300 bin kişi 31 Mart’ta sandığa gitmemiş. O 300 bin kişi ise
inanılmaz bir şekilde homojen. Yani tüm partilerden sandığa
gitmeyen seçmen var.
Yüzde 15 ise "Hayır kesinlikle gelmeyeceğim" diyor
"2- 2,5 milyon seçmen seçmen bayramda İstanbul’dan gidecek. Bu gidenlere “Dönüp seçimde oy kullanacak mısınız? diye sorduk yüzde 79’u "mutlaka dönüp oy kullanacağım" dedi. Yüzde 5’i "belki gelirim" dedi. Yüzde 15 ise "Hayır kesinlikle gelmeyeceğim" diyor. Söylemeye çalıştığım şey şu aslında biz 31 Mart’ta 300 bin kişi sandığa gitmedi dedik ama kuvvetle muhtemel bu 300 bin kişinin üstünde bir rakam yine sandığa gitmeyecek. 31 Mart’tan daha yüksek katılımlı bir seçim beklemiyorum.
"Sandığa gidecek misiniz? diye sorduk"
Yaptığımız anketlerde "Ekrem İmamoğlu’na oy verdim" diyenlerin daha yüksek oranla tatilden döneceğini görüyoruz. Diğer bir soruda ise tüm seçmenlere sorduk "Sandığa gidecek misiniz?" diye sorduk. "Mutlaka oy vereceğim" diyen seçmenler içinde "Ekrem İmamoğlu’na oy vereceğim" diyenlerin daha yüksek oranda motive olduğunu görüyoruz.
Sandığa giden seçmen
31 Mart’ta sandığa gitmeyen en büyük kitle yüzde 18 ile HDP seçmeni. Bu oran AKP seçmeninde yüzde 3 ile 4 arasında ama seçmen sayısı olarak neredeyse sayılar eşit. Bir de ankette tüm seçmenlere sorduğumuz "Oy tercihinizi değiştirecek misiniz?" sorusuna seçmenlerin yüzde 90’ı, 95’i "hayır" yanıtını verdi.
"23 Haziran için HDP seçmeni belirleyici"
İstanbul’da yüzde 12 HDP’nin seçmeni var. İstanbul seçimi için çok önemli bir oran. 23 Haziran için HDP seçmeni belirleyici.
Metropollerde yaşayan Kürt seçmenin oy verme tercihindeki en önemli kriter ekonomi, ideoloji değil. Çünkü bunlar İstanbul’un gelir düzeyi daha düşük ilçelerinde yaşayan ve ilk işsiz kalan ve ilk cebine dokunulan insanlar. Zaten 31 Mart sonucuna baktığımızda da AK Parti oy kaybını buralarda yaşamış. Bir de ayrıca 31 Mart’ta muhafazakar Kürt seçmen AK Parti’ye oy vermedi deniyor ama öyle değil. AK Parti İstanbul’da yüzde 2 oy kaybetmiş görünüyor ve bu kayıp homojen.
Saadet Partili seçmenin tercihi ne olacak?
Saadet Partisi ile ilgili soruya da cevap veren Adil Gür sözlerini şöyle sürdürdü: Şayet kendi adaylarıyla seçime katılmamış olsalardı seçmenlerin çoğu AK Parti adayını oy verirdi ya da sandığa gitmezdi. İmamoğlu’na oy verecek Saadet Partisi seçmeni sayıca az olacaktı.
"YSK ateşten kızgın demiri AK Parti’nin kucağına koydu"
"YSK İstanbul kararı ile ateşten kızgın demiri AK Parti’nin
kucağına koydu"
Büyük ekonomik değişimler olmazsa İstanbul’un seçmen tercihlerinde
değişim olmayacağını dile getiren Gür, güvenlik endişeleri
nedeniyle seçmenlerin oy tercihlerini değiştirmeyeceğini ifade
etti. Gür, "YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal etmesinin ardından
sürecin Ekrem İmamoğlu lehine geliştiğini yaptığımız araştırmalarda
görüyoruz. İlk günlerdeki mağduriyet etkisinin çok daha fazla
olduğunu gördük. Ancak bu etki seçime kadar geçen sürede
azalabiliyor tıpkı daha önceki seçimlerde olduğu gibi. Ancak CHP
ve Ekrem İmamoğlu’nun işi daha kolay. Çünkü kullandıkları
argüman şu "Neden 4 oydan 1’i geçersiz de 3’ü geçersiz değil."
Karşı aday için bunu anlatmak hakikaten çok zor. YSK ateşten kızgın
demiri AK Parti’nin kucağına koydu. O 250 sayfa içinde o kadar çok
şey var ki ben bile "mağdurum" desem kendime göre bir-iki cümle
bulurum.
Kabine değişecekse 23 Haziran’dan önce değişmeli çünkü 23 Haziran sonrası için çıkacak sonuçla Türkiye’nin önümüzdeki birkaç dönem siyaseti yeniden şekillenebilir.