Seçim siyasetin adayıyla...
Abone olKültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, muhalefetin ‘çatı’ adayıyla ilgili, “İsimden daha önemli olan, bu ismi ararken muhalefet partilerinin or...
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, muhalefetin ‘çatı’ adayıyla
ilgili, “İsimden daha önemli olan, bu ismi ararken muhalefet
partilerinin ortaya koyduğu yaklaşım. Seçim, AK Parti’nin adayı ile
muhalefetin adayı arasında geçmeyecek. Seçim siyasetin adayıyla,
siyasetsizleşmenin adayı arasında geçecek” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, TGRT Haber ekranlarında
yayınlanan ‘Neler Oluyor’ programına konuk oldu. Çelik, TGRT Haber
ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sunduğu
programda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Siyasetin içinden gelmeyen bir isim olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun
cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesini, ‘siyasi iflas’ olarak
değerlendiren Çelik, “İsimden daha önemli olan, bu ismi ararken
muhalefet partilerinin ortaya koyduğu yaklaşım. Seçim, AK Parti’nin
adayı ile muhalefetin adayı arasında geçmeyecek. Seçim siyasetin
adayıyla, siyasetsizleşmenin adayı arasında geçecek. Cumhuriyet
Halk Partisi ile MHP’nin bir çatı adayı çıkarması şu demektir;
muhalefet, çok partili hayattan vazgeçmiş, tek partili hayata
dönmüştür. Bir kimlik travması var. Biri sosyal demokrat parti,
diğeri milliyetçi parti. Normal, makul bir siyaset denkleminde, bu
ikisinin zıt kutuplarda olması gerekiyor. Bu ikisi tek bir potaya
giriyorsa bu, siyasetin reddi demektir. Siyaset, toplumsal
taleplerin siyasi temsile dönüştürülmesi sanatıdır. Siz, halkın
toplumsal taleplerini doğru tanımlamazsanız, siz burada sadece
‘kes-kopyala-yapıştır’ yöntemiyle bir siyaset komedisi üretmiş
olursunuz. Genelde iktidara bir alternatif düşünülür ama Türkiye’de
ciddi bir şekilde muhalefetin bir alternatife ihtiyacı var” diye
konuştu.
“SAVAŞ BİTMEDİ SANIYORLAR”
Bakan Çelik, muhalefetin, halkın siyasi tercihlerine saygı
göstermediğini belirterek, "Literatürde ’aydınlanmış despotizm’
dediğimiz bir şey var. Halkın siyasi tercihlerinin, aslında sahici
tercihler olmadığını, halkın yeterince aydınlanmamasından doğan
tercihler olduğunu düşünen despotik bir zihin var. Aydınlanmış
despotizm budur. Şimdi o zihin, sürekli olarak halkı aydınlatmaya
cüret ediyor. Bunu bazen devlet eliyle, bazen laiklikle yapmaya
çalışıyor. Son zamanlarda da muhafazakar adaylar belirlemek
suretiyle yapıyor. Ama her halükarda, savaşın bittiğini anlamamış
ve ormanda kalmış o filmlerdeki asker gibi, sizin ’Geçtik, biz
onları’ dediğiniz safhaların geçildiğini bir türlü anlamıyor. Çünkü
eğer bu gerçekten kabullenilirse, onlar açısından kahrolası gerçek
ortaya çıkacak ve bütün teori çökecek. Halbuki bütün teori bunun
üzerine kurulmuş" ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN GÖRDÜĞÜ EN BÜYÜK MESELE İLE KARŞI
KARŞIYAYIZ”
Resmi kıyafetler giymiş birilerinin, devletin iç ve dış
politikasını sabote ettiğini anlatan Çelik, "Sanki hiçbir şey yoktu
da ortada, Hükümet kendi kendisine Paralel Yapı ile mücadele içine
girdi. Çok açık ve net söylüyorum ki; darbeler geçirdik, çok ağır
olaylar yaşadık ama Sultan 2. Abdülhamid Han’a karşı yapılanlardan
sonra boyutu, cesameti ve doğuracağı sonuçlar bakımından Türkiye
Cumhuriyeti’nin gördüğü en büyük mesele ile karşı karşıyayız.
Burada milli güvenlik ile ilgili bir cari açık ortaya
çıkarılmıştır. Demokratik bütün sütunlarının kesilmeye çalışıldığı,
demokrasiyi ayakta tutan bütün sütunların sabote edilmeye
çalışıldığı bir durumdu. Devleti ele geçirmeye çalışanlara karşı
sadece halkın iradesi sayesinde mücadele ettik"
değerlendirmelerinde bulundu.
“AK PARTİ’NİN ADAYI İLK TURDA KAZANIR”
AK Parti adayının cumhurbaşkanı seçimini ilk turda kazanacağı
yönünde değerlendirmede bulunan Çelik, "Siyasi tarihimizin en çok
nefes gerektiren seçimini yaşayacağız. Buna kimin nefesi yeter hep
beraber göreceğiz. Bence epey bir nefes açığı ortaya çıkacak. Çünkü
bu Cumhurbaşkanlığı meselesi, sistem içerisinde de, siyasi
tarihimizde de önemlidir. Herkes seçimden kaçar; ama AK Parti
seçimleri bir şölen gibi, ellerini ovuşturarak bekler. Bugünkü
Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ne de, 2015 Seçimi’ne de biz parti olarak
hazırız. Son seçimlerdeki süreci okuduk, vatandaşın
Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ne dönük reflekslerine de baktık
dolayısıyla, AK Parti’nin göstereceği adayın biz, Allah nasip
ederse, ilk turda seçileceğine inanıyoruz. Burada hepimiz
göreceğiz, hem AK Parti ile ilgili hem de ülke ile ilgili bir sürü
kaos, kriz teorisi ortaya koyuluyor. Bütün bu teorilerin hepsinin
geçersiz olduğunu, 11 Ağustos sabahı göreceğiz" şeklinde
konuştu.
“BAŞBAKANDAN SONRA AK PARTİ’DE LİDERLİK BOŞLUĞU OLMAZ”
Ömer Çelik, Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde AK
Parti’de liderlik boşluğu oluşacağı iddialarını, "Bunlar, kriz
kodlayan söylemler, benim siyasi kariyerim boyunca duyduğum laflar.
Kriz mühendisliği, kaos müteahhitliği, Türkiye’de ’vergi levhası’
olmayan; ama en yaygın mesleklerden bir tanesidir. Hemen bir
mekanizma kurarız ve o çalışır. Çözüm Süreci ile ilgili
mekanizmalarımız var; o çalışır. Türkiye’nin güvenlik mekanizmaları
ile alakalı mekanizmalarımız var; o da çalışır. Cumhurbaşkanlığı
Süreci’ni yönetmekle ilgili bir mekanizma kuracağız, o da
çalışacak. Dolayısıyla bizim burada bir kriz ve kaos algımız yok.
Biz son derece rahat bir şekilde siyaset yapıyoruz. AK Parti’de
kriz bekleyenler bunları kendileri düşünsün" diye cevapladı.
“ORTADOĞU AĞIR TÜRBÜLANSTAN GEÇİYOR”
Ortadoğu’daki olayları analiz ederken, ’Arap Baharı geri gelmesin
isteniyor’ ifadesini kullanan Çelik, şöyle konuştu:
"Etnik kavga eğer devam ederse, durum gittikçe Batı’nın
Ortaçağ’daki vahşetine dönecek. CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun dediği ’Ortadoğu bataklığı’ nasıl bir bataklıksa,
Batı’nın ve dünyanın en demokratik ülkelerinin, en büyük, en güçlü
şirketleri de bu bataklığa koşarak gidiyor. Biz bölgeyi çok iyi
biliyoruz. Bölge ağır bir türbülanstan geçiyor. Bunun sarsıntısı da
bir müddet ağır sonuçlar doğurarak devam edecek."
(İHA)