Seçim kazandıran yöntemler
Abone olSeçim öncesi aday olan siyasetçilere yol haritası
1994 yılı yerel seçimlerinde en az şans verilen adaylardan biri
Recep Tayyip Erdoğan’dı. Seçilmesi mucize gibi gözüküyordu. Ama o
dönem Refah Partisi yapılmayan bir şeyi yaptı. Parti mensupları ev
ev gezerek insanlardan oy istediler ve başarılı oldular.
Kimsenin şans vermediği Erdoğan o günden sonra Türk siyasetinin
değişmez ismi oldu. Bunun en temel faktörü seçimlerde denenen ve
başarılı olan seçim kampanyasıydı. AK Parti benzer stratejiyi 2002,
2004 ve 2007 seçimlerinde de denedi ve hepsinde başarılı oldu.
Benzer olay 1976 seçimlerinde ABD’de gerçekleşti. Gerald Ford’a
karşı hiç şans tanınmayan Jimmy Carter seçimleri az bir farkla
kazanmıştı. Nasıl? Bugün hâlâ tartışılan seçim kampanyası
sayesinde. O seçim kampanyası olmasa Jimmy Carter’ı hiç kimse
tanımayacaktı.
Daha önce yazdığı “”, “Siyasetçinin Yol Haritası” gibi kitaplarıyla
seçmen, politikacı, oy vermede etkili olan unsurlar gibi konulara
değinen ve bu alanda önemli çalışmaları olan Hulusi Şentürk bu kez
kampanya yönetimi konusuna değiniyor.
“Adaylar İçin Kampanya Yönetimi” seçim öncesi aday olan
siyasetçilere bir yol haritası sunuyor. Medyanın nasıl
kullanılacağı, aday olunan yerin sosyo-ekonomik yapısına uygun
olarak ne tür konuşmalar hazırlanacağı, sloganların nasıl
seçileceği gibi seçmeni doğrudan etkileyecek konular kitabın ana
temasını oluşturuyor.
Özellikle 1950’den başlayarak partilerin kullandığı sloganların
üzerinde duran bölümün adaylar tarafından ciddi biçimde okunması
gerekiyor. Gereksiz, aşırı entelektüel, anlaşılmaz sloganların
nasıl oy kaybettirdiği, buna mukabil anlaşılır, net ve basit
sloganların halkta nasıl olumlu etkiler bıraktığı özenle
anlatılmış. Adaylarının burada kendilerine çıkaracakları muhtelif
dersler var.
Yazar Hulusi Şentürk’ün üzerinde durduğu temel meselelerden biri de
yüzyüze iletişim. Yazar iletişim araçları sayesinde halka ulaşmanın
çok kolay olduğunu, ama hiçbir iletişim ya da medya aracının
yüzyüze görüşmek kadar etkili olmadığını vurguluyor.
Bunun en başarılı ve tipik örneği Genç Parti Lideri Cem Uzan’ın
2002 seçimlerinde uyguladığı kampanyadır. Tamamen vatandaşlarla
birebir, ellerini sıkarak, dokunarak, hissederek yapılan bu
kampanya Cem Uzan’ı bile şaşırtmıştı. Ve Genç Parti yüzde 7’lik bir
oy almıştı. Yeni kurulan bir parti için bu, büyük başarıydı.
Ayrıca vaat nasıl verilir, vaat verilirken nelere dikkat etmek
gerekir gibi seçmenin en hassas olduğu konu kitapta çok iyi
anlatılmış. Örnek çalışmalarla masaya yatırılmış.
“” her adayın –ister milletvekili olsun, ister belediye başkanı,
meclis üyesi ve hatta muhtar –mutlaka okuması gereken çok yararlı
bir çalışma. Adaylar bu kitabın ne kadar farklı olduğunu
okuduklarında ve bu okuduklarını uygulamaya geçirdiklerinde çok
daha iyi anlayacaklar.