Seçim istediğine pişman olmadı
Abone olDerviş yeni hükümetin uygulamaya koyduğu birçok projeye destek çıkarken özellikle bir konuda eleştirdi.
CHP İstanbul milletvekili Kemal Derviş Fatih Altaylı'nın Kanal
D'de sunduğu Teke Tek programına katılarak çarpıcı açıklamalar
yaptı. Derviş Türkiye'nin kritik bir dönemi geride bıraktığını
belirterek " Türkiye uçurumun kenarından döndü. Ama herşey
düzelmedi, şu anda en büyük sıkıntı insanlar umutsuz ve istihdam
yetersizliğidir" dedi. Türkiye'deki siyaset anlayışını da
değerlendiren Kemal Derviş artık herşeye çok kötü veya çok iyi
demenin geride kaldığını belirterek " Halka doğruyu söylemek
gerekiyor. İnsanlar artık doğru söz bekliyorlar. Bana bir çiftçinin
Doğruları bize olduğu gibi düzeltmeden söyleyin, yapmadığınız şeyi
yapmış gibi göstermeyin demişti onu hiç unutamıyorum.Artık eski
tart politikalar geride kaldı" dedi. CHP'den ziyade kendisinin
tezkereye nasıl hayır dediği konusuna da değinen Kemal Derviş,
tezkerenin çok geniş kapsamlı bir konu olduğunu belirterek "Tezkere
öncesinde savaşa yönelik ABD içinde bile tam bir birlik yoktu.
Ayrıca BM başta olmak üzere dünya ABD'ye savaş konusunda destek
vermiyordu. Türkiye BM'nin yanında kalması daha doğru olmuştur.
Ayrıca Türkiye krizde iken ilk kez yardım eden Almanya olmuştur.
ABD daha sonra Türkiye'ye destek olmuştur. Ben bu nedenle Avrupa
ile olan ilişkilere daha farklı önem veririm" dedi. Hayatı boyunca
sosyal demokrat bir çizgide durduğunu anlatan Kemal Derviş " Sosyal
demokrat bir dünyayı özlüyorum, o değerlere sahip çıkan bir dünyayı
özlüyorum. Türkiye ile ABD arasında sorun yaşandı ancak bunu tam
olarak nerden kaynaklandığını bilmiyorum. Belki ABD'ye umut verildi
ve bunun üzerine hazırlık yapıldı ise sonucu böyle olmuştur.Türkiye
ABD ile daha tutarlı ve tavrını net ortaya koyması gerekirdi."
dedi. Türkiye'nin tavrı nedeniyle bugün uluslararası değerlerde
saygınlığının arttığını söyleyen Derviş, " Özellikle Avrupalı
sosyal demokrat kesimde Türkiye sempatisi arttı. ABD'ye karşı
duruşundan değil mecsilisin aldığı kararı uyguluyor olmasından.
Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa, ve Akdeniz'de önemini sürekli
koruyacaktır. Türkiye'yi kimse dışlayamaz ama Türkiye vazgeçilmez
ülke de değil. Bu vazgeçilebilirliği gösterildi." dedi. Seçim
öncesi dönemi de değerlendiren Kemal Derviş o günkü siyasal yapının
yürüyemez noktada olduğunu anlattı; "O üçlü yapı devam edemezdi
bugünkü durumda benim seçim yapılması düşüncemin doüğru olduğunu
ordaya koydu. Bu kadar ağır bir yük var bunu taşımak için güçlü bir
kadro gerekli. Ben illa seçim olsun demedim Başbakan yorulmuş
hasta, koalisyon ortakları kavga ediyor yeniden krize mi giriyoruz
gibi bir durum vardı. Ben o şartlarda seçim olsa bile durumun daha
kötü olamayacağını söyledim" Bülent Ecevit'i çok sevdiğini ve
saydığını anlatan Derviş kendisini siyasete Ecevit'in zorladığını
da belirtti. Derviş, " Ben DSP'yi önemsedim. CHP ile birleşerek
solu tek çatı altında birleşmesi gerektiğine inandım. O dönemde çok
sayıda komplo teorileri üretildi. Ama herkes sonucu gördü." dedi.
Türkiye'de TL kurunun gerçekçi olmadığın söyleyen Derviş, piyasanın
aşırı tepkili olması nedeniyle kararlı davranamadığını ve piyasayı
etkilediğini dile getirdi. Derviş piyasaya ufak bir para girişinin
bile etkili olduğunu belirterek sıcak para girişi konusunda
dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Derviş " Hükümet böyle bir
ortamda sıcak sermayeye ufak bir vergi koyarak caydırıcı olup ancak
özellikle uzun vadeli yatırımı özendirici adımları atması gerekir."
dedi. Hüketin uygulamaya koyduğu vergi barışına olan talepten büyük
memnunluk duyduğunu da söyleyen Derviş, ancak bunun bir alışkanlık
haline gelmemesi ve verilen taahhütlerin mutlaka takip edilmesi
gerektiğini belirterek " Ben hükümetin revize edilenin tümü olmasa
bile büyük çoğunluğunu toplayacağını ve bunun önemli bir kaynak
olacagını sanıyorum. Hükümet vergi de bu adımlarını devam ettirse
gelecekte tarihe mal olabilir. Ama adımlar burda kalmamalıdır."
dedi. BBDK kendi uzman kadrosuna dayanarak en iyisini yapmalıdır.
siyasi olarak telefonla bir baskı yapılmamamsı lazım. her kurum
yasal çerçevede ve ona bağlı kalarak hareket etmesi gerekir.