Seçim ihtimali görmüyorum...
Abone ol9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, DEHAP'la ilgili kararın ardından seçim ihtimalini ve alınan kararı değerlendirdi
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Yargıtay'ın DEHAP
yöneticileri hakkında mahkumiyet kararını onamasından sonra, erken
seçim ihtimali görmediğini söyledi. Demirel, Yüksek Seçim
Kurulu'nun (YSK) seçim kararı veremeyeceğini belirtti. Yöneticileri
arasında ABD'nin eski başkanlardan Gerald Ford ve George Bush ile
eski dışişleri bakanlarından Henrry Kissinger'in bulunduğu
Eisenhower Vakfı'nın 50. yılı münasebetiyle düzenlenen törenlere
katılmak, açılış ve kapanış konuşmalarını yapmak üzere New York'ta
bulunan Demirel, kalmakta olduğu Essex House otelinde basın
toplantısı düzenledi. Demirel, gazetecilerin soruları üzerine,
yeniden seçime gidilip gidilmeyeceği tartışmaları konusunda, ''YSK
seçim kararı veremez. Bu kararı Meclis verir. YSK sadece meseleyi
tespit eder, bırakır. Ben seçim ihtimali görmüyorum'' dedi.
Demirel, buna rağmen ''geçmişte, yargıya intikal etmiş meselelerde
sürprizli kararlarla karşılaşıldığını'' da kaydetti. ''TÜRKİYE
BÖLGEDE ROL OYNAMAK İSTİYORSA...' ''Türkiye'nin Irak'ın oluşumunda
mutlaka söz sahibi olması gerektiğini'' belirten Demirel, şöyle
konuştu: ''Ülkeyi yönetenler (Komşumuz Irak'ta yangın varken, biz
bakmakla yetinemeyiz) dediler. Fakat henüz insani yardım dışında,
hiçbir şey yapılmış değil. Ben siyaset üstüyüm, ancak ülkeyi
yönetenlerin tavırlarında devamlılık yok. Değişik şeyler
söylüyorlar. Türkiye bölgede rol oynamak istiyorsa Irak meselesine
müdahil olmalıdır. Kuzey Irak'ta olabilecek durumların Türkiye
açısından önemi vardır. (Hükümet) Asker göndermeden yapabilirse,
bunu tercih eder.'' Demirel, açıkça belirtmemekle birlikte tezkere
konusuna da değindi ve bu konudaki görüşlerini şöyle dile getirdi:
''Yöneticiler kamuoyunu hazırlamalıdır. Hükümet geçiremeyeceği şeyi
Meclis'e götürmemelidir. Meclis'te yeterli siyasi gücü yoksa onun
hükümetliği biter. Bunu demokrasiyle izah edemezsiniz, alakası
yoktur.'' ''TÜRK-AMERİKAN DOSTLUĞU KORUNMALI'' ''Türkiye-ABD
dostluğu çok önemlidir'' diyen Demirel, şöyle devam etti: ''Bu
korunmalıdır. Dostluk birinin emrine girmek demek değildir.
Türkiye-ABD ilişkileri Irak meselesi yüzünden yara almıştır. Bunun
tamir edilmesi lazımdır. 1975'te Amerika bize ambargo koydu. Biz de
misilleme olarak üs ve tesisleri kapattık, ama dostluğu muhafaza
ettik. Bugünkü sıkıntılar dostluğu yaralamamalıdır. Son 7-8 ay
içerisinde iki taraf da dikkatli davrandı. ABD bize 'Verdiğiniz
sözü tutamadınız, ben de size kredi vermiyorum' demedi. Yumuşak
davrandı. Gelecekte de Türk-Amerikan ilişkileri iyi olmalıdır.
Benim mesajım budur.'' ''KIBRIS MİLLİ MESELEDİR'' Kıbrıs sorununa
da değinen Demirel, hükümetin tavrını eleştirmediğini, ancak
Kıbrıs'ın Türkiye'nin milli meselesi olduğunu ifade etti. Demirel,
Kıbrıs politikasını Türkiye Cumhuriyeti ve parlamentosunun
çizdiğini belirterek, ''Kıbrıs meselesini AB meselesiyle
birleştirmek yanlıştır. Bu husus 1963-1999 arasındaki tüm AB
kararlarında vurgulanmıştır. Türkiye, AB'ye üye olacağız diye
Kıbrıs sorununu problem yaratacak şekilde çözmeye kalkışmamalıdır.
Bu konuda kendi kendimize kabahat bulmayalım. Dünya ve Birleşmiş
Milletler bu konuda haksızlık yapmıştır'' diye konuştu. ''TÜRKİYE
HALA DEMOKRASİYE GEÇİŞ DÖNEMİNİ YAŞIYOR'' ''Freedom House (Özgürlük
Evi) istatistiklerine göre, dünyada demokrasiyi kabul etmiş 140
ülke bulunmaktadır'' diyen Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunlarin 87'si olgunlaşmış demokrasilerdir. Diğer ülkelerin bir
kısmı yeni demokrasi, bir kısmı ise demokrasiye geçiş döneminde
bulunmaktadırlar. Bizimki hala geçiş dönemi kabul edilmektedir.''
2002 Kasım seçimlerinden sonra Türkiye'nin 15 senedir kavuşamadığı
siyasi istikrara kavuştuğunu kaydeden Demirel, ''Meşruiyet
tartışması yoktur. Türkiye koalisyon dönemlerinde, özellikle
2001-2002 yıllarında çok sıkılmıştır. Bunun sonucu olarak seçmen,
koalisyonu oluşturan 3 parti ile muhalefeti bu sefer Meclis'e
sokmamıştır'' diye konuştu. TÜRKİYE'NİN SORUNLARI ''Türkiye'de
halen en büyük şikayet işsizliktir. Türkiye yatırım rüzgarını henüz
yakalayamamıştır'' diyen Demirel, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin
en büyük sorunu enflasyondur. Enflasyon yüzde 5'in altına
inmelidir. İkincisi ihracat, üçüncüsü faizdir. Türkiye ihracat
yapamazsa borç almak zorunda kalır. O zaman da faiz düşmez''. 9.
cumhurbaşkanı Demirel, daha sonra New York City Üniversitesi'nde
''Irak savaşından sonra Türkiye'nin komşuları ve ABD ile
ilişkileri'' konulu bir konferans verdi.