Seçim beyannamesi genel seçimi nasıl etkiler?
Abone olSeçim anketi sonuçlarıyla dikkat çeken ANDY AR'ın Genel Müdürü Faruk Acar, partilerin 'seçim beyannameleri'nin seçim sonuçlarında nasıl etki yaratacağını yorumladı.
İNTERNETHABER.COM- 2015 genel
seçimleri öncesinde partilerin 'Milletvekili Seçim
Beyannameleri' art arda açıklanıyor, son olarak Ankara kulislerinde
en çok merak edilen beyannamelerden olan HDP seçim beyannamesi
bugün açıklandı. Peki partilerin seçim beyannameleri 2015 genel
seçim sonuçlarına nasıl etki eder?
SEÇİM BEYANNAMELERİ SEÇİM SONUCUNU NE KADAR
ETKİLER?
HDP seçim beyannamesinin açıklanmasından hemen önce, CNNTürk'te
yayınlanan 'Seçime Doğru' programında yorum yapan, ANDY AR
Araştırma Şirketi Genel Müdürü Faruk Acar, seçim beyannamelerinin
seçim sonuçlarına nasıl etkie deceğini, seçmen davranışını ne yönde
değiştireceğini ve seçim beyannamesinde yer alan noktaların eçmende
nasıl bir etki yarattığı üzerien kritik değerlendirmelerde buundu.
Acar, özellikle seçim beyannamesi çok konuşulan CHP'yi bu kapsamda
değerlendirme altına aldı.
SEÇİM BEYANNAMELERİNİN ORTAK VURGUSU:
AZINLIKLAR...
Acar'a göre, seçim beyannamesiyle en çok heyecan yaratan parti CHP
oldu. Acar, partilerin genel olarak 'azınıklar' vurgusu yaptığını
ifade ederek, azınlıkların çok ön planda olduğunun altını
çizdi. Seçim beyannamelerindeki 'azınlık' vurgusunun seçim
sonuçlarında yaratacağı etkiye ilişkin ise " seçim CHP için de çok
önemli, AK Parti'nin tek başına ve güçlü bir şekilde girmesi
açısından da yüzde 1-2 puan çok önemli... Çünkü o yüzde 1-2 puanlık
azınlığı HDP'ye kaptırırsa, tüm dengeler değiştirecek. Dolayısıyla
azınlıklar bugün daha görülebilir bir hale gelmiş bir vaziyette.
Trend, azınlıkların ön plana çıkmasını sağlayan bir trend...
Dolayısıyla partilerin seçim beyannamesinde, azınlıkların olduğunu
gördük. Dolayısıyla beyannemeler içerisindeki bu yaklaşımların
aslına bakarsanız çok şeyi değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü
herkes aynı noktadan hareket ettiği için mevcutlar korunabilir
halde bir pozisyonla karşılık buluyor olabilir. " dedi.
İşte Acar'ın o değerlendirmeleri:
"EN ÇOK HEYECAN YARATAN CHP OLDU"
Bugünkü yaşananların oy oranlarına etkisinin, aslında yüzde birkaç
puanla ifade edilebilir düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Hem
listelerin belirlenmesi, hem kampanyasnın gidişatı ve beyannameler
üzerindeki genel parti politikalarının ortaya konulması, sandıkta
belki yüzde birkaç puanla ifade edilebilir düzeyde bir karşılığı
var. Fakat, bu seçimde nihai olarak 'yüzde birkaç'ın çok önemli
olduğunu da gözardı etmemek gerekiyor. Dolayısıyla, AK Parti'nin
zaten seçim beyannamelerini açıklaması veya listelerle ilgili
tutumunu değerlendirirken şunu söylemiştik; Bu listelerle ilgili
kamuoyunda heyecan yaratan veya kendi adından fazlaca söz ettiren
en yoğun parti CHP oldu. Kuşkusuz ön seçimin CHP'ye çok büyük katkı
sağladığını, en azından teşkilatları nezdinde bir hareketliliğe
neden olduğunu gördük. Diğer taraftan HDP'nin de bu anlamda
yaklaşımı, bu seçimdeki kilit rolü, önemli bir noktada varlık
gösteriyor olması dikkatleri HDP'ye çekti.
"CHP'NİN ÇABASI TAKDİRE ŞAYAN"
AK Parti'nin 2002 yılından günümüze gelen tüm seçimlerinde, her
seçim öncesi oluşturduğu bir algı sözkonusuydu. Algı aslında her
şeydir, bunu gördük. Neticede AK Parti'nin bu anlamdaki
başarısı, kuşkusuz hiçkimsenin eleştirmediği noktada bir başarıyla
karşılaştı. Bugün itibariyle görüyoruz ki HDP de bu başarıyı bir
şekilde üstlenmiş durumda. CHP'nin bu atılımı ya da bu anlamda son
günlerde 'kendinden söz ettirme çabası' dikkate değer ve takdire
şayan. CHP'nin ekonomik vaatleri, daha önceki seçimlerde iktidar
partisinin karşısında güçlü bir muhalefet 'sadece muhalif olmak'la
ilgili bir noktada olmadığından söz ederek ve dem vurarak bir
şekilde eleştiriliyordu. 'Somut veriler ortaya koyun, 'Siz bu işi
AK Parti'siz nasıl yaparsınız'ı ortaya koyun, proje üzerinden
yürüyün' şeklinde eleştiriler alıyorlardı. Nitekim CHP ilk kez bu
seçimde ilk kez bir adım atıyor. CHP'ye 'Sen bunu nasıl yapacaksın'
şeklindeki yaklaşımı da doğru bulmuyorum. Neticede AK Parti gibi
yaklaşık 13 yıldır Türkiye'de iktidar olan bir partinin yıpranışı
doğaldır.
MUHALİFLİK ANLAYIŞI
Sadece 'Erdoğan karşıtlığı' üzerine ya da ideolojik-politik tutum
yerine, sırf 'muhalefet pozisyonunu üstlenmek için muhalif bir
tutum' yerine ilk kez, örneğin emekli maaşları ile ilgili, dini
bayramlarda 2 maaş ikramiye evrileceğine dair bir projeyi ortaya
koydular. Farkındaysanız AK Parti 'bunu nasıl yapacaksınız' dediği
halde 1 hafta sonra 100 TL gibi bir zam yaptı. Yani CHP'nin bir
faydası da oldu. Bu anlamda olumlu muhalefet pozisyonunu da
üstleniyor olmaları da bence takdir edilmesi gereken bir
durumdur.
"MUHALEFETİN MUHALEFETİ ELEŞTİRMESİ..."
CHP'nin sıkıntısı buydu; kendini konuşturması; sadece olumsuzluk
üzerineydi... Artık insanlar sıkılmış vaziyette; kavgacı üslup,
çatışma halinde olan liderler... Türkiye'de gerilim, AK Parti ve
başındaki doğal lideri olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakan'lığı
döneminde de Türkiye siyasetindeki gerilim politikasını zaten
yadsıyamayız, bu bir gerçek. Bu bir realite. Buna uyan bir CHP
değil; daha olumlu bir perspektif ortaya koyabilen bir CHP'nin
kredibilitesi artacaktır toplumda. CHP bugün emeklilerin menfaatine
olan bir çıkış yapmıştır. CHP kendisinden söz ettiyor mu bu
seçimde; evet! Karşısında birbirini eleştiren, sıkıntılı bir
üslupla eleştiren, -az önce Sırrı Süreyya Önder'i gördük, CHP'yi
eleştiriyordu; muhalefetin muhalefeti eleştirmesi... - evet; bu
anlaşılabilir bir siyaset tarzıdır, ikincisi tabanların birbirine
olan yakınlık derecesidir ve buradaki oy geçişkenliklerinin
artmasını sağlayan bir havuzun oluşmasını sağlamak amaçlanmaktadır,
ama neticede bu seçimde, şayet iktidar partisine oynayan veya
Türkiye'deki dengelerin 13 yılda bozulması adına politika üreten
muhalefetin, Ak Parti'de yapılanları eleştiriyor olmaları
kendilerine daha fazla fayda sağlar, çünkü buradan bir şey
çıkmaz... Yani HDP'nin CHP'yi eleştirmesi, CHP'nin HDP'yi
eleştirmesi ya da CHP'nin MHP'yi eleştirmesi karşısında, AK
Parti'nin tabanı zaten bellidir, sizin aldığınız oy da bellidir.
Yani matematiksel olarak bunu karşılığını seçimlerde görüyoruz. Siz
birbirinizi eleştirdiğiniz sürece, bundan bir şey cıkmaz yine
iktidar iktidarlığını sürdürür, siz de muhalefet olarak konumunuzu
sürdürürsünüz.