Seçim barajı tamamen kaldırılsın ama...

Hale bakın ki Yüce Mahkeme, korumakla yükümlü olduğu anayasanın bir maddesini bizzat kendisi ayaklar altına almaya çalışıyor.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Hatırladığım kadarıyla AK Parti 2012 yılının Ağustos ayında, seçim barajının düşürülmesi için komisyon kurmuş ve ve bu öneriyi Anayasa Mahkemesi'ne sunmuştu. Anayasa Mahkemesi, "yönetimde istikrarı zedeler" gerekçesiyle barajın düşürülmesini o dönemde kabul etmemişti. Bunun üzerine AK Parti, anayasa değişiklik teklifinde seçim barajının dayanağı olan düzenlemeye yer vermemişti.

Yine yanlış hatırlamıyorsam Erdoğan 30 Eylül 2013 tarihinde 'Demokratikleşme Paketi'ni açıklarken, seçim barajıyla ilgili 3 makul öneride bulunmuş ama, muhalefet partileri bu önerilere burun kıvırmıştı.

Aradan sadece iki yıl geçti.

O gün "Yönetimde istikrarı zedeler" diyerek barajın indirilmesini reddeden Anayasa Mahkemesi, bu kez istikrarın zedelenmesini istiyor olacak ki kritik bir adım atmaya, seçim barajını indirmeye çalışıyor.

Bizim bildiğimiz yasalar Meclis'te yapılır, Anayasa Mahkemesi de çıkarılmak istenen yasaların anayasaya aykırı olup olmadığına bakar, aykırıysa reddeder.

Hale bakın ki Yüce Mahkeme, korumakla yükümlü olduğu anayasanın bir maddesini bizzat kendisi ayaklar altına almaya çalışıyor.

Şimdi birileri çıkıp, "Sen seçim barajının yüksek olmasını mı savunuyorsun?" diye laf atabilir.

Kimsenin barajı falan savunduğu yok! Aksine seçim barajının yüksek olduğunu savunanlardan biriyim.

İtiraz ettiğim husus şu...

Barajla ilgili düzenlemeleri demokratik ülkelerde meclisler yapar. Eğer Türkiye'de bu işler mahkeme vesayetiyle yapılacaksa, seç bir Anayasa Mahkemesi başkanı olsun bitsin. Nasılsa, "Hak ihlali" kılıfına uydurarak her işe el atıyorlar.

Bence bundan böyle başbakanı da Anayasa Mahkemesi atasın! Cumhurbaşkanı yasalara onay vermesin. Anayasa Mahkemesi başkanı uygun görürse onaylasın. Böylece kul hakkına girilmemiş, hak ihlal edilmemiş olur. Boşu boşuna seçim masrafı yapmaya da gerek kalmaz.

Hatta her bir partiye göre ayrı bir seçim barajı yapabiliriz.

AK Parti'nin seçim barajı yüzde 60, CHP'nin yüzde 20, MHP'nin yüzde 10, HDP'nin yüzde 5, diğer partilerin de yüzde 0.01 olsun. Böylece AK Parti'yi Meclis'e sokmamak ve iktidardan indirmek daha kolay olmuş olur!

Geçtiğimiz seçimlerde 14 parti ve bir cemaati AK Parti'nin karşısına dikip başarılı olamadılar. Galiba bu kez AK Parti bir yana, Anayasa Mahkemesi destekli diğer tüm partiler diğer yana şeklinde seçim yapacaklar!

Mesele ne hak, ne de ihlal!

AK Parti önerince hakkı hatırlamayanlar, 34 yıldır bu sistemle devleti babasının tarlası gibi sürenler birdenbire hak ve ihlal gözetir oldular.

Neden?

Çünkü Gezi veya 17-25 Aralık darbe operasyonlarıyla düşecek olan AK Parti'nin önerdiği bir teklifi kabul etmek anlamsızdı!

Ama düşmedi!

Çünkü kurulduğu günden bu yana oylarını artıran AK Parti'nin ilk kez yüzde 50 seçim barajını geçmesi ihtimali belirdi. Çünkü yüzde 50 alacak bir AK Parti'nin Anayasa'yı tek başına değiştirme gücü olacak. Bunun önüne geçmek için ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı...

Aceleciliğin, korku ve paniğin nedeni bu!

*****

Öyle bir acelecilik ki Anayasa Mahkemesi daha karar almadan araştırma şirketlerinden biri anketi yapıp bitirmiş bile! Sonar isimli bir araştırma şirketi, "Baraj kalkarsa AKP biter" diyerek sonuçları açıklamış.

Sonar dediğimiz şirket, son 9 seçimin neredeyse tamamında çuvallamış bir araştırma şirketi.

12 Haziran 2011 seçimlerinde "Yüzde 31.0 alacak" dediği AK Parti yüzde "49. 9" almış. Yüzde 20'lik bir yanılma payı

2010 referandumunda "49.9 alacak" dediği AK Parti, "57.8" almış. Yine 30 Mart yerel seçimlerinde "39.0 alacak" dediği AK Parti yüzde "45.5" almış. İşi şirazesinden öyle çıkarmış ki CHP'ye 4 puan çıkarayım derken toplam sonuçlarda yüzde 100'ün üzerine çıkıp yüzde 104'ü bulmuş!

Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, açıkladığı rakamlar aynen şöyle:

Recep Tayyip Erdoğan: Yüzde 45,2
Ekmeleddin İhsanoğlu: Yüzde 43,8
Selahattin Demirtaş:     Yüzde 0,1

Ve çıkan sonuçlar:

Recep Tayyip Erdoğan: Yüzde 52,1
Ekmeleddin İhsanoğlu: Yüzde 38,2
Selahattin Demirtaş:    Yüzde 10,1

Hani bir penaltıyı dışarı atan olur da, 9 penaltının dokuzunu dışarı atan as futbolcu mu olur be kardeşim! Buna rağmen kendilerini pişkinlikle savunabiliyorlar. Hani utanmasa, "Bizimkiler virgülleri yanlış yere koymuş, abartmayalım!" diyecek başındaki zat. Herhalde yazı tura atarak seçim sonuçlarını tahmin ediyor!

Anlayacağınız, her haliyle araştırılmayı hakeden bir araştırma şirketi!

Ama gelin görün ki AK Parti iktidarıyla birlikte güpegündüz rüya görenler, bir seçimde yüzde 20'lik yınalmayla  rezilliğin dibine vuran bu anket şirketinin açıkladığı sonuçlardan sonra yeni bir rüyaya yatmış! 10 seçimden beri avuçlarını yalaya yalaya dilleri köseleye döndü ama, bir türlü ders almadılar.

Şimdilerde söyledikleri tek şey var: "Milletin iradesi Meclis'e tam olarak yansımıyor. Baraj düşerse bu sorun ortadan kalkmış olur.."

Tamam, kabul!

Gelin o zaman getirelim şu başkanlık sistemini. Halkın oyunun yüzde 51'ni alan "Başkan" olarak seçilsin! Partiler de aldıkları oy oranında meclise milletvekili soksun. Baraj diye bir sorunumuz da kalmasın!

Ne dersiniz?