Seçim anketleri neden tutmadı işte 3 sebep
Abone olSeçim sonuçlarını tutturamayan anket şirketlerinin başarısızlıklarının ana sebebi ne? Anketçiler neden yanılgıya düştü? İşte anketlerin gerçek sonuçlarla örtüşmemesinin 3 temel nedeni...
1 Kasım seçim sonuçları kamuoyu
araştırma şirketlerini ters köşeye yatırdı. Adil Gür Araştırma
Şirketi (A&G) dışında hiçbir anket şirketinin tutturamadığı 1
Kasım seçim sonuçları, usta anketçileri neden şaşırttı? İşte
yanıtı...
Hürriyet yazarı Selçuk Şirin,
bugünkü yazısında, 7 Haziran'dan bu yana ortaya koyduğu anket
sonuçları verileriyle, '1 Kasım'da anketçileri yanılgıya
sürükleyen faktörler'i analiz etti.
Anket analizinin fıtratında 'hata payı'nın oldukça büyük olduğuna
vurgu yapan Şirin'e göre anketçileri yanıltan 3 faktör şöyle
sıralanıyor:
- Anket firmaları bu seçimde
örneklem modellerini doğru kestirememiş olabilir.
-Yanlış ağırlıklandırma
-Birkaç haftalık verilerden yola çıkarak doğru sonucu bulmaya
çalışmak!
"NEDEN YANILDIK"
Şirin, 1 Kasım seçimlerine giderken, anketçilerin ekseriyetle
'elimizdeki veriler koalisyon olacak, sol oylar (CHP+HDP) artacak
ve HDP mecliste 3. parti olacak' dediğini, ancak seçimden tek parti
iktidarı çıktığı ve sol oyların azaldığı sonucunu hatırlatarak
"Neden yanıldık?" sorusunu sordu.
1 Kasım seçimlerine giderken, Radar Politika’nın 23 farklı şirketin
son verileriyle hazırladığı tabloyu yeniden sunan Şirin,
bu tablonun 'herkesin neden ve nasıl yanıldığını net bir
şekilde ortaya koyduğunu' , 1 Kasım’da AK Parti, MHP ve
HDP’nin almış olduğu oy oranları bu 23 şirketin yapmış olduğu
araştırmaların hiçbiri arasında olmadığını vurguladı.
İşte o tablo:
"HATA BU İŞİN FITRATINDA VAR"
Anketlerin son seçimde fena halde yanılmış olmasının 'normal'
olduğunu ve bunun sadece bize has bir durum olmadığını
vurgulayan Şirin, "Bu sene bizim gibi erken seçim yapan İsrail ve
İngiltere’de de anketler fena halde çuvalladı. Aynı şekilde günde
birkaç anket yayınlanan ve bu işin uzmanlığı konusunda en ileri
ülke olan ABD’de de kongre seçimleri anket firmalarını ters köşeye
yatırdı. O nedenle bunca seçimi doğru tahmin eden araştırma
şirketlerine kızmak işin kolayına kaçmak olur. Bizim gibi zaten
veriye değer verilmeyen bir ülkede araştırmacılara haksız yere
yüklenmek demokrasimiz için olmazsa olmaz olan nabız tutma işlevini
de sekteye uğratacaktır. Çünkü doktora seviyesinde istatistik
dersleri veren bir araştırma yöntemleri uzmanı olarak şunu çok iyi
biliyorum: Ölçümde hata bu işin fıtratında var!" dedi.
"ANKET ŞİRKETLERİ ÖRNEKLEM MODELLERİNİ DOĞRU KESTİREMEMİŞ
OLABİLİR"
"Anketlerde sistematik hatanın birkaç sebebi var. İlk olarak anket
firmaları bu seçimde örneklem modellerini doğru kestirememiş
olabilir" diyen Şirin, ABD seçimlerinden örnek vererek ABD'de
hatanın temel nedeninin örneklem modellerinin yanlış olmasından
kaynaklandığını belirtti:
"ASIL SORULMASI GEREKEN SORU..."
"Geçen seçimde sandığa gitmeyen ya
da geçersiz oy kullanan geniş bir kesim bu seçimde oy kullanmış
görünüyor. İkinci olarak anketler yapıldıkları günün nabzını tutar,
bizdeki gibi son derece kaygan zeminde, son 48 saatin kritik olduğu
seçimlerde birkaç haftalık verilerden yola çıkarak doğru sonucu
bulmak mümkün değil. Üçüncü, biraz teknik olacak ama, bu
seçimdeki anket hatalarının temel nedeni yanlış ağırlıklandırma
olabilir. Araştırma şirketleri topladıkları verileri ham olarak
yayınlamaz, eldeki verileri bir referans noktası ile bir nevi
sağlama işlemine tabi tuttuktan sonra oy hesabı yaparlar. Bu
genelde bir önceki seçimde verilen oydur ki bu 1 Kasım seçimleri
için 7 Haziran sonuçlarına göre ağırlıklandırma demek. Oysa şimdi
biliyoruz ki 7 Haziran sonucu sıradışı bir sonuçmuş; zira 1 Kasım
sonuçları hem 2011 hem de Cumhurbaşkanlığı sonucuyla daha çok
örtüşüyor. Eğer şirketler ellerindeki verileri 7 Haziran yerine
2011 ya da Cumhurbaşkanlığı seçim sonucuna göre ağırlıklandırmış
olsalardı muhtemelen çok daha gerçeğe yakın bir sonuç ilan
edeceklerdi. Bu yazıda yalnızca neden yanıldığımız sorusuna
yanıt aradım. Oysa asıl sorulması gereken soru milyonlarca seçmenin
5 ay gibi kısa bir sürede oylarını neden değiştirdiği."
İşte o yazıdan çarpıcı satırlarla 'anket şirketlerinin 1
Kasım seçim sonuçlarını neden tahmin edemediği'
analizi:
(...)
Bir başka ifadeyle TÜM anketler AK Parti’yi almış olduğu oy oranın
çok altında göstermiş ve TÜM anketler MHP ve HDP oylarını
olduğundan çok daha yüksek bulmuş.
"1 KASIM'DA BAMBAŞKA BİR SONUÇ VAR"
Oysa araştırma şirketleri son seçimlerde oldukça başarılı idi. Her
seçimde birkaç firma sonucu bilmişti. Asıl önemli olan sonucu bir
şirketin bilmesi değil açıklanan sonuçların gerçek sonucu içinde
barındırması. Aşağıdaki tabloda yer alan 7 Haziran seçimlerine ait
son anketlere bakarsanız AK Parti’nin almış olduğu 40.7 oy oranı
yayınlanan anketlerde AK Parti için öngörülen minimum (Kamu-AR:
35.3) ve maksimum (ORC: 49.4) oranları arasında. Aynı durum CHP ve
MHP oyları için de geçerli. HDP o seçimin istisnası idi ancak
birkaç firma yarım puanla o sonucu da tahmin edebilmişti. 1
Kasım’da ise bambaşka bir sonuç var. Tüm anket firmalarının
açıkladığı minimum ve maksimum öngörüler içinde ne AK Parti’nin ne
MHP’nin ne de HDP’nin almış olduğu oy var. Peki bu mümkün mü?