Seçim anketi sonuçları incelenecek KONDA kabul etti!
Abone olSeçim anketi yapan araştırma şirketleri hakkında, Türkiye Araştırmacılar Derneği araştırma yapmak istedi, çağrıya sadece KONDA yanıt verdi.
Seçim anketi yapan şirketler
için, Türkiye Araştırmacılar Derneği (TÜAD) Yönetim Kurulu Başkanı
Fulya Durmuş, araştırma yapmak istediklerini duyurdu. Çağrıya
sadece KONDA Araştırma Şirketi'nden yanıt geldi.
SEÇİM ANKETİ YAPAN ŞİRKETLER NEDEN
ARAŞTIRILACAK?
TÜAD, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği 10 Ağustos
2014’deki seçim öncesinde araştırma şirketlerinin yanılgıya düşmesi
ve seçimin ardından kendilerine çok sayıda başvuru olması
sebebiyle bu kararı aldıklarını açıkladı.
"SON DÖNEMDE TÜREYEN TABELA FİRMALAR..."
Al Jazeera'ye açıklama yapan Durmuş, "Seçimin ardından bize çok
başvurular oldu. Manipülasyon, araştırmaların medyada erken yer
alması, seçmenlerin seçim davranışlarının manipüle edildiği
yolunda. Onun üzerine böyle bir çalışmayı başlattık. Seçim
araştırmaları yayınlayan firmaların çoğu TÜAD üyesi olmayan
firmalar. Bizim üyemiz olmadıkları için bizim bu firmalarda bir
denetim yaptırımımız yok. Ancak gönüllülük esasında onları denetime
davet edebiliyoruz. Amacımız, toplamda araştırma sektörünün
algısını yukarıya çıkarmaktı. Bizim TÜAD içinde bir danışma
kurulumuz var. Araştırma şirketlerinin yaptıkları çalışmaları
kurulun incelemesine davet ettik. Yapılan çalışmanın evreni nedir?
Hangi metot kullanılmıştır? Gereken kalite koşulları sağlanmış
mıdır? Finansörü kimdir? Örneklem yöntemi nedir? gibi soruların
olduğu 16 soru formu gönderdik. Şimdi seçime az zaman kaldı.
Hiç sokağa çıkıp araştırma dahi yapmadığına emin olduğumuz son
dönemde türeyen tabela firmalar olduğunu biliyoruz." dedi.
ANKETİ KİMİN FİNANSE ETTİĞİ DE ÖNEMLİ...
Fulya Durmuş araştırmaların şeffaflığı ve manipülasyon konusunda,
finansmanın önemine de dikkat çekerek, "Araştırmayı kimin
finanse ettiği de önemli. Kimin finanse ettiğinin açıklanması,
manipüle edilip edilmediği sorunusun da cevabıdır. Şeffaflığın
zararı değil faydası olacaktır. Finansörü açıklamak şeffaflığı ve
güveni getirir. O yüzden değeri yükseltmek ve bu araştırmalar
yapılırken arkasındaki bütün bilimsel dayanakların ve hangi çerçeve
içinde araştırmanın yapıldığının net bir şekilde tüm medyaya ve
kullanıcılara duyuruluyor, paylaşılıyor olmasının önemli olduğunu
düşünüyoruz." dedi.
SADECE KONDA KABUL ETTİ
TÜAD'ın çağrısına yanıt veren tek şirket olan KONDA'nın, yaptığı
araştırmaların gerekli aşamalardan geçtiği, örneklem planı ve
seçme sisteminin de uygun olduğu belirtildi. Çalışma sonucu ile
seçim sonuçlarının farklı çıkması ise ‘örneklem değişkenliği
kavramı’ ile açıklandı. ‘Araştırma şirketinden bağımsız bir
davranış değişikliği’ dendi. Burada da araştırma şirketine seçime
katılım eğilimi üzerinde daha detaylı durulması tavsiye edildi.
TARHAN ERDEM ÖZÜR DİLEMİŞTİ
KONDA, Cumhurbaşkanlığı seçimine üç gün kala yayınladığı ankette
Recep Tayyip Erdoğan’ı yüzde 57, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu yüzde 34
göstermişti. Seçim sonucunda Erdoğan yüzde 51,79, İhsanoğlu ise
yüzde 38,44 oranında oy almıştı. KONDA Araştırma Şirketi Yönetim
Kurulu Başkanı Tarhan Erdem sonuçların ardından özür dilemişti.
Şirketin Genel Müdürü Bekir Ağırdır da yanılmalarının temelinde
“katılım oranının sandığımızdan daha yüksek oranda düşük olması
var. ”” demişti.
TÜAD'IN ÇAĞIRISINI KABUL ETMEYEN SEÇİM ANKETİ
ŞİRKETLERİ
TÜAD'ın çağrısına olumlu yanıt vermeyen araştırma
şirketleri ise şunlar: A&G, Gezici, Sonar, Denge, ORC,
Konsensus, Pollmark, Andy-Ar, Desav, Mak Araştırma.
İşte TÜAD'ın çağrısına yanıt vermeyen o şirketlerin anket
Cumhurbaşkanlığı seçimi anketleri:
ANDY AR: BİZ TÜAD'I CİDDİYE...
Araştırmasını TÜAD incelemesine açmayan şirketlerden biri de
Cumhurbaşkanlığı seçimi sonucunu en yakın tahmin eden Andy-Ar
şirketi. Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Acar gerekçesini şöyle
anlattı:
"Biz TÜAD’ı ciddiye almadık değil, o dönemde TÜAD’ın başında
bulunan başkanı ile irtibat kurmak istedim. Mesele biraz da şahsi
boyutta onu detaylandırayım. Başındaki başkanı ile hem sektöre
ilişkin hem de bizim TÜAD’a yaklaşımızıa ilişkin irtibat kurmak
istedim. Bir dönüş sağlamadılar. Dönüş sağlamayınca ben de 'siz
bilirsiniz' diyerek böyle bir incelemeye dâhil olmadım."
Faruk Acar araştırma şirketlerine yönelik yapılan eleştirilerden
kendilerinin muaf olduğu görüşünde:
"Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından anket şirketleri üzerine
başlayan tartışmalarda yapılan eleştirilerin Andy-Ar olarak bizim
için kabul edilebilir olmadığını o dönemde de söylemiştik. Biz
seçim sonuçlarını en yakın bilen tek şirketiz. Başka firmaların
araştırmaları incelenebilir, biz 2010'da en iyi bilendik. 2011’de
de en iyi tahminde bulunan biz olmuştuk. TÜAD‘ın yapmış olduğu
girişim doğaldı aslında. Nihayetinde böyle bir ortam oluştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında anket şirketlerinde büyük
yanılmalar olunca TÜAD bir refleks göstererek kendilerine düşen
görevin bu olduğuna inandı."
“Bir araştırmayı kimin finanse ettiğinin açıklanması, manipüle
edilip edilmediği sorunusun da cevabıdır.”
ADİL GÜR: İNCELEMEYİ SEÇMEN YAPAR
Araştırmasını incelemeye açmayan bir diğer şirket ise A&G.
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Adil Gür araştırmalarını incelemeye
göndermeme gerekçesini şöyle anlattı:
"Cevap vermedim. Çünkü o dernek de Türkiye’deki herhangi bir
konudaki onlarca dernek gibi. Türkiye’deki araştırmacıların tamamı
o derneğe üye değil. Kaldı ki 30 yıla yakın bir süredir zaten
sektörün içerisindeyiz. Bize göre inceleme yapacak birisi varsa
seçmenlerin kendisidir. Zaten yanıldığınızda, hata yaptığınızda yok
olur gidersiniz. Derneğin araştırmacılar üzerinde bir yaptırımı
yok. Zaten şirketlerin yüzde 90’ı cevap vermemiş. Cumhurbaşkanlığı
seçiminde araştırmacılar bir takım çevreler tarafından tabiri
caizse 'beslendi, yönlendirildi' iddiaları ortaya atıldı.
Bakıyorsunuz, bu iddiaları ortaya atanlar her hafta bir araştırma
yayınlıyor. Biz derneğin üyesi değiliz, derneğin üyesi olsak,
memnuniyetle cevap verirdik. Türkiye’de araştırma sektörü üzerinde
ciddi bir denetim olmalı, buna karşı değiliz."
"SEKTÖRE DENETİM ŞART"
Araştırmalarını TÜAD incelemesine açmayan Adil Gür ve Faruk Acar da
sektörde bir denetim gerektiği konusunda hemfikirler. Adil Gür’e
göre, dernek incelemesi yeterli değil toplumsal denetim
gelmeli:
"Türkiye’nin son 10-15 yılına baktığınızda isimleri farklı anket
şirketleri ile karşılaşıyoruz. Başarısız olduktan sonra yeni bir
şirket ismi ile yeniden devam ediyor aynı adamlar. Burada asıl
sorumlular, medya kuruluşları. TÜAD’ın bir yaptırımı yok.
TÜAD’ınkine iyi niyetli bir girişim gibi bakılabilir.
Türkiye’de insan sağlığına zararlı kozmetik ürünlerini nasıl
denetleyemiyorsanız, dernekler aracılığıyla da bu işi denetlemek
zor. Hukuki olarak da denetleyemiyorsunuz. Toplumsal denetleme
mekanizması getirilmeli. Denetim mekanizması geliştirilmeli,
sektörde şüphe yaratmış insanlar tasfiye olmalı. Bu tasfiye dernek
aracılığı ile olmuyor. Bu işten en çok şikâyet eden siyasi
partilerin kendisi ama bu işte araştırmacıları yoldan çıkaran da
siyasi partilerin kendisi. Araştırmacılara kızıyorlar ama kendileri
yüksek çıkınca da filancanın yaptığı araştırmaya göre durum budur
diyerek övünerek geziyorlar."
Andy-Ar şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Acar da, sadece seçim
dönemlerinde değil şirketlerin her dönem denetlenebilir olması
gerektiğini söylüyor:
"MASA BAŞINDA MANİPÜLASYON ANKETLERİ..."
"Mesele seçim öncesinde yapılan tahminlerin, kamuoyuna yansıyan
araştırmaların ötesinde bir mesele. Şimdi seçime az zaman kaldı.
Hiç sokağa çıkıp araştırma dahi yapmadığına emin olduğumuz son
dönemde türeyen tabela firmalar olduğunu biliyoruz. Masa başında
manipülasyon anketleri yayınlanıyor. Biz sektör olarak bunları
biliyoruz. Sıradan okuyucu anlayamayabiliyor. Burada problem
bunların ortadan kalkmasıdır. Bir akreditasyon gelmeli. Seçim
dönemleri dışında da araştırma şirketleri denetlenebilir olmalı
diye düşünüyorum."
BİR ANKETİN GÜVENİLİR OLDUĞU NASIL ANLAŞILIR?
Sektörün tümünü kapsayan ve denetim yapacak bir kurum henüz yok.
Peki bu durumda bir anketin güvenilir olup olmadığı nasıl
anlaşılır? TÜAD Başkanı Fulya Durmuş bu konuda bazı ipuçları
veriyor:
"Birincisi, araştırmanın künyesinin paylaşılmasını bekliyoruz. Bir
sonuç paylaşılıyor ama bu sonuç hangi baz üzerine ortaya çıkmış
temsiliyeti nedir? Hangi kuruluş adına yapılmış? Kullanılan
metodoloji nedir? İstatistik bilimi her araştırma için bir hata
payı verir. Bu hata payı da belirtilmelidir.
Araştırmada kota uygulanmış mı? Tam tesadüfi mi yapılmış? Mesela
kota demek görüşeceğiniz kişileri baştan belirlemek demek. Şu kadar
erkek, şu kadar kadın, şu yaş aralığı denilip evreni tanımladığınız
zaman bir kota koymuş oluyorsunuz. Oysa seçim araştırmalarının
evreni seçmen kitlesidir. Dolayısıyla buna ulaşmanın yolu, tam
tesadüfi olarak haneleri belirlemektir."