Seçim anketçisinden 'yüzde 18 oy pusuda' bombası
Abone olErken seçim anketleriyle çarpıcı sonuçlar ortaya koyan kamuoyu araştırma şirketi Andy-Ar’ın sahibi Faruk Acar, 2 ay önce oy kullanan seçmenin yüzde 18’inin artık kararsız olduğunu ileri sürdü.
7 Haziran seçimlerinde gerçek sonuçlara en yakın
tahminde bulunan anket şirketlerinden Andy-Ar sahibi Faruk Acar,
son yaptıkları erken seçim anketi üzerinden kritik bir saptamada
bulundu. Acar, 'Tarafını belli etmeyen yüzde 18’lik bir seçmen
kitlesine dikkat edilmesi gerektiğini anladık. İki ay önce bir
parti tercih eden bu seçmenler, şu anda pusuya yatmış gelişmeleri
izliyor." dedi.
Al Jazeera'ye konuşan Acar, teknik olarak en çok oy alan partiden
başlayarak dağıttıkları bu kararsız seçmenlerin kamuoyu anketlerini
bile yanıltabilecek bir potansiyel taşıdığı görüşünde. Acar’a göre,
önümüzdeki muhtemel seçimde iyi kampanya yapan ve algıları iyi
yöneten partiler kazançlı çıkacak.
Seçimin hemen sonrasında yaptığımız araştırmada HDP seçmeni dışında
hiçbir parti seçmeni sonuçtan memnun değildi. Buna rağmen
"Bu Pazar seçim yenilense partinize yine oy verir
misiniz?’’ sorumuza seçmenlerin yüzde 93’ü "evet"
yanıtı vermişti.
"YÜZDE DOKUZ KARARSIZ, YÜZDE 9 BOŞ OY ATARIM
DİYOR"
Aradan geçen iki aylık sürede seçmen gidişatı izledi, Türkiye’nin
sıkıntılarla yüz yüze geleceği bir ortam oluşmasını algıladılar. Şu
anda yüzde dokuz kararsız, yüzde dokuz ise boş oy atarım, sandığa
gitmem, protesto ederim yaklaşımında. Bu yüzde 18’i normal
şartlarda dağıtmamız bizi çok sağlıklı sonuca götürmüyor aslında
ama günü bağlayan bir fotoğraf olduğunu düşünerek biz bunu oransal
olarak dağıtıyoruz.
"PUSUYA YATARAK SÜRECİ İZLEYECEĞİNİ SÖYLEYEN BİR SEÇMENİ
GÖRMEDİM"
Bugün bu yüzde 18’in oransal dağılımına bir şerh koşmakta fayda
var. 20 yıldır Türkiye’de yaşanan seçimleri bir araştırmacı olarak
izleyen biri olarak, seçimden iki ay sonra yüzde 20’ye
yakın tarafını belli edemeyen bir seçmen durumunu hiç tecrübe
etmedik. Kendini bir anlamda geri çeken, pusuya
yatarak süreci izleyeceğini söyleyen bir seçmeni açıkçası görmedim.
7 Haziran seçimleri öncesinde hatırlarsanız İngiltere ve İsrail’de
yapılan seçimlerde araştırmacılar hep yanılmışlardı. Bu seçimde de
Türkiye’deki araştırmacılar böyle bir sınav verebilir. Çünkü bu
yüzde 18’lik kararsız seçmen açıkçası bir araştırmacı için
ürkütücü. Bu seçmenleri sonucu değiştirebilecek kadar da
etkili.
"KARARSIZLARIN YÜZDE 6'SI AK PARTİ'YE OY
VERENLER..."
7 Haziran’da AK Parti’ye oy verenlerin yüzde 20’ye yakını bu
tarafa, yani yüzde 18’in arasına geçmiş durumda bu önemli bir
oran.
"AK PARTİ'NİN HAM OYU YÜZDE 35"
Bu çok önemli bir oran. Bugün AK Parti’nin ham oyunu yüzde 35
buluyoruz. Yüzde 41 istikrar vurgusu nedeniyle gelen oylardı. Yüzde
41, onu takip eden iki partinin toplamı olarak kuşkusuz yine önemli
bir oran. Yüzde 6 oy, istikrar, 13 yıllık icraatı
beğenmesi, alternatifsizlik nedeniyle verilen oylar. Bu yüzde 6’nın
bu nedenleri geriye atarak kararsız hale gelmiş olması AK Parti’ye
büyük bir mesaj. Eğer ki, erken seçim kararı bugünkü
araştırmalarla AK Parti’nin ve CHP’nin yükseldiği MHP’nin düştüğü
izlenimine göre verildiyse sandıkta her şey ters yüz olabilir.
Yüzde 18’lik seçmen çok önemli bir kitle, bu kesim üçüncü partidir.
Yüzde 18 blok olarak bir yere gitmez ama bir parti için yüzde
2-3’lik düşüş ve yükselişe neden olabilir. Önümüzdeki seçimde
kampanya ve ekipler çok önemli olacak. Algıların yönetileceği,
kampanyaların etkili olacağı bir seçim bizi bekliyor.
"TERÖR OPERASYONLARIYLA MİLLİYETÇİ OYLAR
GELMEZ"
'AK Parti operasyon başlatarak Türk milliyetçilerinin beğenisini
kazandı' diyemeyiz. MHP’den AK Parti’ye geçiş teröre daha sert
yaklaşım siyasetiyle olmaz. Çünkü AK Parti ne kadar sert olursa MHP
bir üstüne koyar. Bu yılların getirdiği bir hakim anlayış. ‘’Kürt
sorunu yoktur’’ diyerek milliyetçilere yönleneceğiniz bir alanın
size oy getireceğini söyleyemeyiz. Bunu 7 Haziran’da tecrübe de
ettik, getirmedi. Operasyon başlatınca teröre karşı MHP’den daha
iyi bir pozisyon alma fotoğrafı veremezsiniz, çünkü MHP’nin var
olma alanı orası. MHP’den AK Parti’ye geçiş nasıl olur? Milliyetçi
söylemlerle bir bütünlük arz ediyorsanız, ekonomiyle, dış
politikayla, doğrucu olma halinizle, ideolojinizle milliyetçi
tanıma denk geliyorsanız, milliyetçi oyları alırsınız ama sadece
teröre karşı operasyonlarla milliyetçi oyları alamazsınız.
SON ANKETTE AK PARTİ'YE GELEN YÜZDE 2'LİK ARTIŞIN
SEBEBİ
Barajı geçemeyen partilerde yaklaşık yüzde 5’e yakın bir oran var.
Saadet Partisi’nden, BBP’den ve seçime bağımsız adaylarla giren
Hüda Par’dan geldi bu oylar.
PKK EYLEMLERİ HDP'NİN OYLARINI NASIL
ETKİLİYOR?
7 Haziran seçimleri öncesinde HDP’nin çözüm sürecinde üstlendiği
misyon AK Parti ile birlikte bir aktör olma pozisyonuydu.
Kürtlerde, HDP için bir farkındalık oluşturdu. HDP temsiliyette
Kürtler için bir alan açtı ve bunun merkezine oturdu. HDP’nin sivil
siyaseti destekler pozisyonda olması Batı’daki "PKK eşittir HDP"
algısının da kırılmasına neden oldu.
HDP, Batı’da daha çok Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerine
kurguladığı söylemle etkili oldu. Bugün itibariyle PKK eylemlerinin
başlamasıyla Batı’da "PKK eşittir HDP" söylemleri kısmen
karşılığını bulmaya başladı.
7 Haziran seçimlerinde HDP zaten Kürtlerden aldığı oylarla barajı
geçti. Şu anda Güneydoğu’da AK Parti’ye oy veren Kürtlerin HDP’ye
yöneldiğini görüyoruz. Operasyonlar Batı’da, TV’lerden izlenirken
bu operasyonlar bizzat operasyonları yaşayan halk nezdinde tepkiye
neden oldu. HDP’de bir kenetlenme oluştuğunu görüyoruz. Yaptığımız
araştırmalarda özellikle Güneydoğu’da HDP’nin birinci parti olduğu
16 ilde son seçime göre üzerine 3-4 puan koyduğunu görüyoruz.
CHP'NİN 2 PUANLIK YÜKSELİŞİ
Güneydoğu’daki çatışmaların en kazançlı partisi CHP diyebiliriz.
MHP’nin bu çatışmalardaki pozisyonu belli. AK Parti Kürtler ve
milliyetçilik ikilemi yaşıyor. HDP olayların bir aktörü halinde.
Konu bu üç parti arasında geçiyor. CHP topa girmeyerek ne
milliyetçileri karşısına aldı ne de Kürtleri karşısına alan bir
söylem geliştirdi. Şu anda aklı selimin bir merkezi olarak
algılandığı için yükselişte. Çoğunlukla politikada taraf
olamazsanız bertaraf olabilirsiniz ama bazı problemler vardır ki
çözümsüzlük söz konusuysa aklı selim galip gelir. Kavganın bir
tarafı değilseniz, uzlaşıya dönük bir konumda yer alıyorsanız,
burada kazançlı çıkan taraf olacaksınız. Yükselişin bir trend
haline dönüşmesi sürecin nasıl yönetileceği ve algıların nasıl
oluşturulacağı ile ilişkili. Terörün artması ile oy geçişkenliği
dramatik ölçüde olmaz ama bunun yanında ekonomiye darbe olursa
Türkiye’nin istikrarını bozan, milletin cebine yansıyan bir durumla
karşı karşıya kalınırsa seçmen iktidara da hükümet kuramayan
muhalefete de fatura kesebilir. O zaman koalisyonun neden
kurulamadığına ilişkin kendi pozisyonunu anlatıp seçmeni ikna eden
parti öne çıkar. Önümüzdeki seçim 7 Haziran sonrasında oluşan
algıları yönetenin kazanacağı bir seçim olacak.