Sebahat Tuncel'den hakime 'emeklilik' cevabı
Abone olAnayasa Mahkemesi'nin kararı üzerine yeniden yargılanan HDK Eş Genel Sözcüsü Sebahat Tuncel, hakim karşısına çıktı. Tuncel beraatini istedi, dava 30 Haziran'a ertelendi.
Eski milletvekili Sebahat Tuncel'in terör örgütü
üyeliğinden yargılandığı davaya devam edildi. Tuncel'in vekilliği
düşmesi üzerine yeniden başlayan yargılamada eski vekil, işsiz ve
geliri olmadığını söyledi. İlk yargılamada aldığı hapis cezası
Yargıtay tarafından onan Tuncel hakkında Anayasa Mahkemesi (AYM),
hak ihlali kararı verince yargılamanın yenilenmesine
hükmedilmişti.
"HAYIR, YAŞA TAKILDIK"
Yeniden yargılandığı davada işsiz ve geliri olmadığını söyleyen
Sebahat Tuncel, hakimin "Emekli olmadınız mı?" sorusunu "Hayır,
yaşa takıldık" diye yanıtladı. "Terör örgütüne üye olmak" suçundan
8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan ve Anayasa Mahkemesi'nin
"yeniden yargılama kararı" doğrultusunda yargılanmasına yeniden
başlanan eski milletvekili Sebahat Tuncel, "Bana açılan bu dava ve
verilen ceza siyasi bir karardır" diyerek beraatını talep etti.
"Terör örgütüne üye olmak" suçundan aldığı 8 yıl 9 ay hapis
cezası Yargıtay tarafından onanan HDP eski milletvekili Sebahat
Tuncel'in Anayasa Mahkemesi'nin verdiği yeniden yargılama kararının
ardından yargılanmasına devam edildi.
İKİNCİ CELSE GÖRÜLDÜ
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ikinci celsede tutuksuz
sanık Sebahat Tuncel ile avukatları katıldı. Duruşmayı, HDP
milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Ertuğrul Kürkçü, Beyza Üstün,
Sezai Temelli, Hüda Kaya ve Mürsel Aydoğan da izledi. Mahkeme
Başkanı Ahmet Korkusuz, Anayasa Mahkemesi Bölümler
Başrapörtörlüğü'nün sanık Tuncel hakkındaki 10 Mart 2015 tarihli
yeniden yargılanması kararını okudu. Daha sonra kimlik sorgusu
yapılan Sebahat Tuncel, mesleği sorulduğunda "Şu anda işsizim"
derken; geliri sorulduğunda ise "Şimdilik yok" diye cevap verdi.
Mahkeme Başkanı Korkusuz'un "Emekli olamadınız mı?" sorusuna ise
Tuncel, "Hayır, yaşa takıldık" diye cevap verdi.
"VERİLEN CEZA SİYASİDİR, BERAATIMI TALEP
EDERİM"
Kimlik sorgusunun ardından savunması sorulan Tuncel, "Daha önce
kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde savunmamı yapmıştım.
Bana açılan bu dava ve verilen ceza siyasi bir karardır. Verilen
kararı da Anayasa Mahkemesi, hak ihlali ve hukuka aykırılık
yönünden bozmuştur. Bu nedenle önceki karar ortadan kalkmıştır.
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar doğrultusunda beraat kararı
verilmesini talep ediyorum" dedi.
TUNCEL'İN AVUKATINDAN GİZLİ TANIK ÇIKIŞI
Sanık avukatı Ercan Kanar ise, önceki yargılamada cinsel suçtan
tutuklu bir gizli tanığın ve daha sonra ortaya çıkarılan akli
dengesi bozuk bir gizli tanığın ifadelerinin delil yapıldığını
belirterek, "Anayasa Mahkemesi bizim savunmalarımız doğrultusunda
karar vermiştir. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM)
açık şekilde gizli tanıkla hüküm kurulamayacağı hususunda yeni bir
karar çıktı. Bu kararı mahkemenize ibraz ediyoruz. Daha önceki
kararın hukuka uygun olmadığı, Anayasa Mahkemesi kararıyla sabit
olmuştur. Müvekkilim hakkında derhal beraat kararı verilmesini
talep ediyorum" diye konuştu.
"ÖNCEKİ YARGILAMA USULÜNE UYGUN DEĞİLDİ"
Davanın başından beri krizli bir dosya olduğunu ifade eden avukat
Baran Doğan da 2007 yılından beri Sebahat Tuncel'in avukatlığını
yaptığını, bu yargılamanın siyasi olduğunu belirtti. Avukat Doğan,
"Daha önceki yargılama usulüne uygun olmayan yargılamadır.
Müvekkilimin mahkum olması için delil uydurulmuş ve üretilmiştir.
Mahkemeler bağımsız çalışmamışlardır. 7 Haziran sonrası yeni bir
dönem başlamıştır. Müvekkilimin beraatına karar verilmesini talep
ederim" dedi.
"ACELECİYİM DE..."
Savcı Serdar Baker davaya ilişkin görüşünde, avukat Ercan Kanar'ın
sunduğu AİHM kararı gözetilerek gizli tanığın dinlenip yeniden
dinlenip dinlenmemesi hususunun mahkemenin takdirine bıraktığını
belirtti. Savcı Baker, duruşmaya geçici olarak görevlendirildiğini
belirterek mütalaasını hazırlamak için dosyanın tarafına
verilmesini talep etti. Bunun üzerine avukat Ercan Kanar, "Gizli
tanık ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nin kararı nettir. Bu talebe
katılmıyoruz" dedi. Mahkeme Başkanı Ahmet Korkusuz ara kararını
yazdırmadan önce, "Genellikle davaları 1 ay ya da 15 gün sonraya
atıyoruz. Ama savcının mütalaasını bekleyeceğiz" dedi. Bunun
üzerine avukat Ercan Kanar, "Mütalaayı beklemeden CMK uyarınca
derhal beraat kararı verebilirsiniz" dedi. Mahkeme Başkanı Korkusuz
da "Savcı mütalaası olmadan karar veremem. Aceleciyim de, bu boyacı
küpü değil" dedi. Mahkeme heyeti, dosyanın mütalaa için savcılığa
verilmesine ve duruşmanın 30 Haziran'a ertelenmesine karar
verdi.
DAVANIN GEÇMİŞİNDE NELER OLDU?
Sebahat Tuncel, terör örgütü PKK'nın üst düzey yöneticileriyle
toplantı yaptıklarına dair ihbar doğrultusunda, 5 Kasım 2006'da
İstanbul Bağcılar'da gözaltına alındı. Tuncel, "Yasal yollardan 12
Haziran 2004'te Şırnak-Habur sınır kapısından Irak'ın kuzeyine
geçtiği, örgütün 2004'te buradaki kamplarında yapılan toplantılara,
örgüt mensuplarının giydiği kıyafetlerle katıldığı, 20 Ağustos
2004'te Habur sınır kapısından yurda giriş yaptığı, 5 Kasım 2006'da
yasa dışı örgüt mensuplarının Bağcılar DTP ilçe binasında yaptığı
toplantı sırasında yakalandığı ve PKK/ KONGRA-GEL terör örgütünün
üyesi olduğunun anlaşıldığı" gerekçeleriyle tutuklandı. Hakkında,
"Terör örgütüne üye olma" suçundan dava açılan Tuncel, 22 Temmuz
2007'deki genel seçimlerde, İstanbul 3. Bölge'den bağımsız
milletvekili seçilmiş ve yargılandığı bu dava kapsamında tutuklu
bulunduğu Gebze M Tipi Kapalı Cezaevi'nden 24 Temmuz 2007'de
tahliye edildi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Eylül
2012'deki son duruşmasında Tuncel'i, "PKK silahlı terör örgütüne
üye olma" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırmış, Yargıtay
9. Ceza Dairesi de cezayı 24 Aralık 2013'te onandı.
ANAYASA MAHKEMESİ'NE BİREYSEL BAŞVURUDA
BULUNMUŞTU
Yargıtay'ın mahkumiyet kararını onamasının ardından Sebahat Tuncel,
avukatı Ercan Kanar aracılığıyla Anayasa Mahkemesi'ne bireysel
başvuruda bulundu. Tuncel Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu dilekçesinde
açılan ceza davasında lehine olan delillerinin toplanmasının
reddedildiği, yasak delillere dayanıldığı ve savunma hakkının
kısıtlandığı gerekçeleriyle yeniden yargılama ve maddi-manevi
tazminat talebinde bulundu. Anaysa Mahkemesi, 26 Şubat 2015'te
tespit edilen hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlali
yönünden, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması bakımından
yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilgili mahkemeye
gönderilmesine oybirliğiyle hükmetti. Ayrıca yargılama
faaliyetlerinin uzunluğu sebebiyle Tuncel'e 5 bin lira manevi
tazminat ödenmesine de karar verildi.
ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPTI
Eski milletvekili ve Halkların Demokratik Kongresi Eş Genel Başkanı
olan Sebahat Tuncel'in yeniden yargılandığı davanın ardından Tuncel
ve ona destek vermek için adliyeye gelen HDP Milletvekilleri
Ertuğrul Kürkçü, Filiz Kerestecioğlu, Hüda Kaya, Sezai Temelli,
Nursel Aydoğan, Beyza Üstün ve avukatları adliye binası önünde
açıklama yaptı. Açıklamada, "Kadınlar Sebahat'le direniyor. Sebahat
için adalet" yazılı pankart açıldı.
"MAHKEMELER BİR ARAÇ OLARAK KULLANILAMAZ"
Sebahat Tuncel de yaptığı açıklamada, davanın kişisel bir dava
olmadığını belirterek, "Bugün özel yetkili mahkemelerin ortaya
çıkardığı durumu değerlendirmek. Özel yetkili mahkemelerin
Türkiye'de siyasete nasıl müdahale ettiğini, aslında toplumsal
muhalefeti nasıl bastırdığını da gösteren bir nokta. Umuyorum ki
bundan sonra yargı aracılığıyla siyaset dizayn edilmez. Toplumsal
muhalefet baskı altına alınmaz. Farklı görüşten insanların,
Türkiye'deki sorunlara farklı perspektiften bakan insanların sesini
kısmak için mahkemeler bir araç olarak kullanılmaz" diye
konuştu.
TUNCEL'DEN KOBANİ SALDIRISINA İLİŞKİN MAHKEME SONRASI
AÇIKLAMA
Sebahat Tuncel, bu sabah Kobani'de meydana gelen patlamayla ilgili
de konuştu. Tuncel, açıklamayı HDK ve HDP adına yapacağını
belirterek, "Bugün sabah saat 5 gibi, bir grup IŞİD çetesinin
Türkiye sınırını kullanarak Kobani'ye gittiğini, orada bomba
patlattığını, sivillerin hayatını kaybettiğini ve 100'e yakın
sivilin de yaralandığını öğrendik. Bu korkunç bir katliam. Türkiye
sınırından çetelere böylesine elini kolunu sallayarak gidip
Kobani'de bomba patlatmaları kabul edilebilir bir durum değil. Her
ne kadar şu an hükümet kurulmasa da, siyasi sorumluluk AKP'de
olduğu için sayın Davutoğlu'ndan, Cumhurbaşkanı'ndan bir açıklama
bekliyoruz" iddiasında bulundu.