Sazak'tan Gladyo yaşıyor iddiası...
Abone olMehmet Ali Ağca'nın tahliye edilmesi tüm Türkiye bir anda sarstı. Büyük tepki çeken tahliyeyi, Derya Sazak'ta bu gelişmeyi köşesinde ses getirecek bir şekilde ele aldı.
Apdi İpekçi'nin katili, ve tüm dünyada ses getiren Papa
suikastının başaktörü Mehmet Ali Ağca'nın önceki gün bulunduğu
cezaevinden tahliye edilmesi, Türkiye'nin gündeminde geniş yankı
uyandırdı. Gazeteci Derya Sazak'ta köşesinde 'başlıklı yazısında
Ağca'nın tahliye edilişini sert bir dille eleştirirken, Türkiye'de
Gladyo'nun hala yaşadığını iddia etti. İşte Derya Sazak'ın ses
getirecek yazısı?
Kaynak:
Yazı: Derya Sazak
Ağca bilmecesi
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Kartal Cezaevi'nden tahliye edilen
Mehmet Ali Ağca dosyasını 'yazılı emir' yoluyla Yargıtay'a
götüreceğini, 'hesap hatası' varsa bu karmaşık hukuki durumun kamu
vicdanı açısından düzeltilmesine çalışacağını söyledi.
Bakan bu açıklamayı yaptığında saatler 15.00'i gösteriyordu.
İpekçi'nin katili Ağca, sabah 9.30'da 'ülkücü' yandaşlarının
'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganları altında, bayraklı,
çiçekli bir 'hoş geldin' partisiyle siyah Mercedes'e binip askerlik
şubesinin yolunu tutuyordu. Bu 'eli kanlı' tetikçinin askere
alınması Silahlı Kuvvetler'in saygınlık ve onuruyla bağdaşmayacak
yeni bir felaket olur.
En doğrusu, Ağca lehine yorumlanan 'af' hükümlerinin yeniden
değerlendirilip eksik infazın cezaevinde tamamlatılmasıdır.
Nitekim Adalet Bakanı Çiçek de, Ağca'nın serbest bırakılmasının
'kazanılmış bir hak' olmadığını, 36 yıllık cezayla ilgili
'müddetname'de yanlışlık yapıldıysa bu kişinin tekrar cezaevine
konulabileceğini açıkladı.
Abdi İpekçi'nin katili olarak yakalandıktan sonra Ağca, önce
Selimiye Tutukevi'ne konulmuştu. Sıkıyönetim altındaki İstanbul'da
yeri değiştirilerek kaçışı sağlandı. Böylece Papa'ya suikast
girişiminin yolu açıldı.
Ağca'ya Avrupa'da yardım ve yataklık yapanlar onu Türkiye'den
kaçıran Abdullah Çatlı ve çetesiydi. Ömrünü 'devlet içindeki
çetelerle mücadeleye' adayan ve kendisi de 1993'te suikasta kurban
giden rahmetli Uğur Mumcu, 'Ağca bilmecesi'nin karanlık yönlerini
aydınlatmak için çok uğraşmıştı.
Abdullah Çatlı, Mehmet Şener, Oral Çelik ve Yalçın Özbey, İpekçi
cinayetinin kilit isimleriydi. Bu kişilerin Ağca'yla yolları, Papa
suikastında yeniden kesişti.
Çatlı, Ankara'da 7 TİP'li gencin ölümünden aranırken Zürich'te 1982
yılında sahte pasaportla yakalandı ancak İsviçre polisince serbest
bırakıldı.
Uğur Mumcu, 'Saklı Devletin Güncesi'nde Ağca-Çatlı ilişkilerinin,
Yalçın Özbey'le bankada açılan ortak hesapların, Mehmet Şener'in
kardeşine ait araçla Ankara'ya götürülmesinin Emniyet ve MİT'çe
bilindiğini yazar. Sahte kimlikleri düzenleyen Şahin Tolunoğlu'nun
MİT'le ilişkisini sorgular.
Çatlı, Susurluk'taki kazada ölünceye dek, 'Reis' diye itibar gördü,
Oral Çelik'ten sonra Ağca da dışarı çıktı ama onları koruyan 'derin
devlet' mekanizması aydınlanmadı.
'Türk Gladio'su hâlâ varlığını sürdürüyor olmalı ki, Adalet Bakanı
bile ancak Ağca cezaevinden çıktıktan sonra konuşabiliyor!
12 Ocak, 'utanç verici' bir gün olarak tarihe geçti.