Sayısal Loto'da soru işaretleri!
Abone olSpor'un Doğru Adresi www. internetspor.com'da yayınlanan bir yazı, 14 kişiye 568'er milyar lira kazandıran sayısal loto çekilişine kafa yoruyor. Akıllara takılan sorular!
İnternet Spor'dan Metin Girgin yazıyor: Bu hafta ki sayısal Loto
ikramiyesi rekora koştu. Ben oynamadım ama, 14 kişi 568’zer
Milyar’a yakın ikramiye kazandı. 14 kişi sevindi, milyonlar ise
hayal kırıklığı ile umutlarını diğer çekilişlere sakladı. Buraya
kadar her şey gayet normal. Ama bana göre anormal olan şey, dört
adet seri rakamı bu kadar kişi nasıl bildi. 33 ,34, 35 ve 36
numaraları kim oynar. Kafam karıştı doğrusu. Komplo teorisi
üretecek değilim ama, bu işte bir hinoğluhin varmış gibi geliyor
bana. At yarışlarında şike olduğunu duyarım hep. Bazen merakımdan
seyrederim. Jokey atın üstünde son sürat açık ara gidiyor.
Bakıyorum diğer at arkadan spring atmış geliyor dört nala. Öndeki
Jokey’in finişe yakın bir mesafede atları dizginlediğini görüyorum
resmen. Diğer at hızla geçiyor birinci oluyor. Millet saçını başını
yoluyor. Sonuçta adı üstünde şans oyunu bu. Her şey olabilir. Ama
kafamda ki soru işaretlerini dizginlemek kolay değil öyle. Sayısal
Loto devlet eliyle oynatılıyor ve çekilişler noter huzurunda
yapılıyor. Noter kim, devletin atadığı kişi. Hile olabilir mi?
Olabilir de olmayabilir de ama, hala bu Loto çekilişinde ki seri
rakamları nasıl 14 kişi tahmin etti anlamış değilim. Bazen
çekilişleri kimse bilemediği için ikramiye devrediyor. Buda şans
oyununa olan ilgiyi arttırıyor. Sanki bu da önceden ayarlanmış gibi
geliyor bana. 7-8 Trilyonu tek başına vermek yerine, her halde 14
kişiye dağıtmayı daha adaletli buldular. Bilemiyorum. Kimseyi
suçlamak istemiyorum, ama dedim ya kafam da soru işaretleri
oluşuyor. Diğer bir husus ise, milyonlarca insanın, devlet eliyle
kolay yoldan zengin olma hayalleri Daha çekiliş olmadan hayaller
kuruluyor. Kaybedince hayal kırıklıkları ve umutlar diğer çekilişe
saklanıyor. Devler eliyle vatandaş bir nevi kumara sürükleniyor.
Alın teri ile kazanmak, çalışmak ve üretmek. Bu değerler yavaş
yavaş yok oluyor, yine devlet eliyle. Devlete baba dedik. Baba hiç
evladını kumara alıştırır mı? Buda işin diğer tuhaf bir boyutu.
Garip ama burası Türkiye! Her an her şey olabilir.