Sayın Pavey ne zaman isterse...

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP Milletvekili Şafak Pavey’in pantolon giyme talebiyle ilgili, “Benim yönümden bir problem yok, Sayın Pavey ne zaman isterse pantolonlu olarak gelebilir” dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, eski Çalışma Bakanı Ali Rıza Uzuner için TBMM’de düzenlenen cenaze töreninden sonra gazetecilerin sorularına cevap verdi. Meclis’te yaşanan pantolon tartışmasıyla ilgili olarak konuşan Cemil Çiçek, “Şafak Pavey ile ilgili olarak, Meclis Başkanlığı’na seçildiğim ilk günlerdeydi. Bir arkadaşımız bana geldi, birleşimleri ben yönetiyordum. Kendisinin pantolon ile girip giremeyeceğini bana sordular, benim yönümden hiçbir sakınca olmadığını, rahatlıkla girebileceğini ifade ettim, bugün de kanaatim odur. Arkasından 4 siyasi partiye mensup kadın milletvekillerimiz bir içtüzük değişikliği yönünde bir çaba ortaya koydular, o da Genel Kurul’a kadar geldi. Sonra verilen bir önerge sebebiyle tekrar Anayasa Komisyonu’na çekildi. Benim yönümden bir problem yok, Sayın Pavey ne zaman isterse pantolonlu olarak gelebilir. Ama bir içtüzük deniliyorsa bununla ilgili zaten çok mesafe katedilmiş, Anayasa Komisyonu’nda gerekiyorsa grup başkanvekillerimiz konuşurlar, önümüzdeki hafta bunu da çıkartabiliriz. İş bu kadar kolay. Kendisi yönünden hiçbir grup başkanvekili arkadaşımızın bir itirazının olacağını zannetmiyorum, bana göre de yok” diye konuştu.

TEŞEKKÜR ETTİ
Genel Kurul’da dün yaşanan tabloyu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine çok olumlu bulduğunu söyleyen Çiçek, “Bu işin çözümlenmesi için çok kişinin katkısı, talebi, beyanı oldu. En az 40 yıllık geçmişi olan bir konu. Ben üniversitedeyken bile Hatice Babacan, İlahiyat Fakültesi’ndeydi zannediyorum, 1960’lı yılların sonunda bile bu sorun vardı. Çok şükür uzlaşma ile, anlaşma ile, olgunluk ile çözüldü. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu geride kaldı, esas bakacağımız husus şu, dünkü atmosferin, hoşgörünün ve anlayışın Türkiye’de 1-2 yıl siyasete egemen olsa bugün sorduğunuz soruların hiçbirisini sormazsınız, kısa sürede biz bunları çözeriz. Halkımız büyük bir demokratik olgunluğa erişti zaten. Dün Meclis’te ortaya konan tabloyu milletimiz çok önceden ortaya koymuştu. Siyasette ve aydınlarda böyle bir problem vardı. TBMM tarihine yakışan bir tablo ortaya koydu. Bununla bizim dertlerimiz, sıkıntılarımız bitmiş olmuyor. Bizim yapmamız gereken daha pek çok reform var. İnanç gruplarından tutun siyasetin birçok problemi var, hukukumuzda birçok yanlış kurallar var, yanlış uygulamalar var. Bunlar değişmediği sürece somut olaylarda hepimiz sorun yaşıyoruz. Dünkü anlayış, tolerans önümüzdeki sorunların çözümünde eğer siyasete egemen olursa biz hem Meclis’in itibarını daha da artırmış oluruz, siyasete güven daha da artmış olur. Türkiye’nin her sorunu TBMM’de çözülecektir” şeklinde konuştu.

"DEMEK Kİ KIRIP DÖKMEDEN DE OLUYOR"
31 Ekim tarihli birleşimin bir mehaz teşkil edeceğini söyleyen Çiçek, “Herkes doğru şeyler söyledi. Bundan herkes gerekli dersi çıkarması lazım, yaşadığımız olaylardan da gerekli dersi çıkartmaları lazım. Hatırlarsanız bir kısım olaylar sebebiyle taşkınlıklar, cebir ve şiddet olaylarına başvurulduğunda söylediğim bir şey vardı, Türkiye’de 25 yılı aşan bir süredir başörtüsü sorunu vardı, hak talep ettiler ama hiçbirisi cebir ve şiddete başvurmadı. Protestolar, imza kampanyaları, mitingler yaptılar ama hiçbirisi kamu aracını yakmadı, hiçbirisi devlet binasını tahrip etmedi, başkalarının ticareti engellenmedi, parklar, bahçeler, lambalar kırılıp dökülmedi. Demek ki kırıp dökmeden de hak talep edip, elde etme imkanı da var. Bu açıdan baktığımızda dünkü olay hepimize çok şey öğretiyor. Geriye takılıp kalmamak lazım, dünkü yaşanan tabloyu bağlamın dışında değerlendirmemek lazım. Rövanşist bir yaklaşım doğru olmaz, yeni sıkıntılara sebebiyet verir. Bu tablo güzel bir tablo, uzlaşı lafı zaten kulağa hoş gelen bir şey. İnanıyorum ki bundan sonra siyasi tartışmalar yapılırken 31 Ekim tarihli birleşim bir mehaz teşkil edecektir. İnanırım ki, başkalarına da tesir etsin, iyi bir anayasayı da milletin önüne koyalım” ifadelerini kullandı.
(İHA)