Sayın Öcalan suç sayılmadı

Anayasa Mahkemesi’nin DTP davasını görüşürken, parti ile terör örgütü PKK arasında ‘organik bağ’ değil, ‘bağlantı’ bulunduğu kararına vardığı ve böylece 219 kişi yerine 37 kişiye siyaset yasağı getirdiği ortaya çıktı

Milliyet gazetesinin haberine göre Anayasa Mahkemesi’nin, DTP’nin kapatılmasına karar verirken, tüm DTP’lilere siyaset yolunu kapatabilecek bir tartışmanın ardından, DTP ile PKK arasında “organik bağ” değil, “bağlantı” olduğu sonucuna vardı.

Terörist Abdullah Öcalan’ın siyasi aktör sayılmasına yönelik eylemleri de odak delili sayan mahkeme, Öcalan’ın DTP ile ilgili açıklamalarını dikkate almadı.

Kapatma kararını verirken DTP-PKK ilişkisinin niteliğini tanımlamak isteyen mahkeme, DTP ile PKK arasında organik bağ olup olmadığını tartıştı. Organik bağ olduğunun kabulü halinde, DTP’nin “PKK’nın bir organı” gibi görülüp, hakkında siyaset yasağı istenen 8’i milletvekili 219 ismin tamamına siyaset yasağı konulması söz konusu olabilecekti.

Ancak mahkeme, bu tanımı ağır bularak DTP-PKK ilişkisini “bağlantı” olarak tanımladı. Böylece, hakkında siyaset yasağı konulan isim sayısı 37’de kaldı.

Nasıl belirlendi?
Mahkeme, iddianamedeki 141 delili tek tek ele aldı. Deliller, “partinin bölücü eylemlerin odağı olduğu iddiası için yeterli olup olmadığı” tartışılarak ayıklandı. Ayıklananlar üzerinde “Delilin oluşmasına neden olan kişiye siyaset yasağı konulmasına gerek olup olmadığı” oylaması yapan mahkeme, ilgili kişi hakkında kaç delil olduğuna ve eylemlerinin yoğunluğuna da baktı.

Suçluyu övme kıstası
“Suçluyu övme” olarak nitelenen “Sayın Öcalan” ifadesinin siyaset yasağı konulması için tek başına yeterli sayılamayacağı görüşüne varan mahkeme, bu ifadeyle birlikte “onlar-bizler”, “Türkiye-Kürdistan” şeklinde ayrımcı ifadeler kullanılıp kullanılmadığına baktı. 37 kişiden bir bölümüne bu şekilde, şiddet eylemlerine karıştığı saptanan isimlere ise üzerinde fazla tartışma yürütülmeden yasak konuldu.

Etkili ve yetkili
Hakkında yasak kararı istenen sekiz milletvekilinden sadece Türk ve Tuğluk’a yasak konulmasına, eylemlerinin yoğunluğu ve partideki “etkili-yetkili” pozisyonları gerekçe gösterildi. Yasaya göre “genel başkanlar partinin kapatılmasından doğrudan sorumlu kabul edildiği” için, DTP’nin kurulduğu dönemde Türk ile eşbaşkan olarak görev yapan Tuğluk ve halen gelen başkan olan Türk’e yasak geldi.