Sayın Başbakan hasretinden helak olur...
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Erdoğan’ın seçilmesi durumunda MHP lideri Bahçeli’nin Köşk’e gitmeyeceği yorumları için, "S...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Erdoğan’ın
seçilmesi durumunda MHP lideri Bahçeli’nin Köşk’e gitmeyeceği
yorumları için, "Sayın Bahçeli siz Köşke gitmezseniz, Sayın
Başbakan hasretinden helak olur. Onun için canınız isterse gidin,
istemezse gitmeyin" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik,
parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme
ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, İsrail’in Filistin’in üzerine
bomba yağdırdığını belirterek, "Bu vahşeti, katliamı şiddetle
kınadığımı ifade ediyorum. Hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan
rahmet diliyorum" ifadesini kullandı.
Türkiye’nin 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine
kilitlendiğini söyleyen Çelik, Cumhurbaşkanlığı seçimleri
kapsamında ortaya atılan iddialara cevap verdi. Birinci iddianın
’Başbakan Erdoğan, istifa etmelidir’ olduğunu hatırlatan Çelik,
Yüksek Seçim Kurulu’nun kararını verdiğini ifade etti. Bunların
hepsinin başarısızlık için üretilen mazeret olduğunu anlatan Çelik,
"Bunlar her seçim üretilir ama halkımız buna izin vermez.
Cumhurbaşkanlığı için de başarısızlığa kılıf uydurmak gibi bir çaba
var. Sayın Başbakan, şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanıdır.
Büyükelçilerle biraraya geldi, medyada yer almasından daha doğal
bir şey olabilir mi? CHP, diyelim ki 30 Mart’ta yapılan seçimlerde
İstanbul adayımıza medyanın yer vermesi eşit olsun’ gibi bir
iddialarına rastladınız mı? Bütün siyasi partilere yer verildiği
kadar yer verilmelidir’ dediler mi? Ses Sanatçıları Derneği gibi
bir dernek kuruldu. Onların medyada göreceği ilgi ile onun göreceği
ilgi aynı olabilir mi? Şahsiyetlerin kendilerinden kaynaklanan
karizma, popülarite, yaptığı görevle ilgili bir olaydır. Medya yer
verir veya vermez. Eşit şartlarda yarışmıyorlar, bunu getiren biz
değiliz. Düşünün bir başpehlivan var, siz onu minderle yeni
tanışmış birini başpehlivanının karşısına çıkarttığınız zaman ilgi
aynı mıdır? Kendi arkadaşlarınızdan getirip birini aday yapmadınız.
Siyasi birikim, tecrübe deseniz mukayese edilemez. İnsanların
yüreğine dokunma derseniz böyle bir mukayese diyemezsiniz. Bu işin
tabiatında olan bir eşitsizlik" açıklamasında bulundu.
“İHSANOĞLU’NU KÜRSÜYE ÇIKARIP KONUŞTURDUNUZ DA SİZE MANİ OLAN MI
VAR?”
Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimleri kapsamında yaptığı
mitinglere uçakla gittiğine işaret eden Çelik, "Sayın Ekmeleddin
İhsanoğlu’na uçak kiralamışlar. Mitingler yapabilirler,
masraflarını kendileri karşılayabilirler, bunun kanunda yeri var.
Siz miting düzenlediniz de Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu kürsüye
çıkarıp konuşturdunuz da size mani olan mı var? Çıkardınız boş
bıraktınız" dedi. Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kılıçdaroğlu, ’Ey plaj sosyetesi, adam gibi oyunuzu
kullanacaksınız’ diyor. Bu adam Başbakanı ’diktatörlükle’ suçluyor.
Şu anda senin elinde bir şey yokken sen kürsüleri yumrukluyorsun
Sayın Kılıçdaroğlu. Ben o insanların yerinde olsam kendimi
aşağılanmış hissederim. CHP’nin genlerinde zorla, devlet zoruyla
veya tehditle oy kullandırma var bunu biliyoruz. Biz, insanlara
’Koyun gibi geleceksin, tıpış tıpış’ biz bu ifadeleri
kullanmıyoruz."
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ’Yaz ortasında kömür dağıtılıyor’
iddialarına değinen Çelik, “Bu iddia, bu terbiyesizliğin ta
kendisidir. Kömür dağıtımı asgari 4 ay sürüyor. 2 milyon ton kömür
dağıtılıyor. Kışa hazırlık diye bir şey var. İnsanlar 8 ay soba
yakarlar. 100 bin adet kamyon görevlendirildi. Aralık ayında taşıma
başlasa vatandaş ulaşmadı de. Bu ülkenin topraklarından çıkarılan
kömürü bu ülkenin mağdur insanlarına dağıtıyoruz. 2012’de de yine
bu kömür dağıtımı yapılıyordu. Kömür dağıtıyorlar’ onun için oy
alacaklar’ diyorlar" ifadelerini kullandı.
"Ekmek için Ekmeleddin’, ben olsam düşünürüm. ’Ben icraat yapmam’
diyor. Peki ekmeği nasıl büyüteceksin? Kaldı ki bu ekmeğin hamuru
bayat bir hamur" diyen Çelik, Türkiye’nin ekonomisine değindi.
"SAYIN BAŞBAKAN KÖŞKE ÇIKTIĞI ZAMAN DEVLET ADINA MİLLETE AYAR
ÇEKMEYECEK"
Başbakan Erdoğan’ın Köşke çıktığı zaman tarafsız olmayacağı
yönündeki açıklamaları hatırlatan Çelik, "Güzel çirkin söz konusu
olduğu zaman güzelliklerin yanında olacak. İsrail Filistin söz
konusu olduğu zaman tabii ki Filistin’in yanında olacağız. Hainin
yanında değil vatanperverin yanında bir duruş sergilememiz lazım.
Devletin varlığı ve bütünlüğü’ bu konuda tereddüdü olan mı var?
Şunun çok iyi bilinmesi lazım. Sayın Başbakan Köşke çıktığı zaman
devlet adına millete ayar çekmeyecek. Köşkten millet için devlet
adamı olacak. Sayın Gül de bunu yapmadı. Olması gereken buydu.
Herkes bulunduğu makama kendi rengini verir" şeklinde konuştu.
"DEMİRTAŞ HİÇ BOŞUNA TİMSAH GÖZYAŞI DÖKME"
HDP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş’ın yaptığı
açıklamaları hatırlatan Çelik, "Selahattin Demirtaş hiç boşuna
timsah gözyaşı dökme. Senin belediyelerine vatandaşların hangi
türlü yollarla para topladığını hepimiz biliyoruz. Yerim dar,
şartlarım uygun değil. Ulusalcı, solcu çevreler Selahattin
Demirtaş’ı yeni keşfetti. Selahattin Demirtaş bunların cici oğlanı
oldu. Ey Selahattin Demirtaş, oy veren Kürtler ve diğerleri şunu
bilin ki bu yapılanlar Selahattin Demirtaş aşkından değil, Tayyip
Erdoğan nefretinden kaynaklanıyor. Ulusalcı, ırkçı çevrelere karşı
Selahattin Demirtaş’ın üslubu son derce toleranslı. Başbakan ve AK
Parti söz konusu olunca neler söylediğine hepimiz şahitsiniz değil
mi? Bunu herkes görüyor, kimsenin gözünden kaçmıyor. Halkımızın bu
seçimlerde üzerine düşeni yapacağından eminim” dedi.
"SAYIN BAHÇELİ, SİZ KÖŞKE GİTMEZSENİZ SAYIN BAŞBAKAN HASRETİNDEN
HELAK OLUR"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştiren Çelik, "Sayın Bahçeli
siz Köşke gitmezseniz, Sayın Başbakan hasretinden helak olur. Onun
için canınız isterse gidin, istemezse gitmeyin. Bizim karşımızda şu
partiler ittifak oluşturdular deniliyor, biz halkla ittifak
diyoruz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın vizyon belgesini açıklamasının ardından
sanatçılarla yaptığı toplantıya değinen Çelik, "Bugün bize karşı en
muhalif olanları da davet ettik. Hani ulaşma kültürü olacaktı, hani
farklılıklara tahammül edecektik? Ben yürekli sanatçıları bir kez
daha tebrik ediyorum. Sanatçılar kırılgan insanlardır. Onlara karşı
uygulanan barbarlığı kınıyorum" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında yaptığı konuşmayı değerlendiren
Çelik, "Madencilere hükümet tarafından ne söylendiyse bu harfiyen
yerine getirilmiştir, bir tek eksiği kalmamıştır. Sayın Başbakan bu
acılı ailelere neler yapıldığını, imkanları söylemiştir. Sivil
şehit sayılmaları sözü tutulmadı diyor, yalan. Bu, doğru değil.
’Taşeronluğu kaldıracağız’ diye kimse bir şey söylemedi. ’Hizmet
satın alma’ diye bir şey vardır, bu kanunla işçinin emeğinin
istismar edilmesini engelliyoruz. ’Hizmet satın alma’ diye bir şey
var. ’Taşeronluğu kaldıracağız’ diye kimseye bir şey söylemedik.
Dünyada metal maddelerinde yaşam odaları işe yarıyor. Kömür
madenlerinde yaşam odaları bir işe yaramamıştır. 40 kişiye bir
yaşam odası diyorlar, 700 kişi çalışıyor diyelim, o kadar
kuracaksınız. Bu, madenlerin hiçbirisi çalışmayacak anlamına gelir"
ifadelerini kullandı.
Çelik, madencilikle ilgili yönetmeliğin dün itibarıyla Başbakanlığa
sunulduğunu ve tedbirlerin neler olması gerektiği konusundaki her
şeyin bu yönetmelikte olduğunu ifade etti. Yargı ve denetleme
kurullarının incelemeleri sürdürdüğünü anlatan Çelik, denetimlerin
bitmediği yere işçilerin sokulmadığını dile getirdi.
4 BAKANLA İLGİLİ FEZLEKELER
4 eski bakanla ilgili Soruşturma Komisyonu kurulduğunu hatırlatan
Çelik, "Bu fezlekeler vatandaştan kaçırılıyor’ deniyor ya. Ben size
interneti açayım, hepsini göstereyim. Ucuz politika yapacak,
milletin kafasına karıştıracaksınız" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın katıldığı bir televizyon programında hayatını
anlattığını belirten Çelik, "Antrparantez diye bir şey var. Sayın
Başbakan siyasetin meşakkatli olduğunu söylüyor. 90’lı yıllarda
kızının kendisine bir not yazdığını söylüyor. Kılıçdaroğlu, Sayın
Başbakanın bu konuşmalarını veriyor Esra doğmadan babasına not
yazmış diyor. Sayın Kılıçdaroğlu buradan sana ekmek çıkmaz. Biz
Ekmeleddin İhsanoğlu’na kefiliz dediler, size kefil kim olacak"
diye sordu.
CHP’de değişikliğin şantaj kasetleriyle olduğuna işaret eden Çelik,
"Sayın Başbakan Gül ile ilgili neden böyle bir şey söylesin. Sayın
Gül’ün de cevap vermesini bekliyormuş hazret" dedi.
“TEORİK DÜNYA İLE HAYATIN PRATİĞİ ÇOK FARKLIDIR"
Çelik, Suriyelilerle ilgili Kılıçdaroğlu’nun tahrik yaptığına
dikkati çekerek, "Beşar Esad’ın yerinden yurdundan koparak gelmiş.
Bir bardak suda fırtına kopararak Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde bunu bütün bölgeye yaymaya çalışıyorlar. Sayın
Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu anlatırken ’o bir profesör’
diyor. Senin profesörlerin vardı, şimdi onların yerinde yeller
esiyor. Teorik dünya ile hayatın pratiği çok farklıdır" ifadelerini
kullandı.
Fezlekelerle ilgili sürece ilişkin bir soru üzerine Çelik,
"Fezlekelerde sizin ve benim bilmediğim bir şey kalmadı’ dedim.
Burada esrarlı olan bir şey yok. Sayın Kılıçdaroğlu, kendi grup
toplantısında bunları izletti. Herhangi bir insanla yargılamanın
aylar yıllarca olduğunu hesaba katarsınız, bu meclis tarafından
yapılan bir yargılamadır. Bu kadar hayati bir meselede bazı
şeylerin çalakalem yapılmasını kimse beklememelidir. Kimsenin
süreci tıkamak gibi bir amacı olamaz. Bizim ve sizin bilmediğiniz
hiçbir şey yok" şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, "İçişleri Bakanının bazı açıklamaları çok
tartışıldı. Peygamberimizle ilgili bir ifadesi oldu, neler
söyleyeceksiniz" sorusuna Çelik, "Sayın Ala bununla ilgili olarak
neyi söylediğini kastetti. Buradan cımbızlama yapıldığı söylendi.
Birbirimizin konuşmalarını bir cümlesini alarak, mercek altına
alarak değerlendirirsek söylenen her kelimeden dolayı birilerine
linç uygulayabilirsiniz. Benim peygamberime kim ne söylerse
söylesin, Müslüman olmanın gereği buna tepki göstermektir"
karşılığını verdi.
İSRAİL’İN GAZZE SALDIRILARI
’İsrail’in Gazze saldırılarının’ sorulması üzerine Çelik, "Yaşarken
ölmek’ diye bir ifade var. Gazzeliler bir açık hava hapishanesinde
yaşıyor. Bu insanlar kendi yurtlarında mahpus olarak yaşıyorlar.
Mısır yönetiminin de tavrından dolayı Gazze daha bir köşeye
sıkışmış durumdadır. Sayın Başbakanımız bunu söyledi. Gazze’ye
uygulanan ambargonun kalkması gerekiyor. Eğer bir ateşkes
uygulanacaksa, Türkiye’nin tavrını birileri yanlış
değerlendirmesin. Bizim kendi ülkemizdeki Musevi vatandaşlarımızla
derdi yok. İsrail halkı ile de bizim bir derdi yok. Bizim derdimiz
yıllardır İsrail’i yönetenlerin uyguladığı vahşet ve katliamdır"
ifadelerini kullandı.
(İHA)