Savcıya paralel soruşturma
Abone olErzurum Adliyesi’nde ’paralel yapı’ya ilişkin ilk soruşturma Cumhuriyet Savcısı hakkında açıldı.<br/>Paralel yapının yargı ayağına yönelik i...
Erzurum Adliyesi’nde ’paralel yapı’ya ilişkin ilk soruşturma
Cumhuriyet Savcısı hakkında açıldı.
Paralel yapının yargı ayağına yönelik ilk somut şikayet Erzurum’dan
geldi. Mağdur edilen dershane sahibi C.Ü., polis ve savcılık
aşamasında şikayet dilekçeleri rafa kaldırılınca, çareyi Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazmakta buldu. Paralel yapı
tarafından mağdur edildiğini ileri sürerek polise ve Cumhuriyet
Savcılığı’na suç duyurusunda bulunan C.Ü., kendisini azarlayan
Cumhuriyet Savcısı H.A.’yı, BİMER aracılığıyla Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’a şikayet eti.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, C.Ü.’nün Başbakanlığa yazdığı
mektup sonrası harekete geçti ve Cumhuriyet Savcısı H.A. hakkında
soruşturma başlattı. Bu gelişme üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu da Savcı H.A.’nın söz konusu suçlamayla ilgili ifadesine
başvuracak.
"BÜTÜN MAL VARLIĞIM ELİMDEN ALINDI, HAYATIM KARARDI"
Erzurum’da dershanecilik yapan C.Ü.’nün 02 Nisan 2014 tarihli
Başbakanlık ve BİMER’e gönderdiği mektup ve söz konusu iddialar
şöyle:
"19 Şubat 2014 günü Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize
Daire Başkanlığı, Erzurum Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize
Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne 62018024-5064- 78542 25472
sayılı yazıları bizzat teslim ederek ifade verdim. Bütün mal
varlığımı hukuka aykırı şekilde elimden alan, hayatımı karartan,
onlarca yıl yaşasam bile ödeyemeyeceğim bir borç sarmalı içine
şahsımı sokan, Paralel Yapı- Cemaat ve uzantılarının bugüne kadar
uğrattıkları zulüm ancak sizin takdir ve emirlerinizle bir nebze
olsun giderilebileceğine olan inancım sonsuzdur. Hayatımın bir
anlamda bu örgüt tarafından tehdit tutulmaktadır.
Yukarıda belirttiğim gibi dosyanın polise teslim edilmesinden
yaklaşık 12 gün sonra, 31 Mart 2014 günü Erzurum Cumhuriyet
Başsavcılığından Cumhuriyet Savcısı olan H.A. tarafından ifadeye
çağrıldım ve aynı gün saat 15.00 sıralarında ifadem alındı.
Cumhuriyet Savcısı H.A.’nın beni şikayetim ile ilgili olarak tehdit
edici ve sert tavırları ile karşılaştım. Bir Cumhuriyet Savcısının
bir mağdurun karşısında durumu anlamaya çalışması yerine, öncelikle
tüm hayatımı araştırmış ve hatta Hacca gittiğimi de öğrenmiş ki,
bana ’Hacı’ diye hitap etti. ‘Neden ilk önce bize gelmedin polise
gittin? Seni polise kim gönderdi? Bu ifadeleri sana hangi polis
yazdırdı? Bu ifadeler polis tarafından yazdırılmış.’ diye
sorgulamaya başladı.
’BAŞBAKAN’IN DOLDURUŞUNA GELME, SUÇLU DURUMA DÜŞERSİN’
Ben hepsini reddedince bana ’şikayet dilekçende, cemaat
dershanelerinden bahsetmişsin, bunlardan ne istiyorsun. Bu
dershanelerin sempatizanı olan kurumlardaki yetkilere neden
(paralel devlet örgütü) diyorsun. Kayıtlarda böyle bir örgüt yok.
(Başbakanın dolduruşuna gelme) sonra, suçlu duruma düşersin’
dedi.
’BOŞUNA KENDİNİ YORMA, GİT, SAKİN YERİNDE OTUR’
Erzurum Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne
verdiğim ifadem dikkate alınmadan, şikayet dilekçemi adeta
cımbızlanarak, layıkı ile sorgulanmadığı gibi ihbarımla ilgili
fazla yapabilecekleri bir şey olmadığını ifade ederek, ’Sen
geçmişte gerekli suç duyurularında bulunmuşsun. Hepsi reddedilmiş,
yaptığın ihbarların devletin vergi gelirleri artar senin kazancın
ne, boşuna kendini yorma, git sakin sakin yerinde otur’ şeklinde
oldukça sert bir ses tonu ile beni davamdan vazgeçirmek istedi.
’BİR SAVCI ’BAŞBAKAN’IN DOLDURUŞUNA GELME’ NASIL DER’
Bir Cumhuriyet Savcısının gerçekleri araştırmak, gerçeklere
ulaşmak, olayları anlayıp dinlemek ve suç unsurlarını varsa bunlar
hakkında yasal işlem yapılması gerekirken, yazmış olduğum
dilekçelerin bana birileri tarafından yazdırıldığını ve ifadelerin
hangi polis tarafından yazdırıldığını, Başbakanımızın dolduruşuna
gelmemem gerektiğini ifade etmesi kabul edilemez bir tutumdur.
Kurulan bu tezgah ve kumpaslardan kaç insanın mağdur edildiğini,
hakkını aramaya kalkan insanların, tehdit ve şantajlarla
susturulmaya çalışıldığının bir örneğini yaşadım.
’BU DEVLETİN BEKAASI SİZİN OMUZLARINIZDA’
Sayın Başbakanım, bu devletin bekası, sizin omuzlarınızda ancak,
yapılan menfilikler görevini kötüye kullanan baş müfettişlerin,
vergi denetmenlerinin, ‘Başbakanın dolduruşuna gelme’ diyen
cumhuriyet savcılarının elinde. Bu nedenle geçmişte yaptığım, vergi
kaçakçılığı suçunu işleyen ve görevini kötüye kullananlar hakkında
suç duyurusunda bulunduğum. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın
2010/12603 kayıtlı soruşturma, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı
2010/125536 sayılı kayıtlı soruşturma, Danıştay Birinci Daire Esas
No: 2011/409, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/13606
kayıtlı soruşturma dosyalarının celp edilerek sorumlular hakkında
yasal işlemin yapılmasını istiyorum.
’HAYATIMI KARARTAN, HAYATIMI REHİN ALAN KİŞİLERDEN
ŞİKAYETÇİYİM’
Hayatımı rehin alan bu paralel yapının emir ve talimatlarınız
doğrultusunda adalet içerisinde hakkımın aranması, suç işleyen
vergi kaçakçılarından bunların yaptıklarının hesabının sorulması,
bunlara devlet içerisinde örgütlenerek hak arama imkanın ortadan
kaldıran devlet içerisindeki uzantılarının ve hakkımı aradığım için
beni şantajla tehdit ederek hakkımı aramaktan vazgeçirmeye
çalışarak ’Başbakan’ın dolduruşuna gelme, suçlu olursun’ diyen
hakkımı aradığım için tehdit ve şantaj eden Cumhuriyet Savcısı ile
ilgili gereği için talimat vermenizi talep ediyorum."
(İHA)