Savcılıktan seçim sonrası şoke eden Balyoz kararı
Abone olAnadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Balyoz Davası'nda aralarında Çetin Doğan'ın da bulunduğu bazı sanıklar hakkında verilen beraat kararını temyize götürüyor.
Savcılık, Balyoz davasını temyize götürdü. Aralarında
Çetin Doğan'ın da olduğu 7 sanık hakkındaki beraat kararının
bozulması isteniyor.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcvılığı, 63 sanığın beraat
ettiği ikinci Balyoz davasını temyiz etti.
Savcılık, aralarında emekli orgeneral Çetin Doğan'ı da olduğu 7
sanık hakkında verilen beraat kararının bozulmasını
istedi. Usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle haklarında
verilen beraat kararının bozulması istenen diğer sanıkları
şunlar:
Emekli tümgeneral Behzat Balta, emekli tuğgeneral Mehmet
Kaya Varol, emekli tümgeneral İhsan Balabanlı, emekli korgeneral
Metin Yavuz Yalçın, emekli albay Erdal Akyazan, emekli kurmay albay
Emin Küçükkılıç.
Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden görülen "Balyoz
Planı" davasında 236 sanık hakkında beraat kararı
vermişti. Engin Alan ve İbrahim Fırtına'nın da aralarında
olduğu 229 sanık hakkındaki beraat kararı ise temyiz
edilmedi.
Temyiz dilekçesinde mahkemenin tüm sanıklar hakkında beraat
kararı verdiğini hatırlatarak, "Sanıklar Çetin Doğan, İhsan
Balabanlı, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, Metin Yavuz Yalçın,
Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç'ın, atılı suçtan ayrı ayrı
mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken beraat etmelerinin usul
ve yasaya aykırı olduğu kanaatiyle Anadolu 4. Ağır Ceza
Mahkemesi'nin söz konusu kararının bozulmasına karar verilmesi kamu
adına arz ve talep olunur" ifadeleri kullanıldı.
ÇETİN DOĞAN'IN KONUŞMASI DARBE NİTELİĞİNDE
Balyoz Planı davasında 7 sanığa verilen beraat kararına itiraz eden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, dilekçesinde "Çetin
Doğan'ın plan seminerinde yaptığı konuşma içeriğinin mahiyeti
itibarıyla darbe yapmaya yönelik olduğu anlaşılmıştır"
ifadelerini kullandı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Aydın temyiz dilekçesini Yargıtay'a gönderilmek üzere yargılamanın yapıldığı 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sundu.
Dilekçede, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin, sanıklar hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs" suçlarından verilen mahkumiyet kararlarını onadığı hatırlatıldı. Dilekçede, sanıkların Anayasa Mahkemesi'nin "hak ihlali" kararının ardından İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yeniden yargılandıkları ve beraat ettikleri kaydedildi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nca, 1. Ordu Komutanlığı'na rutin
seminer planı kapsamında "egemen" planının uygulanması yönünde
talimat verdiği belirtilen dilekçede, sanık Çetin Doğan'ın, bu açık
emir karşısında güncel olmamasına ve o tarih itibarıyla tehlike arz
etmemesine rağmen "irtica" başlığı altında olasılığı en yüksek
senaryonun oynanması yönünde hazırlık yaptığı ve yaptırdığı
aktarıldı.
DOĞAN ISRAR ETTİ
Dilekçede, Doğan'ın, bu durumu bildirdiği Kara Kuvvetleri
Komutanlığı'nın "olasılığı en yüksek senaryo (irtica) plan
seminerinin ileriki bir tarihte plan çalışması şeklinde
değerlendirilmesine" yönelik yazı gönderdiği belirtilerek, Doğan'ın
bu açık emre karşın, olasılığı en yüksek senaryoda ısrar ettiği ve
daha önce tarihi belirlenen plan seminerinin tarihini ileri alarak
"irtica" başlığı altında olasılığı en yüksek
senaryoyu oynadığı anlatıldı.
Çetin Doğan'ın irticai ayaklanmayı öngören plan semineri oynanmasındaki ısrarı ve plan seminerinde sıkıyönetim kanununun, sıkıyönetim ilanı halinde, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne verdiği yetkileri de aşacak şekilde konuşmalar yaptığı kaydedilen dilekçede, plan seminerinin senaryosunun da hukuken kabul edilebilecek bir karar bulunmaksızın orduya müdahale yetkisi verecek şekilde oluşturulmasında sanık Doğan'ın hükümete karşı tavrını ortaya koyduğu aktarıldı.
Ordunun, Milli Mutabakat Hükümeti kurma gibi bir görev ve yetkisinin bulunmamasına rağmen Doğan'ın seminer konuşmasında AK Parti iktidarının düşürülmesinden sonra Milli Mutabakat Hükümeti kurulmasından bahsettiği bildirilen dilekçede, şöyle devam edildi:
"Bu şekilde Çetin Doğan'ın plan seminerinde yaptığı konuşma içeriğinin mahiyeti itibarıyla darbe yapmaya yönelik olduğu, diğer sanıklar, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, İhsan Balabanlı, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç'ın plan seminerindeki konuşmalarının içerik itibarıyla Doğan'ın konuşmasına paralellik arz ettiği ve benzer mahiyette olduğu, sanıkların rütbeleri, emir ve komutaları altındaki birliklerin sayı ve imkanları ile sahip oldukları araç ve gereç bakımından atılı suçlamayı gerçekleştirmeye elverişli imkanlar içinde bulundukları anlaşılmıştır."
GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARDAN SÖZ EDİLDİ
Dilekçede, sanıkların üzerilerine atılı "Cebir ve şiddet
kullanılarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve
görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs"
suçu açısından aralarındaki dayanışmanın Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin yasal askeri hiyerarşisi dışında olduğu
vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
"Seminerde gerçek kişi ve kurumlardan söz edilmemesi gerekmesine rağmen bu kurala uyulmayıp, sanıkların konuşmalarında gerçek kişi ve kurumlardan söz ettikleri, bu şekliyle sanıkların üzerilerine atılı suçun icrai hareketlerine başladıkları, elverişli vasıtalarla hükümeti devirme kastının ortaya konulmasından sonra buna ilişkin hareketlere başlanması halinde suçların icrai hareketlerinin de başladığının kabulü gerektiği, zaten suç işlenip tamamlandıktan sonra düzenin değişmiş olacağı, böyle bir durumda eylemi gerçekleştirenleri cezalandıracak makamında olmayacağı değerlendirilmiştir."
ÇETİN DOĞAN LİDER
"1. Ordu Komutanlığı'ndaki plan seminerinin, sanık Çetin Doğan ve
diğer sanıklar tarafından seçimle gelen meşru hükümeti
antidemokratik yollarla yıkmaya yönelik tertip edildiği" belirtilen
dilekçede, Çetin Doğan'ın oluşturulan yapılanmanın lideri olduğu,
bununla ilgili olarak emirler verdiği ve bu doğrultuda
görevlendirmelerin yapıldığı aktarıldı.
Temyiz dilekçesinde, diğer sanıkların da plan seminerindeki sunumları dikkate alındığında, Çetin Doğan liderliğinde atılı suçlamaya konu eylemi gerçekleştirmek için oluşturulan yapılanma içinde yer aldıkları plan seminerine katılarak, belirlenen amaç doğrultusunda sunum yaptıkları ve sanık Çetin Doğan'ın eylemine iştirak ettikleri belirtildi.
Bu şekilde sanıkların "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs" suçunu işlediklerinin anlaşıldığı belirtilen dilekçede, "Sanıklar Çetin Doğan, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, İhsan Balabanlı, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç'ın atılı suçtan ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken beraatlerine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatiyle İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin söz konusu kararının bozulmasına karar verilmesi kamu adına arz ve talep olunur" denildi.
Bu arada, Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekilleri Mehmet Aydın ve Abdurrahman Üşenmez, 229 sanık hakkında temyiz talebinde bulunmayacaklarına dair kararını Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletti.
63 SANIK İÇİN TEMYİZE GİTMEMİŞLERDİ
2. Balyoz davasında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 63 sanık
için temyize gitmeme kararı almıştı.
4 Haziran'da Başsavcı Vekili Abdurrahman Üşenmez tarafından mahkemeye gönderilen yazıda, başsavcılığın kararı temyize götürmeyeceği açıklamıştı. Kararın ardından 63 sanık için beraat kararı kesinlemiş oldu. Hakkınaki beraat kararı temyize götürülmeyenler arasında eski Havelsan Başkanı Ömer Faruk Yarman, emekli tuğamiral Levent Görgeç ve emekli tuğgeneral Levent Ersöz'ün de bulunduğu 63 sanık vardı.