Savcı ve sanık şair olursa
Abone olSanık da savcı da şair olunca, telefon teli aşırma davasının duruşması bakın nasıl geçti.
Sanık da savcı da şair olunca, telefon teli aşırma davasının
duruşması hukukun nükte ve zekayla dolu güleryüzünü gösteren
atışmaya dönüştü.
Türk hukuk tarihine geçecek olayda sanık "aşırma" suçu için,
"Kollarım kopsun haberim varsa/ ozan bu olayı bilmez hakim bey/
ozanlar dediğin halkın özüdür/ ozanlar hırsız olmaz hakim bey"
dizeleriyle savunma yaptı. Savcının yanıtı ise "Hayat zor, şartlar
zor, yakacak asli ihtiyaç/ amma Aşık oğlu, buna mı muhtaç?/ suç
işlenmeye görsün, bulmaz mı adaleti/ işte yakaladılar, evinde
çalıntı telleri/.../ Savcı kelam etti mütalaayı, sıra mahkemenin,
versin uygun cezayı" oldu.
OLAY KARADENİZ’DEN GELDİ
Artvin’in Ardanuç ilçesinde Aşık Gülhani mahlasını kullanan
K.O.’nun oğlu İ.O., Ardanuç Barajı’nın yapılacağı yerde odun
toplarken, "Nasıl olsa sular altında kalacak" diye telefon
direğinden kopardığı teli, dereden odun çekmek için kullandı.
Telefon görüşmelerinin kesilmesi üzerin isyan eden köylüler durumu
Jandarma’ya iletti. Mahkeme kararıyla arama yapan Jandarma, 300
metrelik teli K.O.’nun samanlığında buldu. Bunun üzerine Cumhuriyet
Savcılığı evin sahibi K.O. ve oğlu hakkında kırsal alanın önemli
sorunlarından biri olan telefon teli aşırma iddiasından kamu davası
açtı. Ancak o sırada Bursa’da hasta bir yakınının yanında olan ozan
K.O., olayın üzüntüsüyle mahkemeye şiirli bir savunma gönderdi.
ÖYLE SAVUNMAYA BÖYLE MÜTALAA
Şiirli savunmaya Cumhuriyet Savcısı İhsan Özsoy da şiir şeklinde
bir esas hakkında mütalaayla karşılık verdi.
"Kaçakyayın" dergisine göre, şiirli savunma ve mütalaa şu şekilde
yapıldı:
SAVUNMA: OZAN DEDİĞİN HALKIN ÖZÜ
"Kollarım kurusun haberim varsa/ ozan bu olayı bilmez hakim bey/
ozanlar dediğin halkın özüdür/ ozanlar hırsız olmaz hakim bey/
içimde var benim eğlenmez sızı/ iftiradır bize bu evrak yazı/
Kültür Bakanlığına sorasın bizi/ ozanların yüzü gülmez hakim bey/
dayanamam iftiralar kahrımda/ hayat zindan oldu çile şehrinde/
hastam var, kalmışım Bursa şehrinde/ duruşmaya ondan gelmez hakim
bey/ aşıklık dediğin bambaşka sırdır/ manevi duygudur, gönülde
yerdir/ hukuk adelete saygımız vardır/ devletin malını çalmaz hakim
bey/ çileli Gülhani diyorlar bize/ gerçek olayları bildirdim size/
güvendim hukuka güvendim size/ çekmeyen derdimi bilmez hakim
bey."
SAVCI MÜTALAASI: İ.O.’DUR BU EYLEMİN FAİLİ
"Yapıldı yargılama hakikat bulunsun diye/ adaletin terazisi denk
tutulsun diye/ Yer Gümüşhane Köyü, Ardola Mahallesi/ Yıl 2004 Kasım
Ayı’nın ikisi/ Ekip bakmak için arızaya varmış mahalline/ görünce
şaşırmışlar telefon hattının haline/ direkler arası 300 metre teli/
kesip almış kendini bilmez biri/ bildirilmiş durum Jandarmaya/
başlanmış suç failleri aranmaya/ şüpheler toplanınca bir evde/
verilmiş arama kararı usulünce/ ev K.O’ya aittir belli/ evin
samanlığında bulmuşlar telleri/ alındı baba-oğulun ayrı ayrı
ifadeleri/ anlaşılsın istendi bu iş neyin nesi/ telefon hattı
çalışır ahali konuşur/ düşünceli İ.O. sağa sola koşuşur/ dereye
ağaç gelmiş, odun için ideal/ yamaç sarp, yol yok, kolaysa in al/
bakmış direkte asılı teller/ telleri tutar içten, çelikten
gergiler/ elindeki ip kısa, yeterli değil/bozma İ.O, teller senin
değil// Hayat zor, şartlar zor, yakacak asli ihtiyaç/ amma aşık
oğlu, buna mı muhtaç/ suç işlenmeye görsün, bulmaz mı adaleti/ işte
yakaladılar, evinde çalıntı telleri/ incelendi emval, rapor ibraz
etmiş bilirkişi/ sanık İ.O.’dur bu eylemin faili/ Ey Mahkeme-i
Asliye, derim ki sonunda/ aşık K.O’nun bilgisi yok bu olayda/ bu
nedenle delil yetersizliğinden etsin beraat/ Mahkeme huzurunda
anlaşıldı bu hakikat/ Gelince sıra K.O’nun oğlu İ.O.’ya/ isteyerek
ve bilerek karşı geldi kanuna/ lehinedir 765 SK.verilsin ceza madde
492-10 üzerinden/ uygulansın madde 522 emval değerinden/ kim ister
ki olsun böyle bir mahkeme/ suç isnat edelim Artvinli bir aşığa/
herkes hakkının hududunu bilse/ gerek kalmayacak jandarmaya polise/
Müddeiumumi (savcı) kelam etti mütalaayı/ sıra mahkemenin, versin
uygun cezayı."
DİZELER KILIÇLI ADALET TANRIÇASINI YUMUŞATAMADI
Gözü bağlı, bir elinde terazi, diğerinde kılıç taşıyan azametli
Adalet Tanrıçası duygusal ozan sözlerine kanmadı ve Ardanuç Asliye
Ceza Mahkemesi, sanık İ.O.’yu önce 10 ay hapis cezasını ardından da
bu cezayı, 3 bin 300 YTL para cezasına çevirerek erteledi.