Savcı konuştu, bombalar patladı

Abone ol

İstanbul'u kana bulayan bombalı saldırılar önlebelir miydi? Ortaya atılan iddiaya göre, savcı yanlış karar vermeseydi önlenebilirdi. Ama savcının bir sözü ortalığı karıştırd

İstanbul'u kana bulayan bombalı saldırılar önlebelir miydi? Ortaya atılan iddiaya göre, savcı yanlış karar vermeseydi önlenebilirdi. Savcının 'El Kaide yoktur' sözü bombaların fitilini ateşledi.

İstanbul'daki bombalı saldırılara ilişkin bu korkunç iddiayı Hürriyet Gazetesi yazarı Fatih Altaylı gündeme getirdi. İşte Altaylı'nın yazısı:

Savcı ‘El Kaide yok’ dedi, 62 kişi öldü

KANAL D Haber’de dün akşam müthiş bir haber yayınladık. Usta polis muhabiri arkadaşım Ekrem Açıkel, çok önemli bilgilere ulaşmıştı.

Bu bilgiler, olur olmaz kişilerin telefonlarının dinlendiği Türkiye’de, çok önemli bazı dinlemelerin ise yapılamadığını ortaya koyuyordu.

İddialara göre, İstanbul’da 62 kişinin ölümüyle sonuçlanan 15 ve 20 Kasım saldırıları, bir savcı ‘El kaide yoktur’ demeseydi önlenebilirdi.

İstanbul polisi, 2003 yılı Ağustos ayının ilk haftasında, geçen hafta Irak’ta öldürülen Habib Aktaş ve bir arkadaşının izine ulaştı. Türk El Kaide’sinin lideri Habib Aktaş, saldırı emirlerini bizzat veren isimdi. İstihbarat Şubesi, Türk El Kaide’cilerin telefonlarını dinleyebilmek için izin almak istedi.

İstanbul Emniyeti, izni verecek olan İstanbul DGM’ye yazısını ulaştırdı.

İstanbul DGM’ye gönderilen yazıda şöyle deniyordu:

‘İlimiz İstanbul’da bir süredir takip edilen ve terör örgütü El Kaide militanı oldukları düşünülen iki şahsın telefonlarının dinlenebilmesi için gerekli iznin verilmesini saygılarımızla arz ederiz.’

İddialara göre, polisin bu isteğine dönemin DGM Savcısı ‘hayır’ cevabı verdi. Savcı, karar gerekçesini aynı evrakın arkasına yazdı:

‘Terörle Mücadele Yasası’nın ilgili maddesi uyarınca bu dinlemenin yapılması mümkün değildir. Ayrıca eldeki bulgulara göre Türkiye’de El Kaide isimli bir terör örgütünün faaliyeti bulunmamaktadır.’

Büyük bir olasılıkla çok ‘iyi niyetle’ verilen bu yanıt, İstanbul’u kana bulayan saldırıların önlenebilme ihtimalini ortadan kaldırmış oldu.

Ve bundan yaklaşık 3 ay sonra, ‘Türkiye’de faaliyeti olmayan’ El Kaide örgütü, önce iki sinagogu, ardından da İngiltere Başkonsolosluğu ve HSBC’nin Genel Müdürlüğü’nü havaya uçurdu. Kimbilir dinleme izni verilseydi, İstanbul Emniyeti, Türkiye’deki El Kaide liderine ve hücrelerine ulaşma ve belki de İstanbul’u kana bulayan 4 bombalı eylemi önleme şansını yakalayacaktı.

Yazı: Fatih Altaylı

Kaynak: Hürriyet Gazetesi

Günün Önemli Haberleri