Savcı hakkında 4 tez
Abone olVas başsavcısı hakkında söylenmeyen kalmadı. İleri sürülen 4 tezi Ahmet Hakan değerlendirdi.
Şemdinli iddiananesi ile gündeme oturan Ahmet Hakan köşesinden
yorumladı.
Yazı: Ahmet Hakan
Kaynak:
-TAMAM, okey oynamayı seviyormuş.
Tamam, dayısının oğulları bazı akşamlar AKP’nin teşkilat binasında
çay içip sohbet ediyorlarmış.
Tamam, sessiz sakin biriymiş.
Tamam, dedikodu yapmayı sevmiyormuş...
Tamam, espri yapmayan düz biriymiş; hatta ilkokul arkadaşları ona
"neşe öldüren" filan diye takılırlarmış...
Falan da filan...
Ama bütün bunlar, "Savcı ne yapmak istiyor" sorusuna bir yanıt
teşkil etmiyor ki!
Madem Andre Gide, "Bir insanı tanımak için bütün seçeneklerin
ortaya konması gerekir" demiş, biz de öyle yapalım...
Eldeki tüm "seçenekleri" ortaya koyalım.
Hem böylece okuyan herkese "meşrebine uygun" bir seçim yapma
fırsatı da doğmuş olur.
Ne demişler:
Gayret bizden, başarı Allah’tan.
***
KAHRAMANLIK GÖSTERİSİ - Herhangi bir komplo filan yok. Biraz
Batı’daki ünlü savcılara özenme durumu, biraz dikine gitme gayreti.
"Rektör" olayında kopan gürültüden zerre kadar endişe duymamışlığın
getirdiği cüretkarlıkla bu kez daha büyük bir makamı hedef alan bir
pervasızlık... Yani bir "cesur yürek" olma özlemi ve iştahı. Bir
"Amma gözü karaymış birader" dedirtme arzusu. Delile filan bakmayan
bir deli kan tavrı. Evet, komplosuz, teorisiz ilk tez budur. Ve bu
haliyle Gülay Göktürk için epey uygun gözükmektedir.
CEMAAT ÜYESİ - "Savcı cemaat üyesidir!" İkinci tez budur. Tabii
eğer memleketimizde ’cemaat üyeliği’nin belgesi olsaydı bu tezi
asla ileri süremezdik. Ama ne yazık ki böylesi kutsal bağlılığın
belgesi olamıyor. Bu yüzden ta "Rektör davası" zamanından beri her
köşede sessizce fısıldanan bu tez, bir türlü gün yüzüne çıkamıyor.
Güya "Savcı", çok güçlü bir cemaatin üyesiymiş... Cemaatin hükümeti
filan taktığı yokmuş... Savcı eliyle cemaat oyunu oynanıyormuş
filan... Komplonun kralı bir tezdir bu... İçeriği itibarıyla Hikmet
Çetinkaya için epey uygun gözükmektedir.
AKP KARŞITI - "Savcı" aslında iflah olmaz bir AKP karşıtıymış.
Geceleri DVD’den "Komplo Teorisi" ya da "Devlet Düşmanı" gibi
filmleri izliyormuş. "Öyle bir hareket çekeyim ki herkes sorumlu
olarak AKP’yi işaret etsin ve AKP’nin başı belaya girsin" dermiş.
Rektör Davası da, Paşa Davası da işte böyle ortaya çıkmış.
Hükümetin ’Umutsuz ev kadını" pozisyonuna düşmesi, ve ne diyeceğini
bilememesi, bu tezin gücünü artırıyor. Bu tez de izin verirseniz
benim için çok münasip gözüküyor.
AKP’NİN ADAMI - AKP’nin ayağına ateş etmeyi seven bir parti
olduğunu düşünenlerin ve her fırsatta AKP’ye çakmayı sevenlerin
tezi. Onlara göre "Savcı" hükümetin güdümündedir. Rektör davası da,
Paşa davası da hükümetin başının altından çıkmıştır. Gerçi tankları
filan yoktur ama yine de orduya darbe yapmaya kalkışacak kadar
gözleri dönmüştür. Bu tez de Deniz Baykal’a pek yakışmaktadır.