Savaş petrole yön verecek
Abone olDünyanın ikinci büyük Rezervine sahip ülke haline gelen Irak'ın petrolü gelecek açısından anahtar rol oynuyor.
ABD'nin eski dışişleri bakanı James Baker'ın liderliğindeki bir
grup, 21. yüzyılın sonunda dünyadaki enerji sektörünün krizde
olduğunu belirtirken, ''Dünya, petrol ürünleri kapasitesinin
tamamının kullanılmasına tehlikeli bir biçimde yakın görünüyor''
ifadesini kullanıyor. Uzun vadeli tahminler pek de iç açıcı değil.
Uluslararası Enerji Ajansı, 2025'ten önce dünyanın petrol
tüketiminin neredeyse ikiye katlanmasını beklerken, Arap ülkelerine
bağımlılığın her zamankinden daha fazla olacağına işaret ediyor.
Hazar Denizi'ndeki yataklar, Rusların kapasitelerinin artması ya da
Gine Körfezi'ndeki kuyuların açılmasının gelecek çeyrek yüzyılda
Körfez'deki ''kara altına'' alternatif olacağı sanılmıyor. Enerjiye
aç bir dünya için, çözümün temelinde yatan ülke olarak ise Irak
karşımıza çıkıyor... 112 milyar varille, bilinen rezervler
açısından Suudi Arabistan'ın ardından gelen Irak'ta dahasının da
olduğu iştahları kabartıyor. Çünkü kaynaklarının yüzde 90'ının
savaş ya da yaptırımlar yüzünden işlenmediği ve gerçek
potansiyelinin bilinenin kat kat üstünde olduğu sanılıyor. Irak
petrol kaynaklarının bir başka özelliği de, dünyanın işletme
bakımından en ucuzlarından biri olması. Irak'ın bu kaynakları,
1973'ten bu yanan dünya piyasalarını düzenlemek için ABD'nin
dayandığı Suudi Arabistan'ın 11 Eylül saldırılarının ardından bir
şüphe kaynağı haline gelmesinden sonra, Amerikan ekonomisi için
daha fazla değer kazandı. Baker Enstitüsü'nün Aralık 2002'deki bir
başka raporunda belirtildiği gibi, 2 büyük savaş ve 10 yıllık
yaptırımlardan sonra Irak petrol sanayinin yatırım ve onarım
ihtiyaçları çığ gibi büyümüş durumda. 1927'den bu yana işletilen
Kerkük yataklarında gerekli bakım yapılmadığı için üretimde azalma
tehlikesi var ve yeni teknolojilere gereksinim duyuluyor. Kuveyt
sınırındaki Rumeli'ye ya da İran sınırındaki Basra'daki dev
yataklar için de aynı durum söz konusu... Irak'ta bulunan 73 petrol
yatağından sadece 15'i işletiliyor ve ülkede çalışır durumda 2 bin
kuyu bulunuyor. Texas'ta ise 1 milyon kuyu işliyor. Yatırıma
gereksinim duyan Irak petrolleri için bir şeyler yapılabilmesi,
yaptırımların kaldırılmasına ve Saddam Hüseyin rejiminin iktidarda
kaldığı sürece bu hipotezin gerçekleşmesine izin vermeyen ABD'nin
onayına bağlı. ABD, hayal ettiği gibi Irak'ta 1979'dan bu yana
iktidarda bulunan ve zenginliğini bölgede askeri güç haline
getirmek için kullanmayı düşleyen rejimi devirme hedefine ulaşırsa
Irak petrol sektörünün geliştirilmesi ve yeniden seviyelendirilmesi
için meydan boş kalacak... Bu durumda da, Amerikan şirketleri bunu
gerçekleştirmek için köşe başlarını tutacak. Tabii ki Ocak 2003'te
ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın ''Bu zenginlik Amerikan
çıkarları için değil, Irak halkının yararına korunacaktır'' sözleri
unutulmazsa... Körfez petrollerini ABD mi koruyacak? ABD'nin Irak'a
savaş başlatması halinde, Körfez ülkelerinin petrol üretmeye devam
etmesi ve günde milyonlarca varili akıtması Körfez petrollerinin
''Amerikan korumasına'' geçmesini olanaklı kılabilir. Amerikan
askeri yetkililer, müttefik kuvvetlerin ikmal hatlarını ve petrol
ekipmanlarını korumaya muktedir olduğunu söylüyor. Amerikan 5.
Filosu'na evsahipliği yapan Bahreyn'deki teğmen Josh Frey,
Körfez'den Afganistan'a kadar uzanan ve Amerikan Merkezi
Komutanlığı'nın sorumluluk alanındaki bölgede deniz ve havadan
denetim yapma imkanları bulunduğunu, ABD ve müttefiklerinin şu anda
bölgedeki petrol tesislerinin korunmasını sağlayabileceğini
söylüyor. Amerikalılar, olası harekatta Irak'ın petrol kuyularının
da güvenliğini sağlayabileceklerini belirtiyor. Amerikan ve Iraklı
muhaliflerin istihbaratına göre, Irak lideri Saddam Hüseyin'in
birlikleri, ülkedeki petrol kuyularına mayın döşemeye başladı bile.
Amaç ise Kuveyt'te 700 kuyunun ateşe verilmesiyle ortaya çıkan
felaketlerin bir benzerini yaratmak. İngiliz uzman Jon Marks'a göre
ise Irak'ın petrol tesislerine çevrilmiş füzeleri inanılır bir
tehdit yaratmıyor, ama El Kaide'ninkiler ''sahici''. İngiliz uzman,
batılı gemilerin de El Kaide'nin saldırı hedeflerinde yer aldığını
söylüyor. Uzmanlara göre, daha önce Amerikan gemilerine yönelik
saldırılara karşın, tehditler karşısında Umman körfez'e girmekten
çekinen gemiler için bir bekleme bölgesi olabilir. Kuveyt'in petrol
gemilerini korumak için Amerikan donanmasına güvenebileceği
belirtiliyor. Kuveyt ayrıca, Irak sınırına yakın bölgelerdeki
kuyularını kapatarak önlem aldı ve tehditlerin artması halinde
üretimi düşürmeden diğer kuyularını da kapatmayı planlıyor.
Amerikan korumasını seçen bir başka ülke, önemli miktarda Amerika
askerini ağırlayan Katar. Bu ülkenin, kendini garantiye almanın
yanı sıra Japonya, Güney Kore ve Hindistan gibi stratejik öneme
haiz müşterilerine ikmalini de Amerikan korumasına bıraktığı
belirtiliyor. Kaynak : Milliyet