Savaş Ay'dan 'bin yıllık' dosta cevap
Abone olCumartesi söyleşileriyle tebrik üstüne tebrik alan Savaş Ay,'a 'bin yıllık dostu' Haluk Özdalga'dan eleştiri geldi. Ay, başkalarını konuşturarak kendini savundu.
Savaş Ay'ın Cumartesi röportajlarına bu kez eleştiri geldi.
Gazeteci-yazar Haluk Özdalga, 'bin yıllık dostu' Savaş Ay'ı kadın
yazarları birbirine düşürmekle eleştirdi.
Savaş Ay, savunmasında başkalarını konuşturdu:
Ötüver de çil ibiğim bir yol ötüver!..
Bin yıllık dostum Aydın Özdalga, Medyakafe adlı İnternet sitesinde
yazmış. Demiş ki; "Magazin dünyasından ünlülerle röportajlar yapan
Savaş Ay, kadın yazarları birbirine düşürdü. Örnek: Vatan'dan Mutlu
Tönbekici ve Hürriyet'ten Pakize Suda, Savaş Ay'ın cumartesi
röportajları; iyi bir gazetecilik örneği mi, ticari bir iş mi
sorusuna kafa yordular."
Erdemlilere çelme
Özdalga'nın gözünden kaçmış. Şu fakir-i pür taksir koftikos kalem
efendisi kardeşinizin söz konusu sefih yazılarına basınımızın başka
bazı bayan yazarları da alaka gösterdi. Ben; her cümleleri altın
değerindeki bu hanımların ilgisini dağıttığım, onları buram buram
erdem, aydınlık, sahicilik kokan satırlarından alıkoyup abesle
meşgul ettirdiğim için utanarak kızardım. Kimi zaman da ben "bir
garip röportajcıyım niye beni bu kadar ciddiye alıyorlar ki?" diye
şaşarak okudum onları. Annemin kesip sakladığı o yazılardan bir
demet sunayım size...
Pakize Suda diyor ki:
Mesela dünkü Hürriyet'te Pako (Pakize Suda) diyor ki; "Savaş Ay bir
süredir Sabah Cumartesi için röportaj yapıyor. Kimlerle... Çok da
donanımlı oldukları iddia edilemeyecek, yani verecekleri cevaplarla
okuru güldürmeleri garanti olan, şarkıcı, manken ya da magazin
basınında yer ala ala ünlenmiş bazı kadınlarla... Geçenlerde
kadınların cehaleti karşısında 'Bu kadar da olmaz' diyen bir yazı
yazmıştım hatırlarsanız... Şimdi aynı konuya girmek neden
gerekti... Mutlu Tömbekici'nin yüzünden.
Kadınlara malzeme
Pazar Vatan'daki köşesinde bu kızların tekrar tekrar küçük
düşürülmesinin manasızlığından söz ediyor Tömbekici. İçlerinde
benim de olduğum, konuya atlamış kadın köşecilere de dokunduruyor,
'Kızlarımızın birbirinden harikulade cevapları bilhassa kadın
köşecilerimizin her birine tek tek malzeme sağladı'... Doğru. Bakın
mesela Mutlu Tömbekici'ye bile sağlamış oldu. Şimdi bana ikinci
kere sağlıyor. Allah bilir daha da uzar gider. Savaş Ay şahane bir
gazetecilik örneği sunuyor olmayabilir; ama kabul edelim ki iyi bir
ticari iş çıkardı ortaya.
Mutlu'dan fırçalar
Peki Mutlu Tömbekici ne yazmıştı bir de ona bakalım:
"Son günlerin en sevilen hadisesi kuşkusuz Savaş Ay'ın "Anlat Savaş
Abi'ne" adını verdiği, Helin Avşar ve Seren Serengil'le başlangıç
yaptığı röportaj dizisi. Röportaj yapılan kimseyi sevelim, saygıda
kusur etmeyelim, aman kılına zarar vermeyelim, herkesin değerli bir
yanı vardır diyor değilim. Fakat cehaletin ve aptallığın maksatlı
bir şekilde tekrar tekrar gözümüze sokulmasının ne gibi bir faydası
var bilememekteyim... Bırak eğlenelim, bırak iddialıların
iddialarını bir taraflarına sokalım diyenlere hakikaten eğleniyor
musunuz diye sormak isterim...
Sağ olasın Nur yenge!..
Radikal'den Nur Çintay'a gelince şöyle diyor; "Bazı satırlar, zorla
okutuyor kendini. Sabah'ın Cumartesi ekindeki 'Anlat Savaş Abi'ne'
köşesinin sonuncusudur en acayip örnek.
Savaş Ay, bu hafta Hülya Avşar'ın kız kardeşi Helin hanım ile
konuşmuş. Tadından yenmiyordu söyleşi. Keşke metnin tamamını
tedarik etseniz. Öncelikle hiçbir mizah dergisinin sunamadığı
ölçüde mizah almak için. Tadımlık bir diyalog alıyoruz buraya:
- Sanatla ilişkin ne düzeyde?
- Resmi severim. En sevdiğim ressam İsmail Nacar...
- Uyyyy!
- Ay pardon o saatçıydı. Nacar saatlerini yapıyordu.
- Yok be kızım o dediğin araştırmacı yazar ve dindar...
- Ay şaşırdım işte. Sosyetik ressam var ya hani dergilere
çıkıyor...
- İsmail Acar mı diyorsun?
- Hah hah onu diyorum. Ona hayranım.
Çapı geniş Çapa
Alemin bir başka kalem prensesi Ebru Çapa'dan da geliyor yorumlar.
Ebru kardeş de diyor ki; "Savaş Ay'ın 'saftoron bir kız bulup onu
rezil rüsva etme' amaçlı yeni röportaj dizisi "Anlat Savaş
Abi"ne'ye konuk olan ve algının sınırlarını zorlayan Helin Avşar'ın
birkaç yanıtını, hiç dokunmadan alıntılıyoruz. Yazısız karikatürler
gibi düşünün:
HA: Televizyon arkasında çalıştım.
SA: Nasıl yani, tamircilik filan mı?
HA: Yok abi, reji asistanlığı, Kanal D'de mesela...
SA: Haaa, kamera arkası çalıştın. Hangi rejisörün asistanıydın?
HA: Hatırlamıyorum adını.
SA: Nasıl iş bu? Asistanı olduğun yönetmenin adını bilmiyor
musun?
Boş bulundum amanııın!..
İş bu noktaya gelince başka yerlerden de arayıp "ne diyorsun?"
dediler. Kadınlar arası itiş kakışın arasına girmekte büyük tehlike
gördüğüm için ses çıkarmadım. Sadece yine önemli bir medya
sitesinden, Süperpoligon'dan arayan arkadaşa boş bulunup birkaç laf
ettim. Nasılı şöyle:
- Merhaba Süperpoligon'dan arıyoruz. Ne diyorsunuz kadın yazarlar
arası sütun muharebelerine?
- !!!!!!!!!!
- Neden susuyorsunuz Savaş Abi. Konuştuğunuz kadınların bilgi ve
zekâ düzeyleriyle ilgili çok şey söyleniyor.
- !!!!!
- Abi susma lütfen de yanıt ver. Kimi sizin harika bir röportajcı
olduğunuzu söylüyor kimi de bu söyleşiler ticari bir başarıdır
diyor.
- !!!!!
- Hep susacak mısın abi?
- Fıkra anlatayım mı. Konuyla alakası yok ama.
- Eh bari fıkra anlat abi...
- Herkese sorup çeşitli yanıtlar aldıktan sonra son olarak horoza
da sormuşlar. Demişler ki "Horoz efendi söyle bakalım tavuk mu
yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?"
- ????
- Horoz şöyle bir düşünmüş, bir gerinmiş, sonra da gayet mat bir
sesle yanıtlamış. "Ben üzerime düşen o malum işi (!)yaparım,
gerisine karışmam..."
Yazı: Savaş Ay
Kaynak: Sabah