Zaten bize hep böyle
öğretmediler mi?
“Parayı
veren düdüğü çalar” sözünü küçük
yaşlarda öğrenerek ve hatta bu sözü her fırsatta sakız gibi
çiğneyen bireyler olarak büyüdü çoğumuz…
Bu yüzden paranın her
kapıyı açacağına olan inanç, içimizden bazılarının içine
işledi…
Onlar için, her zaman her
yerde “maymuncuk” paraydı, her kapıyı açardı…
Ondandır;
Kömür dağıtılarak oy
alınmak istenmesi ve alınacağından şüphe duyulmaması…
Ondandır;
İçinde, iğneden ipliğe bir
dolu şey olan paketlerin getirisinin elleri ovuşturmaya yeteceği
düşüncesi…
Ondandır;
İlköğretim öğrencilerine
ve hatta çiftçilere, hiçbir işlerine yaramayacağını bildikleri
halde sadece vermiş olmak için ajanda
vermeleri…
Ve içte de olsa, yanan
ateş hiç saklanmaz…
Mutlaka büyür ve gösterir
kendini…
Adalet Bakanı da o gün
aslında bu gerçeği bir kez daha yineledi…
Yargı mensuplarına, “hayat
standardınızı yükselttik, para verdik, lojman tahsis ettik, çalışma
koşullarınızı düzelttik bu durumda bize itaat etmek zorundasınız"
demeye getirdi… Dedi yani…
İnsanın ruhuna işleyince
paranın her şeyi satın alabileceği görüşü, belki de hiç parayla işi
olmayacak mesleklere, para düşünülerek asla yerine getirilemeyecek
görevlere bile bu damgayı yapıştırabiliyor…
Paranın satın alamayacağı
şeyler var…
Saymakla bitmez bunlar…
Ama içlerinde çok önemlileri var…
HAK gibi, ADALET
gibi…
…
İnsan
şaşırıyor…
ADALET Bakanı bunları
nasıl bilmiyor!