Satılan çocuklar, gaspçı oluyor
Abone olDoğu ve Güneydoğu'da "Başlık" parasıyla satılan kızların ardından, çocukları da satmaya başladılar. Satılan çocuklar, Türkiye'nin gelecekteki tehlikeleri oluyor.
Son yıllarda sayıları hızla artan çocuk suçlular, ailelerinden
‘fabrikada çalıştıracağız’ denilerek kiralanıyor. İki yıllığına 3-4
bin YTL karşılığında ‘kiralanan’ çocuklara zorla gasp, adam
yaralama, hırsızlık suçları işlettiriliyor.
Suça karışanların yüzde 90’ı bir daha ailesinin yanına
dönmüyor.
“Çıkar amaçlı suç örgütleri özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu
bölgelerinde yoksul ve kalabalık ailelerden kiraladıkları çocukları
hırsızlık ve gaspta kullanıyor.” diyen Diyarbakır Barosu Çocuk
Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi Başkanı Avukat Cengiz Analay,
örgütlerin çocukların yasalar karşısındaki durumundan
yararlandığını belirtiyor.
Evladını suç örgütüne kaptıranlardan biri 8 çocuk babası S.A. İşsiz
baba, 2003’te tekstil firması yetkilisi diye gelen iki kişinin,
oğlu K.A.’yı götürdüğünü ifade ediyor. Oğlunun televizyonda
karşısına gasp yapmış olarak çıktığını dile getiren S.A. kimsenin
yüzüne bakamadığını anlatıyor.
Büyük şehirlerde suç işlerken yakalanan çocukların büyük
çoğunluğunu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gelenlerin
oluşturması tuzağı doğruluyor. Geçtiğimiz hafta Ankara Emniyet
Müdürlüğü’nce çökertilen gasp şebekesinde yaşları 13 ile 16
arasında değişen çocuklardan 14’ünün Diyarbakır nüfusuna kayıtlı
olduğu belirlenmişti. Diyarbakır’da sokakta çalışan çocuk sayısıyla
birlikte suça karışan çocuk sayısında da artış yaşanıyor. UNICEF ve
Diyarbakır Valiliği’nin resmi rakamlarına göre 2002 yılında 9 bin
500 olan sokakta çalışan çocuk sayısı 2003 yılında 14 bin 500’e,
2004 yılında ise resmi olmayan rakamlara göre 28 bine çıktı. Meclis
Sokak Çocukları Araştırma Komisyonu’nun raporunda, Diyarbakır’da
sokakta çalışan çocukların sayısının başka bir şehirle
karşılaştırılmayacak kadar yüksek olduğuna dikkat çekildi. İlde
yaklaşık 600 çocuğun da sokakta yaşadığı belirtildi.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi verileri suça karışan
çocukların yıllar itibarıyla arttığını gösteriyor. Buna göre;
2004’te bin 460 çocuk hakkında dava açılmış. 2003’te mala karşı
472, şahsa karşı 555 çocuk suç işlerken, bu rakamların yerini 2004
yılında 582 çocuğun mala karşı, 878 çocuğun ise şahsa karşı
işlediği suçlar alıyor. Yine 2004 yılında 231 çocuğun kaybolduğu,
195 çocuğun bulunduğu, 36 çocuğun ise halen bulunamadığı
kayıtlardaki yerini koruyor. Yetkililer kaybolan çocukların çete
üyeleri tarafından büyük şehirlere kaçırıldığını dile getiriyor.
Diyarbakır’da 1990’lı yıllardaki zorunlu göç politikası nedeniyle
nüfusun katlanarak büyümesi sonucu çok sayıda kişi açlık sınırının
altında yaşıyor. Avukat Cengiz Analay’ın verdiği bilgilere göre,
kırsal kesimde yaşayan çocukların daha çevik olması çetelerin bu
bölgelerdeki çocukları tercih etmesinde etkili oluyor. Şehirde
çalıştırılacakları bahanesiyle çeteler tarafından ailelerinden
alınan çocukların da ancak yüzde 10’u ailelerine geri dönüyor. Bu
çocuklar kendilerini suç örgütlerinin birer elemanı olarak görüyor.
Cezaevine girip çıktıktan sonra daha büyük suçlar işlemeye devam
ediyor.
Diyarbakırlı işsiz, 8 çocuk babası S.A. oğlunu suç örgütlerine
kaptıranlardan sadece biri. S.A. olayı şöyle anlatıyor:
“Kahvehanede oturuyordum. Yanıma Kürtçe bilen iki kişi geldi.
Fabrikada çalıştırmak üzere işçi aradıklarını söylediler. Beraber
çay içtik. Onlara 14 yaşında bir oğlum olduğunu, ancak yaşının
fabrikada çalışacak kadar büyük olmadığını söyledim. ‘Olsun, biz
resmi işlemlerini yapmayız. Senin gibi birinin çocuğu yanımızda
çalışsın isteriz’ dediler.” Olaydan 3 ay sonra eve telefon açan
K.A. babasına işlerinin çok iyi olduğunu, ancak fabrikada değil
başka yerde çalıştığını söylemiş. Oğlunun çeteler tarafından
kullanıldığını öğrenen baba, iki defa İstanbul’a gitmiş; fakat
izine rastlamamış ve Emniyet’e bilgi vererek Diyarbakır’a dönmüş.
‘Gaspçı çocuğun babası’ derler diye komşularımıza oğlumun tekstil
fabrikasında çalıştığını söylüyorum.” diye konuşuyor. Diyarbakır
Emniyet Müdürlüğü’ne 2003-2005 yılları arasında 12 aile çocuğunun
kaçırıldığını iddia ederek şikayette bulundu. Aynı dönemde 23 çocuk
bulunup ailesine teslim edildi. Çocukları kaçıran ve gaspta
kullanan 25 kişi hakkında işlem yapıldı. Çocuğunu kiraya veren
aileler ise durumu kabul etmiyor. Gaspta kullanılan çocukların
aileleri çete ve örgüt arasında para anlaşmazlığı çıktığı zaman
polise başvuruyor. Çeteler ailenin bu şikayetini önlemek için her
türlü imkanı sunuyor.
Emniyet’e göre İstanbul’a suçlu çocuk akını var
Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2004’te İstanbul’da adli
işlem gören 15 bin 273 çocuktan yaklaşık 10 bini diğer şehirlerden
gelmiş. Bu çocuklar çeşitli vaatlerle kandırılarak İstanbul’a
getirilmiş. Çete üyeleri, Diyarbakır, Bursa, Batman gibi illerden
kaçırdıkları çocuklara ‘hırsızlığın nasıl yapılacağını’ öğretiyor
ve ‘uzmanlık alanları’na göre ayırıyor. Suç işlemekte ‘becerikli’
çocuklar çetelerin gözbebeği. 2003’te 10 bin 493 olayda 14 bin 302
çocuk hakkında adli işlem yapıldı. 2004 yılında ise 11 bin 606
olayda 15 bin 273 çocuk işlem gördü. Dikkat çekici diğer bir unsur
da suç işleyen çocukların yüzde 85’inin aileleriyle birlikte
yaşaması. İstanbul’da suça karışan çocukların 837’si Diyarbakır’dan
gelmiş.
Haber : İsmail Avcı
Kaynak : www.zaman.com.tr