Satıcı'dan hükümete vizyon çağrısı
Abone olTürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, hükümeti yine uyardı. TİM Olağaün Genel Kurulu'nda konuşan Satıcı, hükümete yeni vizyon çağrısı yaptı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, değişime
ama gerçek bir değişime ihtiyaç olduğunu vurgularken, ''koşmamız
lazım. Benzetme yerinde ise bu ülkenin, bu milletin şahlanması
lazım'' dedi. Satıcı, Ankara Hilton Oteli'nde, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı TİM Olağan Genel Kurulu'nun
açılışında yaptığı konuşmada, kaynaklar sınırlı iken, yürüyüş
hızıyla medeniyet yarışında gelişmiş ülkelerle oluşan mesafeyi
kapatmanın mümkün gözükmediğini söyledi. ''Herkül kadar güçlü
değiliz. Öyleyse Arşimed gibi zeki olmamız gerekiyor'' diyen
Satıcı, devamla şöyle konuştu: ''Bizim değişime ama gerçek bir
değişime ihtiyacımız var. Bu yıl değişim ihtiyacını vurgulamak
amacıyla tırtılın kelebeğe dönüşmesini sembol olarak ele aldık.
Tırtılın kelebeğe dönüşmesi, gerçek bir mucizedir. Gerçek içinde
çok önemli dinamikleri saklar. Sıradan bir tırtılın muhteşem bir
kelebeği içinde saklaması gibi. Türkiye ihracatçının ve sanayinin
dünyanın en büyük oyuncularından birisi olabilme kudretini
dinamiklerinde saklaması gibi.'' Kendisi değişmeyenin değiştirmeyi
beceremeyeceğini belirten Satıcı, değişimden anladıkları şeyin,
içinde bulunulan tüm ortamın değişmesi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin son genel seçimde, değişime olan özlem ve ihtiyacını
yaptığı tercihle ortaya koyduğunu ve değişimi gerçekleştirecek
siyasi idarenin oluşmasını sağladığını kaydeden Satıcı, hükümetin
temel dengeleri bozulmuş bir ekonomi devraldığını, içeride ve
dışarıda yönetilmesi zor gerilimlerle başa çıkmak zorunda kaldığını
görebilecek sağduyuya sahip olduklarını söyledi. Satıcı,
Türkiye'nin temel sorununun iktisadi değil, kültürel ve psikolojik
olduğunu belirtirken, ekonomiyi düzeltmenin yolunun da bu psikoloji
problemleri aşmasından geçtiğini vurguladı. Satıcı, değiştirilecek
olan şeyin, değişimin aracı olduğunda işlerin zorlaştığını
kaydederken, bürokrasinin hem değiştirilecek olan hem de değişimi
sağlayacak olan araçlardan birisi olarak, olanca güç ve büyüklüğü
ile durduğunu belirtti. Türkiye'nin hassas dengelerinin, sorunların
bir kılıç darbesi ile çözülmesine izin vermediğini belirten Satıcı,
''Türkiye'nin ipekböceğinin sabrına ve hünerine ihtiyacı var''
dedi. KUR VE PARA POLİTİKASINA İTİRAZ İhracatçının rekabet gücünün
enflasyon tarafından eritilmesine yol açan kur ve para politikasına
itiraz ettiklerini, dış açığa da dikkat çektiklerini hatırlatan
Satıcı, ancak hiç bir cümlelerini yalnızca ihracatçı için
kurmadıklarını söyledi. Satıcı, Türkiye ihracatçısı olarak
hükümetin yapısal reformlar için atacağı her adımı sonuna kadar
destekleyeceklerini ve üzerlerine düşen görevleri de yapacaklarını
belirtirken, Türkiye'nin değişimin ana halkasının, değerler
sisteminin akla ve yaratıcılığa daha çok önem veren bir hale
gelmesi olduğunu anlattı. Yaratıcı ve üretici bir topluma geçişi
sağlamak zorunda olduğuna dikkati çeken Satıcı, bunun yolunun da
toplumun moral ve değerlerini yeni bir anlayışla tasarlamaktan
geçtiğini söyledi ve şöyle devam etti: ''İktisadi rakamlar
izafidir. Önemli olan gelişim ve yükselişin sürdürülebilir
kılınmasıdır. Türkiye'de sanayinin, üretimin ve ihracatın daha
yüksek katma değerli bir sürece geçişi, önümüzdeki dönemin temel
meselesidir ve bu geçiş ancak değerler sistemimizin çağa
adaptasyonu ile mümkündür. Zihniyet sistemimizi, bakış açımızı,
dünyayı kavrama ve algılama biçimimizi değiştirmeden (hadi şimdi
katma değeri yüksek mallar yaparak çok para kazanalım) demekle
katma değerli bir sürece geçilmiyor. Türkiye için bir gelecek
oluşturacaksak teknoloji, bilişim ve değişimi top yekun
benimsemeliyiz.'' ''YATIRIMLAR, İHRACAT ARTIŞI İÇİN ANAHTAR''
Satıcı, yatırımların ihracat artışı için anahtar rol üstlendiğini
vurgularken, yatırımın fiziksel koşullarının rekabetçi bir düzeyde
olmadığı bir ülkede, mevzuatın talimattan çok tavsiye niteliğinde
olacağını söyledi. Bu nedenle hem ekonominin mevcut düzeninde hem
de IMF ile yapılacak olan yeni anlaşmada, üretim ve yatırımın önünü
açacak teşviklerden vazgeçilmemesi gerektiğini vurgulayan Satıcı,
''yüksek ve sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak olan, yüksek
vergiler ve önü kesilen teşvikler değildir. Tam tersine iktisadi ve
sosyal yaşamda yatırımın önünü açacak düzenlemeleri hayata
geçirmektir'' dedi. Satıcı, enflasyona karşı sürdürülen mücadelenin
mutlaka enerji ve emek maliyetlerindeki artışı durduracak bir
merkezde yürütülmesi gerektiğine işaret ederken, asıl önemli olanın
değer zincirindeki ilerleme ve değişimi, toplumsal bir mesele
olarak önümüze koymak olduğunu söyledi. İHRACAT, DAHA CİDDİ VE
AYRINTILI ELE ALINMALI Satıcı, rekor büyüme oranlarına rağmen,
işsizliğin artmaya devam etmesi ve iç talebin orta vadede bir umut
vermeyişinin, 2005 yılında uygulanacak ekonomik programda, ihracat
konusunu daha ciddi ve ayrıntılı olarak ele alınması gerektiğini
söyledi. Başta vergi reformu olmak üzere üretim maliyetlerinde
atılacak her olumlu adımın, büyümeye ve istihdama ihracat
cephesinden verilecek desteği artıracağını belirten Satıcı, şöyle
devam etti. ''Bu nedenle hükümetimizin uluslararası rekabet
konusunu, bir strateji, hatta bir politika olarak benimsemesi
gerekmektedir. Türkiye'nin AB'nin bugünkü değil, 10 yıl sonrasının
şartlarına göre tasarlanması da bu politika için gerekli bir
yaklaşımdır. Tek parti iktidarı olarak 59. Hükümetin, üretim ve
ihracat cephesinde atacağı adımların sadece bugün için değil,
geleceğin Türkiye'sinin tasarımı için ne kadar büyük önem taşıdığı
ortaya çıkıyor. Krizler sayesinde Türk insanı, kısa vadeli
kazanımlar için uzun vadelerdeki zaferleri feda etmemesini
öğrenmiştir. Bu bilinçteki bir halkın oyları ile iktidara gelen 59.
Hükümetin, toplumun beklentileri ile ilgili doğru bilgileri doğru
mecralardan alması gerekmektedir.'' Genel Kurula Başbakan
Erdoğan'ın yanı sıra Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ve Dış Ticaret
Müsteşarı Tuncay Kayalar ile çok sayıda ihracatçı katıldı.