Satıcı müşteriden bahşiş yerine onu istiyor
Abone olSosyal medya artık hayatın her alanında. Eskiden bahşiş bekleyen satıcı veya işletmeci, artık sizin sosyal medyadan olumlu yorumlarınızı bekliyor.
Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Yönetim Kurulu Başkanı
Said Ercan, sosyal medyanın reklam ve marka algısı konusundaki
önemine işaret ederek, "Hesap ödemeye gittiğinizde kasiyer
size, 'Beyefendi bizim için şu mecrada yorum yapar, beğenide
bulunur musunuz?' diyor. Eskiden bahşiş bekleyen satıcı veya
işletmeci, artık sizin sosyal medyadan olumlu yorumlarınızı
bekliyor." dedi.
Ercan, sosyal medya reklamları, marka ve reklamcılık konularında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Reklamcılığın dünyada çok eski olduğunu dile getiren Ercan, dijital dönüşümünün kaçınılmaz olarak reklamcılığı da etkilediğini söyledi.
Dünya tarihinde ilk kez dijital reklamların geleneksel reklamların önüne geçtiğini anlatan Ercan, bunun bir devrim olduğunu vurguladı.
BAHŞİŞ YERİNE LİKE
Said Ercan, 2016 itibarıyla geleneksel medyaya verilen reklamların azaldığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Zaten hep azalıştaydı. Bunun birçok avantajı var. Ünlü bir reklamcı 'Ben reklama verdiğim paranın yüzde 50'sinin boşa gittiğini biliyorum ama hangi yüzde 50'sinin boşa gittiğini bilmiyorum.' diyor. Eskiden böyleydi. Bir market reklamı için gider televizyon kanalına reklam verirdiniz. O market her yerde bulunmazdı. Şu anda sosyal medyada konum bazlı reklam verebilirsiniz. Eskiden bir milletvekili adayının televizyona reklam vermesi alakasız olarak değerlendirilebilirdi. Şimdi ise İstanbul 1. Bölge'den milletvekili adayı olan biri, o bölgedeki Facebook kullanıcılarına ulaşabiliyor. Oy kullanacaklar arasından mesela 18-65 yaş aralığında erkek-kadın veya tüm kullanıcılara bu dijital reklamlarla ulaşabiliyor. Bu, adrese teslim bir reklamdır. El broşürü dağıtmak için kapı kapı dolaşmanıza gerek yok. İnsanları rahatsız etmeden yaptığınız bir reklamdır bu. Kapı önünde azarlanmadan, siyasi görüş sormadan herkesin hesabında görünecek kadar etkili bir reklam şeklidir. Onun için dijital reklamlar çok fazla tercih ediliyor. Bunun aynı zamanda ölçülebilirlik durumu da var."
Sosyal medya kullanıcılarının paylaşımları sayesinde reklamların daha büyük kitlelere ulaştığını dile getiren Ercan, dijital reklamların Türkiye'de de fazlaca kullanılmaya başlandığını söyledi.
REKLAMCILARIN KAYGISI İSE REKLAMIN AYAĞA DÜŞMESİ
Ercan, sosyal medyanın herkesi reklam verebilir duruma getirdiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Fakat bu reklamcılığın kalitesi açısından iyi bir şey değil. Filtrelenmemiş, kalitesiz, saçma şiirlerin yer aldığı reklamlara da maruz kalabilirsiniz. Reklam kalitesi diye bir şey vardır. Herkes Türkçe biliyor ama herkes Türkçe öğretmeni değil. Reklamcıların kaygısı ise reklamın ayağa düşmesi. Reklam kalitesi, içeriği açısından şimdiye kadar elde edilenlerin kaybedilmesi kaygısı var. Estetik kaygılar açısından da önemlidir bu. Kişiye özgü reklam kavramı var. Bana ilgi alanımla alakalı reklamların gösterilmesi beni mutlu eder. Zaten arama motorları artık bunu yapıyor. Bütün platformlarda bana özgü olmayan reklamların gösterilmesi bir süre reklama karşı duyarsızlaşmama neden olabilir."
Eski ve kadim markaların sosyal medyaya ve sosyal medya reklamlarına duyarsız kalamayacağı tespitinde bulunan Ercan, şunları kaydetti:
"Yeni bir gençlik geliyor ve bu gençliğin eski kadim dünyayla bağı yok. Bunlara 'dijital yerliler' diyoruz. Biz ise dijital göçmenleriz. Dijital göçmenler, dijital yerlilerin arasına girmeyi başardığı sürece büyük olarak kalmaya devam edecek. Katılmadığı ve eski kurumsal kibrini sürdürdükçe gelecekte bu markaların çoğunu göremeyebiliriz. Yeni yeni markalar geliyor. Gençler büyük otel zincirlerini bilmiyor ama online rezervasyon sitelerinin hepsini biliyor. Örneğin sosyal medyayı çok iyi kullanan bir butik otel artık insanların ilk tercihi haline geliyor. Kendimden örnek vermek isterim. Konya'da çok büyük restoranların olduğu yerden çok, sanayi içerisinde sosyal medyada aktif olan bir esnaf lokantasına gittim. Benim tercihim bu yönde oldu. Dükkan tıka basa dolu. Hesap ödemeye gittiğinizde kasiyer size 'Beyefendi bizim için şu mecrada yorum yapar, beğenide bulunur musunuz?' diyor. Eskiden bahşiş bekleyen satıcı veya işletmeci, artık sizin sosyal medyadan olumlu yorumlarınızı bekliyor."