Satanistlerle geçen 5 kirli yıl
Abone olHürriyet Gazetesi'ne konuşan D.Ç., yaşadığı dehşet dolu 5 yılı anlattı. İşte tüyleri diken diken eden anılar:
13 yaşında satanizmle tanışan D.Ç. 5 yıl boyunca kedi kanı
içilen korkunç ayinlere katıldı, eroin kullandı. 'Kabus gibi'
dediği bu yaşamdan 5 ay önce kurtulan genç kız, satanizmi
anlatıyor. Erzincan'dan 11 yıl önce İstanbul'a gelen lokantacı
İbrahim Ç., sinir hastasıydı. İşi bırakmak zorunda kaldı. Eşi
Cemile Ç. evlere temizliğe giderek kazandığı parayla evi
geçindiriyordu. Annesinin zor şartlarda çalışmasına dayanamayan
D.Ç., Kartal Yavuz Selim İlköğretim Okulu 5'inci sınıftan
diplomasını alır almaz, banyo malzemeleri üreten bir fabrikada işçi
olarak çalışmaya başladı. Evleri huzursuzdu. Babası sinir krizleri
geçiriyordu. D. eve gitmek istemiyordu. Daha 13 yaşındaydı. Evden
uzaklaşıp yeni arayışların peşine düşen D.Ç., fabrikada tanıştığı
arkadaşı K.'yla bazı günler mesai bitimlerinde Kadıköy Akmar
Pasajı'ndaki barlara gidiyorlardı. Burada farklı insanlarla tanışan
D., uyuşturucu hap kullanmaya, bir süre sonra da eroin çekmeye
başladı. D. adını vermekten çekindiği satanist grubu ‘‘B.’’nin, 22
yaşındaki liderinin, ‘‘İnsanlardan uzaklaşmak istiyorsan sana sahip
çıkarız. Biz farklı şeyler yapıyoruz’’ sözleriyle satanizme merak
salmış. D. ‘‘Hayatımı bu kadar b...tan hale getireceğini bilseydim
hiç bulaşmazdım bu pisliğe. Bunalımdaydım, ailemden kopmak
istiyordum’’ diye pişmanlığını dile getiriyor. D. her ayın 23'ünde,
Kadıköy'de terk edilmiş bir evde buluşan gruba katılıp, satanizm
hakkında bilgi edinmeye başlamış. ‘‘23'ün özel bir anlamı yok.
Sadece bizim grubun buluşma tarihiydi’’ diyor. KUTSAL İÇKİ KEDİ
KANI 5 karanlık yıl içindeki dehşet dolu günleri anımsarken
bakışları donuklaşan, tüylerinin diken diken olduğunu söyleyen 18
yaşındaki D., ‘‘Dehşet vericiydi’’ dediği anları şöyle anlatıyor:
‘‘Yaklaşık 10 kişi, sabah erken saatlerde buluşup, akşama doğru
ayrılıyorduk. Harabenin bir köşesinde sürekli ateş yanar, liderimiz
onun yanında ihtişamlı bir sandalyede otururdu. Şeytan hakkında o
kadar çarpıcı şeyler anlatırdı ki artık benim için sadece şeytan
vardı. Herkes simsiyah giyinir, ağırlıklı olarak Metallica
parçaları çalınırdı. Kendimizi dağıtabilmek için de eroin içerdik.
Bazıları bileklerini jiletle kesip, kendi kanlarını içiyor, şeytana
yakın olmak için birazını da ateşin üzerine akıtıyorlardı. Kediyi
düşman olarak görüyorduk. Bu yüzden de her ayinde bir kedi kurban
ediyorduk. Harabenin ortasına çizip, etrafına mumlar koyduğumuz,
satanistlerin simgesi Pentegram Yıldızı'na bağladığımız kedilerin,
bıçakla karınlarını sonra da boğazlarını kesiyorduk. Kanını da
alnımıza sürüp, birazını da içiyorduk. Bu bizim kutsal içkimizdi.’’
KAÇARSAN ÖLÜRSÜN D.Ç. bu ortamdan kopmak için çok çaba sarf etmiş.
Bir keresinde, gruptaki arkadaşlarına ayrılmayı düşündüğünü
söyleyince, ‘‘Kaçışın ölümün olur’’ sözlerini işitmiş. ‘‘Çaresiz
devam ettim. Ölüm korkusu vardı’’ diyor. Satanizmden kopup ölümü
göze aldığı anda, Ülkem Çocukları Derneği Başkanı Murat Çuhadar'la
tanışmış. Derneğin faaliyetlerine katılmaya başlayınca ayinlere
gitmez olmuş. İki haftadır, 200 milyon lira aylık ücrete anlaştığı,
bir oto galerisinde satış görevlisi olarak çalışıyor. Ortaokulu ve
liseyi dışarıdan bitirip, üniversiteye de girmeyi kafasına koymuş.
Tek korkusu, ayrıldığı satanist grubun izini bulması.