Satanist davasından müebbet çıktı

Abone ol

Ortaköy'de bir genç kızı şeytana kurban etmek amacıyla öldüren 3 sanık canavarca adam öldürmekten müebbet hapis cezası aldılar.

''Hırsızlık'' ve ''naaşa hakaret'' suçlarından da cezalandırılan sanıklardan 2'si ayrıca 1'er ay, biri de 20 gün hücre hapsine mahkum edildi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Zinnur Gülşah Dinçer, Engin Arslan ve Ömer Çelik katıldı. Duruşmada, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ''bozma kararına'' karşı diyeceği sorulan Dinçer, ''Bir diyeceği olmadığını'' söyledi. Esas hakkındaki savunmaları sorulan sanıklardan Engin Arslan, Yargıtay'ın kararına katılmadığını ifade ederek, ''Söylenecek çok şey var ama söylemek istemiyorum'' dedi. Ömer Çelik ile Zinnur Gülşah Dinçer de, karara karşı saygılı olduklarını söylediler. Müebbet hapis Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı yönünde, sanıkların eylemlerinin ''canavarca bir his sevki ile adam öldürmek'' suçunu oluşturduğunun anlaşıldığını belirten mahkeme heyeti; Arslan, Çelik ve Dinçer'i, TCK'nın 450/3. maddesi uyarınca müebbet ağır hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların iyi hallerini göz önüne alarak, haklarındaki müebbet ağır hapis cezasının infazına etkili olan TCK'nın 59. maddesinin de uygulanmasına karar veren mahkeme heyeti; Ömer Çelik, Engin Arslan ve Zinnur Gülşah Dinçer'i, ''hırsızlık'' suçundan da 6 ay 20'şer gün hapis cezasına mahkum etti. Mahkeme heyeti, sanıklardan Çelik ve Arslan'ı, ''naaşa hakaret'' suçundan ayrıca 2 ay 15'er gün hapis cezasına çarptırdı Dinçer'in aldığı 6 ay 20 günlük hapis cezasının 20 gün süreyle hücre hapsi olarak infaz edilmesini hükme bağlayan mahkeme heyeti, Çelik ve Arslan'ın 2 ayrı suçtan aldıkları toplam 9 ay 5 günlük hapis cezasının da 1'er ay süreyle hücre hapsine çevrilmesini karara bağladı. Duruşma öncesinde basın mensuplarının Yargıtay'ın bozma kararına ilişkin sorularını cevaplayan Şehriban Coşkunfırat'ın annesi Hatice Coşkunfırat, Yargıtay'ın kararını adil bulduklarını, ancak çocuğu ölen hiçbir anne ve babaya sanıklara 30 yıl hapis cezası verilmesinin yetmeyeceğini söyledi. Duruşmaya müdahil olarak katılan Şehriban Coşkunfırat'ın babası Mehmet Coşkunfırat ile kardeşleri, zaman zaman gözyaşlarını tutamadı. Sanıklar hakkında verilen müebbet ağır hapis cezasının infazı, TCK'nın 59. maddesi uygulandığında 20 yıl üzerinden yapılıyor. Sanıkların, İnfaz Kanunu'na göre, ''şartlı tahliye'' hükümlerinden faydalandıkları takdirde 16 yıl 4 gün cezaevinde kalacakları, bundan da bugüne kadar cezaevinde yattıkları sürenin düşüleceği kaydedildi. Davanın geçmişi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanıklar Engin Arslan, Ömer Çelik ve Zinnur Gülşah Dinçer'in, Şehriban Coşkunfırat'ı yanlarına alarak, 13 Eylül 1999 tarihinde piknik yapmak amacıyla Ortaköy Mezarlığı'nın yanındaki ormanlık alana gittikleri anlatılıyordu. Sanıkların ''satanist düşünceye sahip oldukları'', olay günü Engin Arslan'ın ''şeytandan mesaj geldiğini ve Şehriban Coşkunfırat'ın öldürülmesini istediğini'' söylediği kaydedilen iddianamede, bunun üzerine Ömer Çelik'in maktulenin boğazını sıktığı, Engin Arslan'ın ağzını ve burnunu kapattığı, Zinnur Gülşah Dinçer'in de bacaklarını tutarak Coşkunfırat'ı öldürdükleri belirtiliyordu. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Mart 2001 tarihinde, Ömer Çelik, Engin Arslan ile Zinnur Gülşah Dinçer'i, ''Kasten adam öldürmek'' ve Coşkunfırat'ın ölümünden sonra çantasının alınması nedeniyle ''hırsızlık'' suçlarından toplam 25 yıl 6 ay 20'şer gün ağır hapis cezasına çarptırmıştı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 6 Şubat 2002 tarihinde bu kararı, ''sanıkların eyleminin 'canavarca bir his sevkiyle adam öldürme' suçunu oluşturduğu ve sanıklar hakkında 'naaşa hakaret' suçundan da ceza verilmesi gerektiği'' gerekçesiyle bozmuştu. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, 5 Haziran 2002 tarihinde İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, ''usul ve yasaya uygun olduğu'' görüşüyle kararında direnmişti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise 17 Aralık 2002 tarihinde yerel mahkemenin ''direnme kararını'' bozmuştu.

Günün Önemli Haberleri