SARSılmaya devam

Times muhabiri Damian Whitworth felç olan yaşamı anlattı İnsanlar el sıkışmıyor, konuşmuyor Singapur'dayım.... Burada yaşayanlar Mart ayından itibaren hayatlarının normale döneceği günü bekliyor. Çin'de başlayan SARS hastalığından her gün birden fazla kişinin hayatını kaybetmesi artık normal karşılanıyor. Okullar uzun bir aradan sonra tekrar açıldı. Ancak aileler her gün çocuklarının vücut ısısını, evden okula giderken izledikleri güzergahı bir forma yazıp imzalamak zorunda... En çok hastane çalışanları korku içinde. 120 doktor ve 279 hasta bu küçük yerde karantina altına alınmış durumda. Herkes şu ana kadar 16 olan SARS'tan hayatını kaybedenlerin sayısının artacağından emin. Maskesiz dolaşmak düşünülemiyor bile. Restoranlardaki müşteriler siparişleri gelene kadar maskelerine dokunmuyor. Sadece ağızlarına lokma atmak için maskeyi çok az aşağı indiriyor ve akabinde yukarı çıkartıyor. 21'inci yüzyılın ilk büyük salgını olarak adlandırılan SARS'tan ülke ekonomisi de büyük zarar görmüş durumda. Herkes şüpheci Başbakanlıktan şimdiye kadarki zararlarının 900 milyon doları geçtiği açıklandı. Bir zamanlar insanların balık istifi gibi dolaştığı caddelerde canlı görmek artık pek mümkün değil. Çevredeki restoran ve kafe sahipleri bu durumu "11 Eylül zamanı bile daha iyidi. Herkes panik içinde evinde bekliyor" sözleriyle anlatıyor. SARS yerli olsun yabancı olsun burada yaşayanları depresyona itmiş durumda. Artık kimse kimseyle el bile sıkışmıyor. Ve insanlar etraftan virüsü kapma tehlikesine karşı günde 10-15 defa ellerini yıkıyor. En sıkı önlemlere ise havaalanlarında rastlanıyor. Özellikle Çin, Hong Kong ve Vietnam'dan gelen yabancı işçiler 10 güne kadar kanrantina altına alınabiliyor. Bu korku, alanda çalışan taksicilere de sıçradı. Birçok taksici havaalanına memnunniyetle müşteri götürürken oradan boş dönmeye gayret ediyor. Gerekçeleri aynı Ya yurtdışından gelenlerden SARS virüsü bulaşırsa... Otobüs ve metroda da durum farklı değil. Çok kalabalık hatlarda bile biri yerinden kalktığı zaman diğer yolcular oraya oturmakta tereddüt gösteriyor. Hepsinin aklından "Mikroplarını burada bırakmış olur" düşüncesi geçiyor. İçişleri Bakanı Wong Kan Seng de durumun psikolojik olduğunu belirterek asıl sorunu kendini iyi hissetmediği halde bunu saklayan kişilerin yarattığını söylüyor. Kaynak : Sabah