SARS virüsünün sırrı çözüldü!
Abone olSARS hastalarında görülen virüsün, corona virüs tipine benzer özellikler göstermesi, uzmanları doğruluyor.
Hastalığın çıkış yeri olan Çin'in Guangdong eyaletine araştırma
yapmak üzere giden Dünya Sağlık Örgütü yetkililerinin ilk amacı
hastalığın neden kaynaklandığını bulmaya çalışmak olmuş. Bu virüsün
özellikle çiftlikte yaşayan domuz, inek gibi hayvanlardan birbirine
geçmesi bu çiftliklerde hayvanlarla çok yakın temasta olan
insanlara da geçebileceği ihtimalini ortaya çıkarmış. Kaliforniya
Üniversitesi'nde yapılan araştırmalarda SARS hastalarında görülen
virüsün, corona virüs tipine benzer özellikler göstermesi
uzmanların bu konudaki şüphelerini destekliyor. Böylece yıllardır
bilimadamlarının bildiği, ancak toplum sağlığı için büyük bir
tehlike oluşturmadığı düşünülen corona virüsünün, insanlara
hayvanlar yoluyla geçebildiği ve yardımcı bir virüsün bu durumu
desteklediği düşünülüyor. Uzmanlar hastalıkla ilgili kesin verilere
ulaşmanın hem tedaviyi geliştirici hem de yayılmayı önleyici pek
çok yararı olacağını ancak kesinlik kazanmadan birşey
yapılamayacağını söylüyor. RAPOR HAZIRLANIYOR Dünya Sağlık Örgütü,
SARS hastalığıyla ilgili Çin hükümetine bir rapor sunacak.
Hastalığın ortaya çıktığı Çin'in güneyindeki Guangdong eyaletinde
bir hafta boyunca incelemelerde bulunan WHO uzmanları,
hazırladıkları raporu Çin Başbakan Yardımcısı Wu Yi'ye verecek.
WHO'nun internet sitesinde yapılan açıklamada, söz konusu raporun
eyaletteki gözetimler ve alınan önlemler ile hastaların,
hastanelerin kontrolüyle ilgili önerileri içeriyor. WHO Sözcüsü
Chris Powell tarafından yapılan açıklamada önerilerle ilgili
detaylı bilgi verilmedi. DİNİ TÖREN BİLE YASAK SARS hastalığının
yayılmasını önlemek amacıyla Singapur'daki Katolik Kilisesi, günah
çıkarma uygulamalarına ara verdi. Singapur Başpiskoposluğu
tarafından yayımlanan yönergede papazlardan bireysel günah çıkarma
yapmamaları, bunun yerine toplu günah çıkarma töreni düzenlemeleri
istendi. SARS hastalığının ortaya çıkmasından sonra Singapur'daki
kiliselerde el sıkışma yasaklanırken, dini törenlerde ekmek
lokmalarının ağız yerine avuca konulmasına başlanmıştı.