SARS biyolojik silah olabilir!
Abone olSARS olarak bilinen akut solunum yetmezliğinin biyolojik silah olabileceği şüpheleri giderek artıyor.
Akut solunum yetmezliği sendromu ya da diğer adıyla SARS, şimdiden 21. yüzyılın vebası olarak adlandırılmaya başlandı. SARS'ın önceden de bilinen bir hastalık olduğunu söyleyen uzmanlar, virüsün değişim geçirmesinin bir müdahale ile açıklanabileceğini kaydediyorlar. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip Çin'i ekonomik ve siyasi olarak derinden sarsan hastalık, '21. yüzyılın ilk vebası' olarak tarihe geçerken, ülkede SARS yüzünden ölenlerin sayısı 139'a ulaşti. Uzmanlar, hastaligin dogada sik görülen uyumlu bir virüsün aniden öldürücü hale gelmesinin diş müdahaleler ile gerçekleşebilecegine dikkat çekiyor. Mikrobiyoloji uzmani Prof. Dr. Şadi Yenen, virüslerin biyolojik yapilarinin uygun ekolojik şartlar ve dogru müdahaleler ile degiştirilmesine yönelik çalişmalarin son yillarda hiz kazandigini hatirlatirken bu teknolojinin biyolojik silah yapiminda da kullanildigini ifade etti. Enfeksiyon Uzmanlari Dernegi Başkani Prof. Dr. Haluk Eraksoy da hastaliga sebep olan virüsün dogada çok uzun zamandir bulunmasina karşin bugüne kadar öldürücü bir niteliginin saptanmadigini söyledi. Prof. Dr. Eraksoy, virüsün orijinal halinin dişina çikarak öldürücü bir konuma gelmesini 'kayda değer' olarak niteledi. Son derece mutedil ve ılımlı bir virüs olarak bilinen virüsün böylesi büyük bir öldürücü potansiyele kavuşması ve yüzde 5 gibi hiç de azımsanmayacak bir ölüm hızına kavuşmasının akıllara soru işaretleri getirdiğini kaydeden Enfeksiyon Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Eraksoy, "SARS'ın direkt olarak ölüme sebebiyet verecek konuma gelmesi çarpıcı bir gelişmedir. Bu hastalığın laboratuvarda üretilip üretilmediğini şu andaki verilerimizle bilmiyorum; ancak bu ülkeye büyük zarar verdiği ortada." dedi. İstanbul Tıp Fakültesi eski Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şadi Yenen ise yaptığı değerlendirmede, solunum yoluyla bulaşan virüslerin, virüslerde genel olarak sıkça görülen mutasyonlardan bugüne kadar çok fazla etkilenmediğine işaret ediyor. Virüslerin biyolojik yapılarının uygun ekolojik şartlar ve doğru müdahaleler ile değiştirilmesine yönelik çalışmaların son yıllarda hız kazandığını söyleyen Prof. Dr. Yenen, bu çalışmaların hastalıklarla mücadele amacı taşımasının yanı sıra biyolojik silahların üretimi için de yapıldığını ifade etti. Doğada tanımlı olarak bulunan virüslerin dış müdahaleler ile yapılarının değiştirilmesinin mümkün olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yenen, bu alanda son yıllarda özellikle gelişmiş Batılı ülkelerin ciddi yatırımlar yaptığının altını çizdi. ABD'nin biyolojik silah çalışmalarında kullanılmak üzere 'fare çiçeği' virüsünün genetik yapısına müdahale ederek AIDS'ten daha öldürücü bir virüs ürettiğini hatırlatan Prof. Dr. Yenen, bunun dışında Avustralya hükümetinin de tamamen yapay 'çocuk felci' virüsü geliştirdigine dikkat çekti. Çin Halk Cumhuriyeti'nin genel olarak solunum yoluyla bulaşan hastaliklara açik bir bölge oldugunu anlatan Prof. Dr. Yenen, bölge halkinin hâlâ köy yaşamini sürdürmesi ve hijyen olmayan şartlarin hastaligin etkisinin yayilmasina sebep oldugunu sözlerine ekledi. Kaynak : Zaman