Sarkozyye HÜSRAN
Abone olFransa tüm çabalarına karşın istediğini alamadı. Çünkü AB belgelerinde yine "katılım" ifadesi yer aldı.
AB dönem başkanı Portekiz, Fransa’nın aksi yöndeki
çabalarına rağmen konferansla ilgili tüm resmi AB belgelerinde
"katılım" ifadesine yer verdi. Öte yandan Trans-Avrupa
şebekeleriyle tüketicinin ve sağlığının korunması fasılları,
"hükümetlerarası katılım konferansıyla"
müzakerelere açıldı.
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, konferansın ardından
Portekiz Dışişleri Bakanı Luis Amado ve AB Komisyonunun
genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile düzenlediği basın
toplantısında, isim vermeden Fransa’yı uyararak, "Eğer bazı
ülkelerin çabalarının altında Türkiye’yi yıldırma, kendiliğinden
(AB üyeliğinden) vazgeçirme niyeti varsa, peşinen söyleyeyim,
başarılı olamayacaklar" dedi.
Babacan "Türkiye müzakerelerin ilerletilmesi için üzerine düşeni
yapıyor. En doğal hakkımız ve beklentimiz (AB tarafınca) daha önce
alınan sözlerin arkasında durulması, sözlerin tutulması. Bazı
ülkelerin (Türkiye konusundaki) siyasi ve hukuki durumu aşındırma
çabası var. Bunun sorumlu bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum"
dedi.
AB müzakerelerini sürdürme konusunda kamuoyu desteği ve siyasi
irade bulunduğunu vurgulayan Babacan, "Ayrıca bunu bir hak olarak
görüyoruz ve bunun kolayca Türkiye’nin elinden alınamayacağını
düşünüyorum. Eğer bazı ülkelerin çabalarının altında Türkiye’yi
yıldırma, kendiliğinden (AB üyeliğinden) vazgeçirme niyeti varsa,
peşinen söyleyeyim, başarılı olamayacaklar. Biz bunu sadece
kendimiz için değil, AB’nin geleceği için de istiyoruz. Biz AB’nin
gerçek anlamda bir küresel aktör olması gerektiğini düşünüyoruz.
Dünyanın kendinden korkan bir AB’ye değil, kendinden emin bir AB’ye
ihtiyacı var" şeklinde konuştu.
PORTEKİZ DIŞİŞLERİ BAKANI AMADO
Portekiz Dışişleri Bakanı Luis Amado ise Portekiz dönem
başkanlığının son resmi toplantısını Türkiye ile katılım
konferansıyla gerçekleştirdiklerini belirterek, dönem başkanlığı
programlarındaki genişleme taahhütlerine bağlı kalmış olmaktan ve
Türkiye ile müzakerelerin ilerletilmesini sağlamaktan memnuniyet
duyduğunu anlattı.
"Müzakere sürecini yolunda tutacak koşulları oluşturmaya
çabaladıklarını" kaydeden Amado, iki faslı açılmasını "çok büyük
başarı" olarak gördüğünü ve bunda "gerekli kriterleri karşılamak
için büyük çaba gösteren Türkiye’nin" katkısının önemli rol
oynadığını ifade etti.
"Müzakere sürecinin ortasında oyunun kurallarını değiştirmek
zordur" diyerek dolaylı olarak Fransa’yı uyaran Amado, dünyanın zor
ve hareketli bir dönemden geçtiğini, Türkiye ile müzakere sürecini
yolundan saptırmayarak, "AB’nin stratejik çıkarlarını korumaya ve
ileriye götürmeye çalıştıklarını" vurguladı.
OLLI REHN'E TEŞEKKÜR
AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’e de
müzakerelerin ilerletilmesine verdiği destekten dolayı teşekkür
eden Amado, "Sayın Rehn’in güçlü müdahaleleri olmasaydı,
bugün burda olmazdık" dedi.
Bu arada, bir Alman gazetecinin, "Türkiye ile müzakere ediyorsunuz.
Fakat birbirlerinize isimlerinizle çağırıyorsunuz ve dost, ortak
gibi ifadeler kullanıyorsunuz. Daha mesafeli olmanız gerekmiyor
mu?" şeklindeki sorusu üzerine Luis Amado, "Bu aptalca
soruya cevap vermeyeceğim" dedi.
Gazetecinin bunu protesto etmesi üzerine Amado, "Evet sorunuzun
aptalca olduğunu söyledim. Nasıl sizin siyasetçileri eleştirme
hakkınız varsa, benim de sizin sorunuza aptalca diyebilme hakkım
olmalı" diye konuştu.
Rehn de Türkiye’nin müzakereleri sürdürdüğüne ve gerekli kriterleri
karşılaması durumunda üye olacağına dikkati çekerek, birbirlerine
"ortak" ve "dost" gibi ifadelerle seslenmelerinin çok doğal
olduğunu belirtti.