Sarkisyan Türkiye köprülerini attı
Abone olErmenistan ile Türkiye arasındaki ilişkiler yeniden gerilecek gibi. Sarkisyan, Azerbaycan için Türkiye'yi suçladı.
Brüksel'i ziyaret eden Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj
Sarkisyan, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'le
görüşmesinin ardından başladığı tahrik edici açıklamalarıı AB'deki
temaslarında da sürdürdü.
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile görüşen Sarkisyan,
düzenlenen ortak basın toplantısında, Yukarı Karabağ'daki sözde
seçimleri tanımayan AB'ye sitem ederek, Türkiye aleyhine sözler
kullandı.
Sarkisyan, "Ermenistan, meşru Yukarı Karabağ hükümetinin
katılımıyla (Azerbaycan'la Minsk Grubu önderliğindeki)
müzakerelerde nitelikli yeni bir evreye geçilebileceğini düşünüyor.
Geçen pazar günü parlamento seçimlerinde birçok ülkeden davet
edilen çok sayıda gözlemci, seçimlerin olumlu şekilde
'gerçekleştirildiği' sonucuna vardı. Bu sayede Yukarı Karabağ
halkı, tüm komşularıyla medeni ilişkiler geliştirebilecek
demokratik modern devletini kurmuş oldu" dedi.
Serj Sarkisyan, "Etkili bir mekanizmaya rağmen (Minsk Grubu)
dışardan büyük oğlanı getirmek faydasız. Sürece faydası yok.
Türkiye, Azerbaycan'a yardım etmiyor, tam aksine (sürece)
müdahil olmaya çalışarak Azerbaycan'ın bölgede olumlu rol oynama
yeteneğini zayıflatıyor" ifadesini kullandı.
Garip bulmuş
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın AB'nin sözde
Yukarı Karabağ seçimlerini tanımayacağını açıklamasını "garip
bulduğunu" söyleyen Sarkisyan, Yukarı Karabağ'ın ya demokratik
yollarla seçilmişlerce ya da "mıntıka komutanlarınca"
yönetileceğini iddia etti.
Sarkisyan, AB'den bir an önce vize kolaylığı ve ortaklık anlaşması
talep etti.
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ise Türkiye ve
Ermenistan'ın ilişkilerini normalleştirme sürecini güçlü bir
şekilde desteklediklerini belirterek, iki ülkenin imzaladıkları
tarihi protokollerin ardından onay sürecinde kaybettikleri ivmeyi
yeniden yakalamalarını istedi.
Barroso önkoşulsuz onay istedi
Barroso, iki ülkenin diyaloğu sürdürerek protokolleri makul bir
sürede, önkoşulsuz olarak onaylamalarını talep etti.
Yukarı Karabağ'daki sözde seçimlerin anayasal ve yasal dayanağı
olmadığını ima ederek AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Ashton'ın
açıklamasına destek veren Barroso, "Yukarı Karabağ sorununa Avrupa
Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu önderliğindeki
resmi müzakerelerle barışçıl çözüm bulunmasını desteklemeye devam
edeceğiz. Herhangi bir çözüm yerlerinden edilmiş insanların geri
dönmesi, mülkiyet hakları, kendi geleceğini belirleme hakkı,
güvenlik garantileri ve askeri güçlerin çekilmesi gibi tüm temel
sorunları içermelidir" dedi.
Barroso, protokollerle ilgili bir soru üzerine, "Ermenistan
Cumhurbaşkanı'na 'Türkiye adına konuşamayacağımızı' zaten
söylemiştim. (AB olarak) Ne Türkiye adına, ne Ermenistan adına
konuşabiliriz. Yapabileceğimiz ve gerçekte yaptığımız Türkiye'ye ve
Ermenistan'a gerçek uzlaşma için yapıcı bir ruhla, sabır ve
esneklik göstererek çaba göstermeleri çağrısında bulunmak. Türkiye
ve Ermenistan'la özel ve kamuoyu önündeki tüm temaslarımızda bunu
söylüyoruz. AB'nin gösterebileceği en yapıcı yaklaşım bu" diye
konuştu.
Sarkisyan, Rasmussen'e ordusunu övmüştü
Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, dün NATO Genel Sekreteri Anders
Fogh Rasmussen ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada,
"kendilerinden 10 kat büyüklükteki ülkeleri bile imrendirecek güçte
bir orduya sahip olduklarını" söylemişti.
Sarkisyan, "Ermenistan, Ankara'nın Yukarı Karabağ sorununun
çözümüne müdahil olmasına asla izin vermeyecek" diyerek
Türkiye'yi "ilişkilerin normalleştirilmesi sürecinin tamamen
başarısız olması için her gün çaba göstermekle" suçlamıştı.