Şarkılar tıpkı otomobil modelleri gibi
Abone olHerkesin aynı tarzda şarkı yapmasına: "Çünkü şarkılar da tıpkı araba modellerine benziyor. Biri güzel bir şarkı yaptı mı, rakipleri de hemen aynısını yapıyor" dedi.
Şarkılarıyla gönüllerde taht kuran Yıldız Tilbe, şarkı sözleriyle de erkek egemen müzik sektöründe kadın kimliğiyle fark yaratmaya devam ediyor.
Vizyon dergisi, Tilbe'yle kadın olmanın zorluklarını ve müzik sektörünü konuştu... Türkiye'de sıradan bir kadın olmak zorken, kadın sanatçı olmanın zorlukları saymakla bitmez. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de görsellik, yani görünüş, kadının işini bir açıdan kolaylaştırıyor. Fakat iş emeğe dayalı bir mücadeleye dönüştüğünde, kadınlar, erkeklere oranla daha fazla emek harcamak zorunda kalıyor.
DÜNYA ERKEK DÜNYASI
Maalesef bu tüm dünyada böyle. Kadın, ne iş yaparsa yapsın, kendinden daha fazla vermek ve daha çok çalışmak zorunda. Masa başında da olsa daha fazla mücadele etmesi gerekiyor. Kadınlar hiçbir işte erkekler kadar rahat olamıyor. Sokakta da bu böyle. Dünya erkek dünyası, kadın dünyası değil ki... Kadınlara yapılan kötülüğün yine kadın eliyle yapıldığını hatırlatmakta yarar var. Çünkü Türkiye'ye baktığımızda, ne kadınlar, ne de yapıları güçsüz olan kadın dernekleri arasında bir dayanışmadan söz etmek mümkün... Bence kadınlar, işlerini en iyi şekilde yaptıklarında üzerlerine düşen görevi de yerine getirmiş olurlar.
Benim bu alandaki temel kıstasım, başarılı olmaktır. Kadın, yaptığı tüm işlerde başarılı olmayı başarırsa, erkeklere karşı da başarıyı yakalamış olur. Kesinlikle kadın daha duygusaldır ve bu da eserlerine yansır. Dikkat ederseniz, kadınların yazdığı şarkılar, genelde hem erkekleri hem kadınları derinden etkiliyor. Fakat erkeklerin yazdığı şarkılar, bazen sadece erkekler üzerinde etki yaratabiliyor. Kaldı ki erkekleri yetiştiren de biz kadınlar olduğumuz için aslında onların iç dünyalarını en az kendi iç dünyamız kadar iyi biliyoruz. Dolayısıyla bu konuda erkeklerden daha başarılı olduğumuz gün gibi ortada. 'Aşk İnsanı Değiştirir' isimli son albümüm, uzun zamandır yapmak istediğim bir çalışmaydı. Elimde çok güzel eserler vardı ve bunları paylaşmam gerekiyordu.
Zaten dinleyicilerim de beni sıkıştırmaya başlamıştı. Bu albüm için, taş plaklardaki şarkıları bulup çıkardık. Ben de oturup sesime ve dinleyicilerimin isteklerine göre bunları yeniden yorumladım. Bir sonraki albümde kendi eserlerimi okumayı planlıyorum.
KEDİLER KASAP OLURDU!
Son dönemde müzik piyasasında bir karmaşa ve birbirine benzeyen şarkılar var. Ama bu normal bir süreç. Çünkü şarkılar da tıpkı araba modellerine benziyor. Biri güzel bir şarkı yaptı mı, rakipleri de aynısını yapıyor. Bu, her dönem gördüğümüz bir durum. Burada kalıcı olmak isteyen genç yeteneklere düşen görev, kendileri gibi olmak. Kaldı ki bakmakla olsaydı, kediler kasap olurdu! Şarkı yaparken bir ön hazırlık yapmıyorum. Öyle hazırlıklardan da nefret ederim zaten. Aşıksam ve ilham da gelmişse, döktürüveriyorum. Çok da güzel oluyor. Aşkla yazılan şarkı ve türkülerin tadı daha güzel oluyor. Şarkılarımda kadınların gözünden aşkı anlatıyorum. Bütün şarkılarım kadın ruhu ve dünyasını yansıtır.
DOĞAL KADIN KALMADI
Bazı kavramlar yer değiştirse de, aşk varlığını korumaya devam eder. Neden? Çünkü her halükarda erkek de kadın da varlığını koruyor. Belki şimdi eski yıldızlar gibi estetiksiz doğal kadınlar yok. Ama yapacak bir şey de yok. Çünkü beğeniler, kılık kıyafetler, kültür ve ahlak anlayışı değişiyor. Buna rağmen aşk, sevgi ve dostlukta olduğu gibi her alanda orijinalliği arayanlar da az değil.