Sarıgül'ün seçim stratejisi şok tedavisi!
Abone olCHP'nin İstanbul adayı Mustafa Sarıgül'ün seçim stratejisinin dayanakları ne? İstanbul'u kazanmak ve kaybetmek ne anlama geliyor? Milliyet yazarı Kadri Gürsel, Sarıgül'ün stratejisini analiz etti..
İNTERNETHABER.COM
30 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi İstanbul'daki yarış giderek kızışırken Milliyet si yazarı Kadri Gürsel CHP'nin Büyükşehir adayı Mustafa Sarıgül'ün seçim stratejisini analiz etti.
CHP ve Sarıgül'ün İstanbul'u kazanmak için nasıl bir strateji öngördüğünü sorgulayan Kadri Gürsel asıl hedefin İstanbul değil Türkiye olduğunu vurguladı. Sarıgül'ün küçük bir puan farkıyla kaybetmesinin de önemli sonuçları olacağını savunan Gürsel, "Sarıgül’ün İstanbul’da az bir farkla kaybetmesi, onun liderliğinin AKP’ye denge ve alternatif arayışlarına cevap oluşturma potansiyelini ortadan kaldırmaz." dedi.
NEDEN "ÖTEKİSİ OLMAYAN İSTANBUL"?
Gürsel, Sarıgül'ün “Ötekisi Olmayan İstanbul” sloganına dikkat çekerek "Erdoğan, toplumsal kutuplaşma, kültürel çatışma ve nefreti ne kadar temsil ediyorsa, Sarıgül de kendisini o nispette Erdoğan’ın pozitif alternatifi olarak konumlandırıyor." dedi. Sarıgül'ün İstanbul'u kazanarak Başbakan Erdoğan'ın kitleler üzerindeki etkisini bir "şok tedavisi" ile aşmayı amaçladığını yazan Gürsel "İstanbul işte bu nedenlerden ötürü stratejik önemi haizdir." dedi.
İşte Gürsel'in yazısındaki ilgili bölüm:
İSTANBUL SEÇİMLERİ KAPILARI ANADOLU'YA AÇACAK!
Bu yerel seçimde İstanbul’u AKP’den almak, asgari müşterekler zemininde sandık ittifakına yönelmeyi başarabilen bir muhalefetin stratejik hedefi...
Anadolu, İstanbul’u taklit eder. İstanbul’da her ne olursa Anadolu’ya er geç yansır. İstanbul’daki bir iktidar değişiminin de Anadolu’da mutlaka ve kısa zamanda bir etkisi olacaktır. İstanbul’daki değişim, Başbakan Erdoğan’ın kişi kültü ile efsunlanmış bir muhafazakar kitlenin bu “büyü”den kısa zamanda ve düşük maliyetle kurtulması için gerekli şok tedavisinin işlevini görecektir.
Başbakan Erdoğan ilk büyük seçim yenilgisini İstanbul’da alırsa, kendisi ve partisi hakkında neredeyse bir mit haline getirilmiş bulunan “yenilmezlik” iddiası çökecek ve bu da Türkiye genelindeki siyaset psikolojisi üzerinde çok ciddi sonuçlar doğuracak.
İstanbul işte bu nedenlerden ötürü stratejik önemi haizdir.
SARIGÜL KAZANIRSA NE OLUR? KAYBEDERSE NE OLUR?
İstanbul’da Erdoğan kazanırsa nelerin olacağına ve olmayacağına da bakalım.
Erdoğan kazanacak olursa, bunu rakibi olan CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayı Mustafa Sarıgül’e açık bir fark atarak yapamaz. Sarıgül’ün İstanbul’da az bir farkla kaybetmesi, onun liderliğinin AKP’ye denge ve alternatif arayışlarına cevap oluşturma potansiyelini ortadan kaldırmaz.
Erdoğan’ın kazanması ise siyasetteki ömrünü sadece biraz daha uzatır. Çünkü Erdoğan’ın, iktidarındaki büyük yolsuzluk ve rüşvetin neden olduğu meşruiyet krizini sandık ya da baskı rejimi yoluyla aşma imkanı yoktur.
SARIGÜL STRATEJİK ÖNEMİNİN BİLİNCİNDE
Devam edelim... Gördük ki Sarıgül, İstanbul’un 30 Mart yerel seçiminde taşıdığı stratejik önemin bilincinde ve kampanyasını da buna göre dizayn etmiş bulunuyor.
Önceki akşam yayın yönetmenleri ve köşe yazarlarına projelerini tanıtan Sarıgül’ün kampanya gazetesinin adı “Ötekisi Olmayan İstanbul” idi.
Kampanyasının görsel unsurlarında başörtülü kadınlara dikkat çekici oranda yer vermesinin amacı da “ötekisi olmayan İstanbul” mesajını vurgulamak olsa gerek.
Erdoğan, toplumsal kutuplaşma, kültürel çatışma ve nefreti ne kadar temsil ediyorsa, Sarıgül de kendisini o nispette Erdoğan’ın pozitif alternatifi olarak konumlandırıyor.
İşte bu bağlamda söyledikleri:
“İstanbul’un yüzde 50’sini değil yüzde yüzünü kucaklamaya hazırım.”
“İstanbul’da kin, nefret ve baskı dönemi bitecek, demokratik, katılımcı, şeffaf ve sevgiyle yönetim dönemi başlayacak.”
“AKP’ye oy veren yurttaşlarımın hak ve hukukunu koruyacağım.”
“Belediyedeki bir tek arkadaşımızı bile siyasi görüşleri nedeniyle işten çıkarmayacağız.”
“İstanbul’u İstanbul’dan yöneteceğiz.”