Sarıgül’den toplumsal uzlaşma çağrısı
Abone olGezi Parkı eylemleriyle başlayan olayları değerlendiren Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, “’Ben yaptım oldu’ yerine, toplumsal uzlaşma...
Gezi Parkı eylemleriyle başlayan olayları değerlendiren Şişli
Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, “’Ben yaptım oldu’ yerine,
toplumsal uzlaşma sağlanmalıdır” dedi.
Yazılı açıklama yapan Mustafa Sarıgül, Taksim Gezi Parkı’nda
geçtiğimiz hafta doğayı ve ağaçları korumak için başlayan barışçıl
ve sivil eylemin, emniyet mensuplarının biber gazıyla müdahale
etmesi sonucu büyük bir toplumsal tepkiye dönüştüğünü belirterek,
“Bu tepki zamanla tüm Türkiye’yi saran bir nitelik kazandı ve zaman
zaman maalesef arzu etmediğimiz ve hepimizi üzen görüntüler oluştu.
Baştan yapılması gereken, İstanbul’un en merkezi noktasında
planlanan bir projeyi, başta tüm siyasi partilerin temsilcileri
olmak üzere, ilgili tüm taraflarla konuşarak, uzlaşarak bir karara
varmaktı. Ancak bu yapılmadığı ve talepler yok sayıldığı için;
emniyet mensupları orantısız bir kuvvetle demokratik bir eyleme
müdahale ettiği için, olaylar maalesef bu noktaya geldi. Ben de
Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan sıkıntıyı bizzat orada gördüm ve
yaşadım. Cumartesi günü polisin çekilerek Gezi Parkı’nın halka
açılması olumlu olmuş ve tansiyonu bir nebze düşürmüştür. Ancak
sonrasında olayları yatıştırmak yerine, yapılan yanlış
açıklamalarla adeta yangına körükle gidilmiş, tepkiler daha da
çoğalmıştır. Bu süreçte kamu malına zarar veren eylemler de
yaşanmaktadır ve bunlar kesinlikle tasvip edilemez” dedi.
"BU MESAJ DOĞRU ALGILANMALI"
Özellikle ülkeyi yönetenlerin, yaşanan olayları doğru algılaması,
objektif bir gözle değerlendirmesi ve buna uygun hareket etmesi
gerektiğini anlatan Sarıgül, “Bu noktada, konuyu iki açıdan
değerlendirmekte yarar görüyorum: Öncelikle, Taksim ve buna bağlı
olarak ülkenin her tarafında gelişen tepkiler, bir siyasi parti
örgütlenmesi değildir. Birbiriyle ilişkisi olmayan binlerce insanın
ortak tepkisidir. İstanbul’da yaşayanlar, kentin tamamını
ilgilendiren önemli projelerde söz sahibi olmak istiyorlar, dikkate
alınmak istiyorlar. Kent yaşamının düzenlenmesi konusunda alınan
kararlara müdahil olmak istiyorlar. Bu mesajın yönetenler
tarafından doğru algılanması gerekir. Diğer yandan, geldiğimiz
noktada, kimseyi dinlemeden, kimseyle konuşmadan, toplumla
uzlaşmadan “ben yaptım oldu” mantığıyla hareket etmenin ne tür
sonuçlar doğurabileceği de ortaya çıkmıştır. Toplum artık sadece
Gezi Parkı konusunda değil, toplumsal yaşamın düzenlenmesine
yönelik her konuda söz sahibi olmak istiyor. Bu açıkça ortadadır”
açıklamasında bulundu.
Sarıgül, yapılması gerekenin, toplumu daha fazla gerecek, tansiyonu
artıracak açıklamalar yerine, halkın sesine kulak vermek, sağduyulu
davranmak ve toplumsal uzlaşmayı sağlamaya yönelik adımlar atmak
olduğunu vurguladı. Halkın, ülkeyi yönetenlerden bunu beklediğini
anımsatan Mustafa Sarıgül, “Bu nedenle, orantısız polis
müdahalesinin de derhal durdurularak, emniyet mensuplarıyla
yurttaşların karşı karşıya getirilmemesi, tansiyonun bir an önce
düşürülmesi gereklidir” dedi.
Daha fazla gecikmeden, toplumun sesine kulak verilmesi gerektiğinin
altını çizen Mustafa Sarıgül, başta Taksim Gezi Parkı Projesi olmak
üzere, bundan sonra toplumu ilgilendiren her konuda konuşarak,
uzlaşarak karar alınacağı, kent insanının benimsemeyeceği
projelerin dayatılmacı bir mantıkla uygulamaya konulmayacağı ve
demokratik muhalefet gösterilerine karşı da orantısız güç
kullanılmayacağının ilan edilmesi gerektiğini kaydetti. Sarıgül,
“Unutulmamalıdır ki bugün iktidarda olanlar yarın muhalefete
düştüklerinde kendilerine nasıl davranılmasını istiyorlarsa,
kendileri de öyle davranmalıdır” ifadelerini kullandı.
(İHA)