Sarıgül gövde gösterisi yaptı
Abone olCHP yönetiminin engellemelerine rağmen Mersin'de Mustafa Sarıgül şov yaptı. 300 araçlık konvoyla şehire girdi. CHP'nin uyarısına rağmen çok sayıda vekil katıldı.
Türkiye'de tüm CHP'lilerin gözü Şişli Belediye Başkanı Mustafa
Sarıgül'ün Mersin mitingine çevrildi. CHP yönetiminin yolsuzlukla
suçladığı Sarıgül'ün Mersin mitingine, CHP'den 17 milletvekili ve
bir de bağımsız milletvekili katıldı. Milletvekilleri, seçim
otobüsü üzerinden tek tek partililere anons edildi. Mustafa
Sarıgül'ün mitingine kalabalık bir partili grubu katıldı.
Konuşmasının başında işsizlik ve ekonomik sıkıntılar gibi konularda
hükümete eleştiriler yönelten Sarıgül, daha sonra CHP yönetimini
eleştirdi. Sarıgül'ün eşi Aylin Sarıgül’ün yakasına CHP amblemli
kokart takması dikkat çekti. Sarıgül, Mustafa Kemal Atatürk'ün
kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP); sultanların,
padişahların partisi olamayacağını belirterek, "Parti içi
demokrasiyi uygulayamayanlar, ülkede demokrasiyi nasıl
uygulayacaklar, adaleti nasıl sağlayacaklar?" dedi. Şişli Belediye
Başkanı Mustafa Sarıgül'ün Mersin'de düzenlediği miting öncesi
bayrak ve şapka dağıtımı sırasında izdiham yaşandı. Bayrak ve şapka
dağıtan 55 yaşındaki Kamil Karakuş adlı partili, dengesini kaybedip
kamyondan düşerek ayağını kırdı. İzdiham sırasında bir partili de
bayıldı ve hastaneye kaldırıldı. Mitinge; Adıyaman, Şanlıurfa,
Kocaeli, Bitlis, Antalya, Kahramanmaraş, Adana, Çorum, Hatay ve
Yozgat'tan Mersin'e gelen çok sayıda CHP'li ile mMlletvekilleri
Nejat Gencer (Tekirdağ), Muharrem Toprak (İzmir), Mehmet Çetinoğlu
(Kırklareli), Muharrem Doğan (Mardin), Erdoğan Kaplan (Tekirdağ),
Turan Tüysüz (Şanlıurfa), Hasan Aydın (İstanbul), A. Gürbüz Ketenci
(İstanbul), Mehmet Tamambay (Ankara), Muharem Eskiyapan (Kayseri),
Zübeyir Amber (Hatay), Sefa Sirmen (Kocaeli), Muzaffer
Kurtulmuşoğlu (Ankara), Vedat Melik (Şanlıurfa), İsmail Değerli
(Ankara), Ersoy Bulut ve Hüseyin Özcan (Mersin), Ferudun Ayvazoğlu
(Çorum), CHP eski Genel Sekreteri Adnan Keskin, DİSK eski Genel
Başkanı Rıdvan Budak, eski bakanlardan Onur Kumbaracıbaşı, CHP
Şırnak İl Başkanı Mehmet Uğur, Antalya eski Belediye Başkanı Bekir
Kumbul, Adana eski Belediye Başkanı Selahattin Çolak, eski
milletvekilleri ve belediye başkanları katıldı. Miting alanında
"Türkiye'yi ve Antalya'yı AK Parti'ye teslim eden Baykal, CHP'yi
bize bırak", "Halk gider Mersin'e, Baykal gider tersine", "Mardin
kapı şen olur, Sarıgül başbakan olur, halkımız mutlu olur", "Baykal
evine git, zorla güzellik olmuyor" yazılı pankartlar dikkat
çekerken, sık sık "Başbakan Sarıgül" sloganı atıldı. Deniz Baykal
yanlısı Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde görevli kameraman Erdem
Çatallar, miting alanından görüntü alarak mitinge kimlerin
katıldığını tespit etti. Türk Hava Yolları'na ait tarifeli uçakla
Adana'ya gelen Sarıgül, buradan 300 araçlık konvoyla Mersin'e
geçti. Metropol Meydanı'ndaki miting alanında "Başbakan Sarıgül"
sloganıyla karşılanan Mustafa Sarıgül, burada yaklaşık 20 bin
kişiye hitap etti. "BAŞLATTIĞIMIZ BU YÜRÜYÜŞ DEVAM EDECEKTİR"
Sarıgül, siyaseti demokratikleştirmeye, halkın siyasete daha çok
katıldığı bir yönetim kurmaya çalıştıklarını belirterek, "Bu ülkede
işsizlik olmasın, yeterli sayıda okul olsun istiyoruz. Hastane
kuyrukları olmasın istiyoruz. Çalışanların örgütlendiği, kadınların
seslerini daha çok duyurduğu, gençlerin geleceğe umutla baktığı,
engellilerin sosyal yaşama katıldığı, esnafın, çiftçinin,
emeklinin, öğrencinin kıvanç duyduğu, insanca yaşadığı bir ülkeye
kavuşmak özlemiyle geliyoruz" diye konuştu. Türkiye'nin sorunlarını
iyi bildiklerini ve bütün bu sorunların çözümsüz olmadığını
vurgulayan Sarıgül, şunları söyledi: "İşi, aşı, ekmeği büyütür ve
bölüşürsek, paylaşırsak, sosyal devleti, hukuk devletini etkin
kılarsak, o zaman inanç sorununu da, kimlik sorununu da çözeriz.
Bir büyük bahçenin rengarenk çiçekleri gibi barış içinde yaşarız.
İşte bu siyaset için yola çıktık. Türkiye bunu başarır, sosyal
demokratlar bunu başarır, biz bunu başarırız. Bunu sizlerle,
halkımızla yapacağız. Bunu partimizle, örgütümüzle, kadrolarımızla
yapacağız. İşte inancımızla, emeğimizle karşınızdayız. Başımız dik,
alnımız ak. Verilemeyecek hiçbir hesabımız yok. Hiç kuşkunuz
olmasın, başlattığımız bu yürüyüş devam edecektir. Hiç kuşkunuz
olmasın, bayraklarımız ellerimizde zirveye çıkacaktır, iktidar
olacaktır. Söz veriyorum, nasıl ki emek en yüce değerse, emek
siyasette de en yüce değer olacaktır. Siyasette, partide demokrasi,
adalet egemen olacaktır. El ele, gönül gönüle, yürek yüreğe
vereceğiz. Halkımıza olan sevgimizi, aklın ve bilimin aydınlığıyla
buluşturacağız. Bu ülkenin kaynaklarını, insan emeğini, girişim
gücünü birleştireceğiz. Sosyal demokrasiyi iktidar yapacağız. Bunun
için yollara düştük, aylardır şehir, şehir, kasaba, kasaba
dolaşıyorum. Her gün yüzlerce mektup alıyorum. Her gittiğim yerde
Türkiye insanının yüzü gülmüyor. Esnaf, işadamı, işçi, kadın,
erkek, öğrenci, Türkiye insanı mutsuz. Bu gelişen Türkiye değil.
İşsizlik 12 milyonu aşmış, üniversite mezunlarımız işsiz, sanat
okulu mezunlarımız işsiz, sanatkarlarımız mutsuz. Avrupa
kapılarında gezinip duruyoruz. Bu büyüyen Türkiye değil."
"MUSTAFAKEMAL'İN PARTİSİ SULTANLARIN PARTİSİ OLAMAZ" Sorunlara
çözüm üretemeyen iktidarın alternatifinin varolduğunu ifade eden
Mustafa Sarıgül, "İşte şimdi karşınızda hizmet etme aşkını
kanıtlamış, hizmet etme gücünü kanıtlamış, halkıyla bütünleşmiş
rekor seviyede oy desteği alarak karşınıza gelmiş bir evladınız,
bir kardeşiniz var. Sevgiyle bağrınıza basıyorsunuz. Yepyeni
umutlarla el uzatıyorsunuz. Sizlere minnettarım, şükran borcum
artıyor, sorumluluğum artıyor. Bu sevgi yumağını ayırmak
isteyeceklerini, kıskanacaklarını, sorunlar, engeller
çıkaracaklarını biliyordum. Karalama kampanyaları açılacağını,
çamur atmaların başlayacağını biliyordum. Ancak bu karalamaların,
bu kampanyaların, siyasi yaşamım boyunca yol arkadaşı, düşünce
arkadaşı, ideoloji arkadaşı olarak bellediğim kimselerden
geleceğini bilemezdim. İktidar uğruna kendi evlatlarının, kendi
kardeşlerinin boğulmasına izin veren sultanların hala var olduğunu
bilemezdim. İktidar uğruna kendi kardeşlerini, evlatlarını feda
eden sultanlar döneminin, CHP'nin kurduğu cumhuriyetle ortadan
kaldırıldığını sanıyordum. Mustafa Kemal'in partisi sultanların
partisi olamaz. CHP, padişahların partisi olamaz. CHP halkın
partisidir, dikta partisi olamaz. CHP'yi kimse halkından koparamaz"
şeklinde konuştu. İçişleri Bakanlığı'na, valiliklere, "Mustafa
Sarıgül CHP bayrağını asamaz" diye mektuplar yazıldığını hatırlatan
Sarıgül, "CHP halkın partisidir, altı oklu bayrak halkın
bayrağıdır. CHP bayrağı taşımak için parti defterinde kayıtlı olmak
da şart değildir. İşte halkım getirmiş bayrağını taşıyor, hangi
zalim engel olacakmış görelim. Bu bayrak, onu yere düşürmeden
taşımasını bilenlerin bayrağıdır. Bu bayrak, partiyi seçimlerde
baraj engeline mahkum etmeyecek olanların bayrağıdır. Bu bayrak,
üzerindeki altı okun anlamını bilenlerin bayrağıdır. Bu bayrak onu
yüreğine kazıyanların bayrağıdır. Bu bayrak Mustafa Kemal'in
bayrağıdır. Unutmasınlar, bu bayrak uzun süredir analarımızın çeyiz
sandıklarında saklanır hale gelmişti. O bayraklar artık
sandıklarından çıkarılıyor. O bayrakları layık olduğu en yüksek
göndere biz çekeceğiz, sizler çekeceksiniz. Ulusal bayrağımız da
CHP bayrağı da layık olduğu yerde olacaktır" dedi. Şişli Belediye
Başkanı Mustafa Sarıgül, daha yolun başında olduklarını
vurgulayarak, "Yurdumun her köşesinde halkımın bana gösterdiği ilgi
ve inanç; bana ciddi sorumluluklar yüklemiştir. Artık içinde
bulunduğumuz duruma, gereken kararlılıkla karşılık vereceğim.
Önümüzdeki zor günleri, ulusal birlikten ayrılmadan, örf ve
adetlerimizi unutmadan, inançlarımıza saygılı bir biçimde ulusal
birliğin ve gücün verdiği ve cesaretle karşılayacağız ve aşacağız.
Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Benim için önemli olan
halkımın sorunlarıdır. Benim için önemli olan halkımın
düşünceleridir. Benim için önemli olan halkımın geleceğidir.
Bunları düşündüğümü bildikleri için, benden korkuyorlar, beni
engellemek istiyorlar. Aslında sizi engellemek istiyorlar ve sizden
korkuyorlar, halktan korkuyorlar. Parti içi demokrasiye uygulamayan
insanlar, ülkede demokrasiyi nasıl uygulayacaklar? Parti içi
yasaları uygulamayan insanlar, ülkede adaleti nasıl sağlayacaklar?
Parti içinde yükselen sese kulak vermeyen insanlar, halkın sesine
nasıl kulak verecekler? 54 yıldır iktidar olamamak bu partinin
kaderi değildir. Bu kendilerine umut bağlanan yöneticilerin
sorumsuzluğudur. Demokrasiden, adaletten, fikirlere saygı
göstermekten yoksun insanlar, ne partiyi ne de ülkeyi
yönetebilirler. Korkaklara, entrikacılara ve halkın sesine kulak
vermeyenlere 'dur' demenin zamanı gelmiştir" dedi. 54 yıllık
bekleyişe son vermek istediğini dile getiren Sarıgül, "Ben bu
gidişe dur demek istiyorum ve ben emanetin sorumluluğunu almak
istiyorum, bize destek olmanızı ve bize güvenmenizi istiyorum.
Şimdi sizlere sesleniyorum, sizleri ülke sorunlarının çözümüne
davet ediyorum. Güç veriyorsunuz, destek veriyorsunuz, bir yürüyüş
başlattık. Bu yürüyüşte durmak yok, hep koşacağız. Bu yol hepimizin
yoludur, bu yolda birlikte yürüyeceğiz. Bu hepimizin yurttaşlık
görevidir. Ülkenin ve toplumun değerleri daha fazla yitirilmeden
harekete geçilmelidir. Türkiye'yi, dünyadaki işsizlik oranının en
yüksek olduğu ülkelerden biri olma konumundan çıkarmak zorundayız.
Çıkar gruplarının elinden kurtarmak, üreten, güçlü Türkiye'yi
yaratmak zorundayız. Ekonomik krizlerle mücadele eden halkımıza;
adil gelir dağılımını sağlamak ve demokratik çalışma hayatının
yolunu açacak reformları gerçekleştirmek zorundayız. 21. yüzyıl
Türkiye'sine yakışmayan bu adaletsizlik ve eşitsizlik, ancak
sağlıklı sosyal politikalarla ve adil gelir dağılımını içeren
ekonomik programlarla ortadan kaldırılabilir" diye konuştu. "TÜRK
USULU ZAMAN KAYBETMEDEN HAREKETE GEÇİLMESİNİ BEKLİYOR" Halktan
kopuk, halkla paylaşılmadan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu
ilkeleri dikkate alınmaksızın, reform adı altında önlerine konulanı
imzalayanların Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edemeyeceğini kaydeden
Sarıgül, "Akıllıca ve cesaretle sorunların üzerine gideceğiz. Türk
ulusu, zaman kaybetmeden harekete geçilmesini bekliyor. Bunun için
gerekli önlemleri almak, imkanları ve ortamı yaratmak görevimizdir.
Biz görevimizi çok iyi biliyoruz ve diyoruz ki, ülkemiz hepimiz
için güvenli, mutlu yaşanacak bir ülke haline gelene kadar biz
durmayacağız. Demokrasilerde güç halkın gücüdür. Bir ülkede her
şey, ancak halkın gücüyle yapılır. Halkın inancıyla, halkın
güveniyle, halkın katılımıyla yapılır. Bu inancı da bu güveni de
yüreğimde taşıyorum. Ben halkıma inanıyorum. Ben sizlere
inanıyorum. Bunun için Mersin'deyiz, bunun için Anadolu'dayız. Hep
beraber kötüyü iyiye çevireceğiz. Zamanı gelmiştir, uyuyan dev
uyanacak" şeklinde konuştu. CHP merkez yönetiminin kendisine
yaptığı muhalefeti AK Parti'ye yapmadığını belirten Sarıgül, "Eğer
CHP yönetimi bana yaptığı muhalefeti AK Parti'ye karşı yapsaydı,
bugün iktidar olurdu. Ne Deniz Baykal ne de baronları bizi
durduramaz" dedi. Sarıgül, 54 yıllık hasrete son vermek istediğini
ve artık bu işin sonu olmadığını kaydederek "Sayın Baykal, ya hello
ya mello. Gücün varsa, demokrasiye inanıyorsan, ya hello ya mello.
Beni hapisaneye göndermek için tuzak kuruyorlar. Ama biz
şerefimizle yolumuza devam edeceğiz. Bu mitingi dün akşam görevden
alınan Mersin'in Kuyuluk Belde halkına hediye ediyorum. Genel
başkanı seviyorum. Kavuk su içer, Allah'a bakar. Eğer genel başkan
beni çağırıp sorsaydı, kendisine doğru bilgileri verirdim. Bizim
örfümüzde geleneklerimizde bir çocuğun suçu bile varsa bayram günü
söylenmez. Ama siz bu gelenekleri unuttuğunuz için halkrımız size
oy vermedi. Sayın genel başkan, noteri siz tespit edin. Bir
Cumartesi günü sabah 09.00'da tüm Türkiye'de sandıkları kuralım,
halkımız oy kullansın. Sizi uyarıyorum, etrafınızdaki klavuzları
bir kez daha gözden geçirin. Sizinle uzun süre dostluğumuz oldu ama
CHP tıkandı. Türkiye'nin bütün vilayetlerinde sandık kuralım.
Halkımız 'Baykal' diyorsa ben sizinleyim ama 'hayır' diyorsa
gereğini yapın. İmar fazlalıklarından bahsediyorsunuz. Sayın genel
Başkan, gel Şişli'ye de senin rica ettiğin imar fazlası yerleri
göstereyim. Bu bir halk hareketidir. Korkunun ecele faydası yoktur.
CHP Kurultayı'ndan sadece genel başkan değil, Türkiye'nin başbakanı
çıkacak."